KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, usul hakkında bir iki şey söyleyip sonra bürokrat arkadaşlarımızı tanıyıp sunuşa geçeceğiz.

Sayın Paylan, bu sorulara cevaplarla ilgili hususu geçen yine dile getirmiştiniz. Bu konuları tek tek takip ediyoruz. Yazılı da gönderdik bakanlıklarımıza, sözlü de uyarılarımızı yapıyoruz, bundan sonra da hızlandırma yönünde takip etmeye devam edeceğiz ama şimdi boyacı küpü de değil, hızla gelsin diye...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - On gün verdiniz, sizin verdiğiniz sürelere uymuyorlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dolayısıyla bunun takibini yapmaya devam edeceğiz ama içeriğini belirleme hakkına sahip değiliz. Siz cevabı yeterli bulursunuz, bulmazsınız; o ayrı bir tartışma ama biz cevapların hızlı, zamanında gelmesi noktasında hem yazılı hem sözlü hatırlatmalarımızı yapmaya devam edeceğiz, takibimize devam edeceğiz, bundan hiçbir şeyiniz olmasın.

Kapanışta sözle ilgili, Sayın Bakanın da takdiri tabii ama arzu ederse biz ilave söz taleplerini karşılıyoruz zaten ama yerleşik bir usulümüz var bu Parlamentoda, yeni bir şey değil, yıllardır bazı konulara sözlü cevap verilir bazı konular da sonradan yazılı cevaplanır, bugün de farklı bir şey olacağını düşünmüyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cevap vermiyorlar Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu korumalar konusunda, Sayın Şener'in dile getirdiği hususta da yine bu süreç başlarken bütün bakanlıklarımıza yazı yazdık, yeterli ölçünün... Yani abartılı bir şey olmaması anlamında bütün bakanlıklarımıza bu konuda gerekli yazıyı yazdık. Şu anda, salonumuzda herhangi bir polis arkadaş bulunmuyor, öyle bir şey söz konusu değil.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Perdenin arkası dolu Sayın Başkan.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Perdenin arkasını nasıl görüyorsun?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Koruma arkadaşlarımız belli sınırlar içinde kendi görevlerini yapıyorlar.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Perdenin arkası...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Nasıl görüyorsun, kalp gözün mü açık?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bugünkü asıl problemimiz...

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Görüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Şener, bir saniye, bir saniye...

Bugünkü problemimiz, çok sayıda arkadaşımız var salonda, pandemi şartlarındayız. Bakın, şu anda, benim gördüğüm manzara sağlıklı bir çalışma ortamı değil. Bu 21 kişilik... Sağımdaki arkadaşlar için söylüyorum: Bu salon 21 kişi için ayarlanmış durumda, şu anda muhtemelen 35-40 kişi oturuyor, şu anda böyle bir manzara var; bu, pandemi şartlarında sağlık açısından doğru değil. Ben, özellikle arkadaşlarımızı uyarmak istiyorum, belli bir saatten önce zaten söz hakkı gelmeyecek değerli arkadaşlar. Özellikle, Komisyonumuza misafir ettiğimiz değerli milletvekilleri için söylüyorum: Sağlık şartları açısından öğleden sonra, belli bir saatten sonra gelirse arkadaşlarımız daha sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmuş olacağız. Şu an benim gördüğüm manzara sağlıklı bir çalışma ortamı manzarası değil, arkadaşlarımız neredeyse omuz omuza oturur vaziyette, bunun takdirini sizlere bırakıyorum, fazla da söz söylemek istemiyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bakanın konuşmasını dinleme hakkımız yok mu?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bakanın konuşması canlı olarak veriliyor zaten, televizyonlardan da izleme imkânına sahipsiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nereden veriliyor?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bakan Bey konuştuktan sonra kameralar gidiyor. Dolayısıyla Sayın Bakanın konuşmasını odalarınızdan da başka yerlerden de...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nereden canlı veriliyor?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Meclisin muhtemelen... Canlı yayın yokmuş, affedersiniz, yanlış söylemişim. Tamam, hata yaptık değerli kardeşlerim, ben de insanım, hata yaptım, canlı yayın olmayabilir ama başka vasıtalarla izlemeniz noktasında, arkadaşlarımız teknik olarak baksınlar. Fakat buradaki ortam, şu anda, sağlıklı bir çalışma ortamı değil, onun altını çizmek isterim.

Şimdi, bürokrat arkadaşlarımızı bir tanıyalım. Önce Bakan Yardımcılarımızdan başlayalım.

Buyurun lütfen.

(Bürokratlar kendilerini tanıttı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, tamamladık galiba.

Teşekkür ediyorum; bütün arkadaşlarımıza "Hoş geldiniz." diyorum.

Şimdi, sunumlarını yapmak üzere İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'ya söz veriyorum.

Sayın Bakanım, süreniz otuz dakikadır, gerekirse bir miktar artıracağım, ilave söz hakkı vereceğim.

Buyurun, Sayın Soylu.

Süreniz otuz dakikadır.