KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ben de kısa bir konuşma yapmak isterim.

Sayın milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

(Uğultular)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir uğultu var. Sohbetleri biraz erteleyebilirsek çok memnun olurum.

Buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, Kültür ve Turizm Bakanlığının -siz de farkındasınız- turizm tarafını bir bakanlık olarak yönetmek, yönlendirmek daha mantıklı ama kültür tarafını yönetmek, yönlendirmek çok zor çünkü kültürü toplum oluşturuyor. Geçmişten geleceğe uzanan, kökleri olan bir konu, geleneklere bağlı, teknolojiye bağlı, yaşantıya bağlı olarak değişiyor. Bunu bir bakanlık bünyesi içerisinde yönetmek mümkün değil tabii ki, yönlendirmek olabiliyor zaman zaman ama yönetmek mümkün değil, turizm gibi değil konu, somut değil. Ancak toplumda da bir ortak kültür oluşturmak şart. Bir "ülkü birliği" denilen, aynı konu için sevinen, üzülen "tasada, kıvançta bir" dediğimiz bir toplum oluşturabilmek lazım, bir toplum kültürü oluşturabilmek lazım. Biz "vatandaş esaslı millet" kavramını cumhuriyetle beraber oluşturmaya başladık, henüz eksiklerimiz var, sıkıntılarımız var ama bu Suriye meselesinden sonra Türkiye'ye gelen, yerleşen, artık "göçmen" diyemeyeceğimiz, "mülteci" diyemeyeceğimiz, önemli ölçüde de Türkiye'de kalacakları belli olan bir kesim var, şimdi, onlara Afganlar da ilave oldu Sayın Bakanım, sayıları bayağı fazla, çeşitli rivayetler var ama toplam olarak 4 milyondan, 5 milyondan, 9 milyona kadar çıkarılıyor bu sayı; Afrikalılar falan da var, geçenlerde bir bakanımız galiba 9 milyon olarak telaffuz etti bu rakamı, çıkarırım onu.

Şimdi, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Programı'nda var. 2020'de, biz, bu konuyla ilgili olarak aşağı yukarı 8 milyar dolar harcamışız yani mültecilerin, göçmenlerin yaşantıları için, yeme içmeleri için, barınmaları için bu parayı veriyoruz, önemli bir meblağ. Ancak artık onların bu toplumda kalacakları, önemli ölçüde bu toplumdan ayrılmayacakları, Türkiye'den ayrılmayacakları belli, onların da bu topluma tasada kıvançta bir olan, bizim değerlerimizi benimsemiş bir şekilde katılmaları lazım. Bu konuyla ilgili olarak da sizin çalışmalar yapmanız lazım. Avrupa'nın mültecileri almamasının en önemli nedeni entegre edememekten korkmaları: "Entegre edemeyiz." diyorlar. Ne demek "Entegre edemeyiz?" Hazmedemeyiz, bizim gibi olamazlar kısa zamanda, eğitim veremeyiz, bizim kültürümüzü kısa zamanda özümseyemezler; onun için belli sayının ötesinde almak istemiyor. Şimdi, bizde çok önemli bir sayıya ulaştı bu göçmenler ve muhakkak entegre edilmeleri gerekiyor. Bu konuda da birçok bakanlığın yapması gereken işler var ama Kültür Bakanlığının da yapması gereken işler var. Bildiğim kadarıyla Kültür Bakanlığının şimdiye kadar faaliyet alanı dışında kaldı bu konu, hâlbuki dâhil olması lazım, Kültür Bakanlığının da bu konuyla, bu entegrasyon işiyle uğraşması lazım, çok önemli. Biz "akraba topluluklar" diyoruz, "yurt dışı Türkler" diyoruz, onlar için bütçe ayırıyoruz, para ayırıyoruz, uğraşıyoruz benzeri bir kültüre sahip olalım, dile sahip olalım diye, gayet iyi ama kendi içimizde yabancılar ortaya çıkmamalı, onların da bizim gibi aynı kültürle haşrolmaları lazım, benimsemeleri lazım, bu konuda çalışma yapılması lazım. Sizin Bakanlığın görevleri arasında doğrudan doğruya görünmüyor belki ama bu konu bir boşluk oluşturuyor. Göçmenlerle, mültecilerle ilgili bir entegrasyon politikası şart, onu da bir şekilde oluşturmak lazım.

