KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Sayın Başkanım, değerli Bakanım, çok değerli bürokrat arkadaşlarım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım ve değerli basın mensupları; öncelikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın 2015 bütçesi hayırlı olsun.

Orada bütçe rakamlarına baktığımız zaman, 2014'te 17 milyar 24 milyon 807 bin lira, 2015'te de yine de iyi bir artışla 18 milyar 249 milyon 634 bin liraya çıkmış. Bu da Hükûmetimizin aileye ve sosyal politikalara ne kadar önem verdiğinin en büyük göstergesidir. Hatırladığım kadarıyla, Hükûmet olduğumuz yıllarda 1 milyarları dahi bulmayan bir bütçeyle işlev yapan bir Bakanlık idi ve fonksiyonları giderek arttı.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bakanlık 2011'de kuruldu Sayın Yüksel.

MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Hayır, ona SHÇEK olarak huzurevleri, çocuk yuvaları olarak baktığımız zaman olaya, Bakanlık olarak değil de yani bu konuya eğitim anlamında söylüyorum. Tabii, bu bir eksiklik değil yani geçtiğimiz dönemlerde...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani, dinlenildiğini bil diye.

MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Mutlaka. Biliyorum İzzet Bey.

Önemli olan konuya verilen önemdir, önemli olan bundan sonrasıdır. Elbette, AK PARTİ hükûmetleri olarak aile ve sosyal politikalar anlamında bir ivme yakalandı, çıta oldukça yükseltildi ve bunun giderek daha da yükseltilmesi lazım. Çünkü, sosyal politikanın yaşanabilir olması, sürdürülebilir olması çok önemlidir, sadece kanunları çıkarmak yeterli değil, uygulanabilir olması da çok önemlidir. Bununla ilgili de şu ana kadar Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda arkadaşlarımız gündeme getirdiler, eksik olan yerler konusunda da muhalefetteki arkadaşlarımızın eleştirileri oldu. Bunların içerisinde haklı olanlar da var, haksız olanlar da var. Ama, önemli olan eleştiri ile öneriyi birlikte yapmak. Ve sonuç itibarıyla, bunların uygulanabilir olması lazım. Ve, toplum içerisinde baktığımız zaman da yuvalardaki çocuklarımızın geçmiş dönemlere göre şartları çok çok iyileşmiştir. Yeterli midir? Değildir. Daha iyi şartlara doğru gitmek zorundayız. Şu anda evde bakımla ilgili veyahut da eve çıkan çocuklarımızla ilgili, o sevgi evleriyle ilgili baktığımızda, incelediğimizde çocukların hem morali anlamında, motivasyonu anlamında ve psikolojik yaşamlarıyla ilgili çok önemli gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Bu gençlerin, bu çocukların hepsi bizim evlatlarımız. Hiçbir kimse yarın için garanti edemez hem engelli anlamında hem çocukların öksüz kalması, yetim kalması anlamında hiçbirimizin yarın için bir garantisi yoktur. Bu, çok varlıklı bir aile de olabilir, varlıksız bir ailede olabilir. Hepimiz bu anlamda, gelecek anlamında eşit şartlar içerisindeyiz.

Dolayısıyla, burada yardımların dağıtılması, hizmetlerin verilmesi yine tek bir bakanlık altında toplanmış olması; şehit ve gazi, dul ve yetimlerle ilgili desteklerin de yine bu Bakanlık altında toplanmış olması da önemli bir uygulamadır, önemli bir gelişmedir. Dolayısıyla, oldukça geniş bir yelpazede hizmet veren Bakanlığımızın mutlaka uygulamaya dair eksikleri olacaktır çünkü her biri için yeterli personel, her biri için konuyu bilen, konuya vâkıf, yetişmiş, eğitimli uzmanların bir anda olması mümkün değildir. Bu anlamda da Bakanlığın mutlaka çalışmaları var ve devam ediyor.

