KOMİSYON KONUŞMASI

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, sayın bürokratlar ve çok değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, bu konuşmanız esnasında "Geçici koruma statüsünde ikamet izniyle gelen ve uluslararası koruma statüsünde olan" diye gruplara ayırdınız. Ya, bu uluslararası koruma statüsünde olan 307.829 kişi hangi ülkelerden? Burası yol geçen hanı mı gerçekten? Hem geçici koruma statüsünde... Hadi, ikamet izniyle bunun birçok çeşidi var ama bu sayı ve şeyini istiyorum. Yani kimlerdir, hangi ülkelerden gelmişlerdir?

Evet, Sayın Bakan, bildiğiniz gibi AKP'nin yanlış politikası neticesinde Türkiye, yakın insanlık tarihinin gördüğü en büyük göç dalgasına maruz kalmış ve dünyada en fazla sığınmacı barındıran ülke konumuna gelmiştir. Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de varlığı, Türk milletinin demografik yapısını değiştirecek bir hızla artmaktadır. En son, Sayın Erdoğan'ın açıkladığı gibi, 110 bin Suriyeli sığınmacıya vatandaşlık verildiği açıklanmıştı; o tarihten bugüne kaç Suriyeliye vatandaşlık verildi ve bu, kamuoyundan neden saklanıyor? Yine, İYİ Parti olarak defaaten sorduk, cevap alamadık bu konuda. Yine, sizin gözünüzde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın bedeli 250 bin dolar mı? Bu şekilde, konut almış kaç kişiye vatandaşlık verdiniz? Bu durum da delindi Sayın Bakan ve Sayın Komisyon üyeleri; 20 bin dolara Türk vatandaşlığı yolları bir şekilde kılıfına uyduruluyor ve AK PARTİ'li birçok kişi emlak değerlendirme şirketleri kurup bu şekilde paralarına para katıyor yani AKP iktidarında usulsüzlükte ve yolsuzluklarda çare tükenmiyor. Yani aslında yüz kızarması gereken bir durum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kimliği bu kadar ucuzlatıldı mı? Aslında hukuk önünde hesap vereceksiniz bir gün.

Sayın Soylu, yazıcılarınızın sayısının arttığı söyleniyor; hani hoşunuza giden, huşu içinde dinlediğiniz poliçe kesme sesi milletin kulaklarını artık sağır etmeye başladı. Maşallah, Bakanlar Kurulundaki bazı bakanlar gibi, statü kullanma ve devlete bağlı kamu kurumlarına özel iş yapma konusunda sizin de sigorta işinde arka planda kalmadığınız iddia ediliyor. Yine, imar rantlarının içinde olduğunuz yönünde -akrabalarınız eliyle ve arkadaşlarınız vasıtasıyla- iddialar da ortalıkta geziniyor.

Sayın Soylu, suç örgütü lideri olarak iddia ettiğiniz, susturmak için uğraştığınız bir şahıs, sosyal medya üzerinden açıklamalarına devam ediyor; yolsuzluk, rüşvet ve uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili çok önemli iddialarda bulunuyor. Söylediklerini de ispatlıyor verdiği birkaç ufak örnekle ama siz susuyorsunuz, bu şekilde meselelerin üstünü örtemezsiniz Sayın Soylu.

Evet, 15 Temmuzun akabinde kaybolan silahlar kimlere dağıtıldı Sayın Soylu ve niçin dağıtıldı? Bunları açıklamalısınız. Yine, 15 Temmuzun yapılmasında dahli bulunduğunu söylediğiniz, hain ilan ettiğiniz Birleşik Arap Emirlikleri veliaht prensiyle Türkiye'de resim verdiniz, ne konuştunuz, gerçekten merak ediyoruz.

Evet, tüm yetkilerin tek kişide toplandığı, "hukukun üstünlüğü" ve "yargının bağımsızlığı" kavramlarının yok edildiği, bağımsız kurumlarımızın iktidarın emrine girdiği, demokrasinin rafa kaldırıldığı bu sistemle ekonomik çöküşün kaçınılmaz olduğunu görmüyor musunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle adalet ve yargı düzeni âdeta askıya alınmış, keyfî kararlar ve uygulamalar olağanlaştırılmış; Türk milletinin bugünü ve geleceğini çalmak üzere yola çıkmış bulunuyorsunuz. Türk milletine ağır bedeller ödetiyorsunuz. O yüzden...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Şenol, süreniz tamamlanmıştır.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, teşekkür ediyorum, sağ olun.