Çok uzatmadan bir konu daha var: Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun bilançolarına bakıyorum, siz baktınız mı bilmiyorum şimdiye kadar. Türk Tarih Kurumunun bilançosunda Tek Hazine Kurumlar Hesabında 1 milyar 663 milyon lira para görünüyor, 1 milyar 633 milyon lira, Türk Dil Kurumunun mali tablolarında da 1 milyar 965 milyon lira görünüyor, bunlar önemli meblağlar. Tek Hazine Hesabında düşük bir faizle eriyor, hâlbuki bu para biliyorsunuz İş Bankasından gelen kâr payı. Bu para Atatürk'ün vasiyetiyle Tarih Kurumu ve Dil Kurumunun çalışmaları, bu konuyu yönetmesi, yönlendirmesi, faaliyette bulunması amacıyla veriliyor. Hiçbir faaliyette bulunulmuyor, bu kurumların kuruluş amaçları doğrultusunda faaliyette bulunulmuyor. Bu faaliyetlerde bulunulması lazım, yoksa, bu para, Tek Hazine Hesabında düşük faizle eriyecek gidecek. Bunu sormanız, yönlendirmeniz lazım, bu doğrultuda faaliyette bulunmaları lazım bu iki Kurumun. Epeyden beri de bu paralar burada duruyor, birikiyor; ki İş Bankası geçen yıl kâr dağıtımı yapmamıştı, epeyden beri yapmamıştı, bankalara kâr dağıtımı izni verilmemişti, ona rağmen, eğer kâr dağıtımı izni verilseydi son senelerde bu meblağ çok daha fazla olacaktı.

Bir de sizin Yunus Emre Enstitüsü var, Yunus Emre Vakfına bağlı. Sunumunuzda çok az bahsettiniz Yunus Emre'den, Başkanı da sizsiniz. Bir bölüm var ama fazla değil. Bu Vakıf, bu Enstitü Hazineden 2021'de -içinde bulunduğumuz yılda- 257,5 milyon lira almış ağustos itibarıyla, 257,5 milyon lira. Ne yapıldı bununla ilgili yani ne yapılıyor? Çok da önemli meblağlar. Gördüğüm kadarıyla, mesela, 2020'de vakıf gelirleri arasında hazineden yardım yine 161 milyon lira görünüyor. Faaliyetlere bakıyorum, pek anlamak da mümkün değil bunları, 2020'deki harcamalara bakıyorum "28-29 milyon lira eğitim gideri" diyor, okutman ücreti.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - 50'den fazla ülkede Türkçe eğitimi veriliyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunlarla ilgili bilgi verebilirseniz memnun olurum.

Şimdi, 29 milyon 2020 rakamı eğitim giderleri, önemli meblağlar. Türkoloji Projesi giderleri 8 milyon 600 küsur bin lira, kültür merkezi cari harcamaları 20 milyon 381 bin lira, kültür merkezi kira giderleri 27 milyon 128 bin, merkez cari giderleri 25 milyon. Bu merkez cari giderleri nedir? Birim harcama mı?" Başkanlık personel giderleri" falan diyor. Detaylı bilgi verebilirseniz memnun olurum. Buradan başka dernek ve vakıflara aktarma var mı?

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Bu sadece yurt dışındaki Türkçe okutmanlarınınki...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Memnun olurum net bilgi verebilirseniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bölümde cevaplarsanız Sayın Bakanım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum, başarılar diliyorum.

Biraz önce söylediğim faaliyetleri tabii ki Devlet Opera ve Balesiyle, tiyatrolarla, sinemaları desteklemekle, sanat faaliyetlerini desteklemekle yapacağız, yani bu toplumda bir kültür oluşturmayı, o birlik beraberliği tasada kıvançta bir olmayı öyle sağlayacaksınız, bu konuda başarılar diliyorum.

Teşekkür ederim, bütçeleriniz hayırlı olsun.

Teşekkür ediyorum Başkanım.