Benim yine, burada birkaç not olarak, öneri olarak hazırladığım notlar var sahayla ilgili. Bir: Korunmaya muhtaç çocuklarla ilgili koruyucu ve önleyici tedbirlerin artırılması ve bu kapsamda koruyucu aile sayısının artırılabilmesi için tanıtım, evlat edinmeyle ilgili Medeni Kanun'a ve eve dönüş politikasına işlerlik kazandırılması çalışmalarının devam ettirilmesi, korumaya muhtaç çocuk boyutunda kamu velayetinin yasalara girmesi ve işlerlik kazandırılması çok önem taşımaktadır.

Çocuk yuvası ve yetiştirme yurtlarında genel idare, yardımcı hizmetler sınıfı ve meslek elemanlarının sayısı mutlaka artırılmalıdır. Bu artış çocukların kişiliğinde olumlu özellikler kazanmalarını sağlayacaktır.

Yaşlıların bulundukları sosyal çevrede sorunların çözülebilmesi ve yaşamlarının sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla kurumsal bakım hizmetlerinin yerini alacak şekilde evde bakım modellerine geçişin hızlandırılması ve Yaşlı Evi Projesi'nin de hayata geçirilmesi gerekmektedir.

18-65 yaş arası sokakta yaşayan ve çalışan kişilere yönelik kuruluşların da açılması gerekmektedir. Özel kreş ve gündüz bakımevlerinde verilen hizmetin okul öncesi eğitimle ilgili olmasından dolayı açılış ve denetimleriyle ilgili işlemlerin millî eğitim müdürlükleri tarafından da yapılması veya birlikte yapılması önem arz etmektedir.

Taşradaki kuruluşlarımızda görev yapan personellerden emekli olanların yerine hizmetin aksamaması ve devamı için acilen zaman geçirilmeden mutlaka personel takviyesi yapılmalıdır.

Yine, sanayi şehri olan Denizli ilimizde -genelde paranın olduğu yerde herhâlde bilemiyorum ama- boşanma sayılarının arttığını görüyoruz, tespit ediyoruz. Dolayısıyla böyle bir ilde Bakanlığımızın aile danışma merkezinin de Denizli'de açılması konusuna mutlaka önem vereceğini düşünüyorum.

Değerli Bakanım, şu ana kadar yapılan hizmetlerde Denizli ili ziyadesiyle Bakanlığınızdan yararlanmıştır ve son bir ay içerisinde yine ilimize yapmış olduğunuz ziyaretler sırasında yetiştiremediğimiz Babadağ huzurevi şu anda temel etme seviyesine gelmiştir. Bu, örnek bir huzurevidir. İnşallah, Türkiye'de her yerde yeni yapılan binalarımızın da bu şekilde olacağını düşünüyorum. Fizyoterapist odası, egzersiz odası var. Her oda tek kişilik ve yaklaşık 30 metrekare kullanım alanı var, odalarda yaşam bölümü var, banyo var, mini mutfaklar yer almakta ve her katta ayrıca yemek bölümü var. Bu huzurevlerinin de inşallah yaygınlaşarak ve mevcut huzurevlerinin rehabilite edilerek daha kullanışlı, daha güzel hâle gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tabii özel bakımevleri, kreşler, özel huzurevlerinin de kalitelerini, Bakanlığımızın yapmış olduğu huzurevlerinin kalitesine yetiştirebilmeleri anlamında, onlara destek ve teşvik anlamında da yardımcı olunabilir. Önemli olan toplumumuzun bütün kesimini kucaklayabilmek, önemli olan yıllarca samanlıklarda, evlerimizin arka odalarında sakladığımız engellilerimizi nasıl bugün ortaya çıkarabildik, bunları eğitilebilir hâle getirdik, yetiştirebildiysek ve onlara kişilik kazandırabildik, ailelerimizin yüzlerini bu anlamda güldürebilirsek ve en azından evinde özürlüsü bulunan ailelerimize "Kardeşim sen çalışma çocuğuna bak, engelli çocuğuna bak." deyip onlara maaş verebildiysek, evde bakımı sağlayabildiysek, bu ve buna benzer sayısız güzellikleri gerçekleştirebildiysek... Elbette eksikliklerimiz olacak ama ümit ediyor ve inanıyorum ki, inşallah 2015 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız daha güzel hizmetlere imza atacak. Bu anlamda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın 2015 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.