KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanım, Bakan Yardımcılarımız, çok değerli bürokratlarımız, çok değerli milletvekillerimiz, çok değerli basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Sayın Bakanım, bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Bu vatan uğruna şehadet şerbeti içmiş tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize de sağlık ve afiyet diliyorum.

Değerli Bakanım, tabii, ben 1990 yılında Mardin Dargeçit'te görev yaptım ve o günlerde şunu gördük: Biz, Dargeçit'e saat üçten sonra ne girebiliyorduk, ne çıkabiliyorduk ve Dargeçit'e giderken öğretmenlerin asıldığına şahitlik ettik. Diğer taraftan, 95-96 yıllarında Elâzığ'da Elâzığ Askerî Hastanesinde askerliğimi yaptım ve o dönemde Aliboğazı'nda 17 askerimizi teröristler şehit etmişti ve bugünleri asla unutamıyorum. Diğer taraftan, Aliboğazı'na girmek bizim için, askerimiz için sorundu. Ondan sonra, Munzur Çayı'na insanların gitmesi sorundu. Bir ilden bir ile gitmek gerçekten de çok büyük problemdi, can güvenliği sağlanamıyordu. Tabii, o günleri bilmeyen kardeşlerimiz bugünleri değerlendirmiyorlar. Biz o günleri yaşadık. Hatta daha da ilerisine gideyim, seçim çalışmaları için bugün ülkemizin bir parçası olan ve çok değerli olan Güneydoğu Anadolu illerine gidemeyen parti liderlerimiz vardı. Bugün, elhamdülillah, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sayesinde ve oraya yapılan altyapı hizmetleri ve yatırımlar sayesinde ve sizin de çok büyük cesaretiniz, öngörülülüğünüz, bilginiz ve güvenlik teşkilatımıza sahip çıkmanız sayesinde bugün gecenin her saatinde insanlar Ağrı'da sokağa çıkabiliyorsa, Hakkâri'de sokağa çıkabiliyorsa, Yüksekova'da sokağa çıkabiliyorsa, Munzur Çayı'nda sörf yapabiliyorsa bunlara sebep olan AK PARTİ iktidarları ve sizin zatıalinizdir.

Şimdi, Sayın CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç dedi ki: "Sizi sevmeyenler var." Doğru söylüyor, doğru söylüyor Sayın Bakanım; sizi teröristler sevmiyorlar, terörist yandaşları sevmiyorlar fakat şunu bilin ki; bu 84 milyon vatandaşımız, AK PARTİ'liler ve MHP'liler hepsi, İYİ Partililer de dâhil, CHP'liler de dâhil sizin bu cesaretinizden ve yürekliliğinizden dolayı ve terörle mücadelede başarınızdan dolayı sizi takdir ediyorlar ve seviyorlar Sayın Bakanım. Dolayısıyla da ben bunları dile getirmek zorundayım.

Diğer taraftan, bugün Afrin'de, Azez'de ordumuzun olması, oradaki -tabii ki- güvenliği sağlaması ve yurt içine gelebilecek göçmenleri sınırlaması açısından çok önemli. Burada da sizi sevmeyenler var, yine bakıyoruz aynı kişiler sizi sevmiyorlar; uluslararası örgütler sizi sevmiyorlar, terör örgütleri sizi sevmiyorlar, terör yandaşları sizi sevmiyorlar ama burada 84 milyonun ve oradaki gariban Suriyeli vatandaşların sizi çok sevdiğine biz şahitlik ediyoruz Sayın Bakanım.

Diğer taraftan, şunu da ifade etmek istiyorum: Biz daha önceki yıllarda, 90'lı yıllarda hep şunu görürdük; karakollar için şöyle bir şey söylenirdi: "Karakolda ayna var." Bunun anlamı şuydu: Karakola girip de işkence görmeyen yoktu Sayın Bakanım. Can güvenliği tabii ki çok önemli, o günlerde can güvenliğini, mal güvenliğini sağlamak çok mümkün değildi. Siz karakolları şeffaf hâle getirdiniz ve diğer taraftan insanların can ve mal güvenliğini sağlamada çok büyük adımlar attınız. Bugün suç örgütlerinin tespitinde, onların etkisiz hâle getirilmesinde, suçluların kısa sürede bulunmasında gerçekten de çok mesafeler katettiniz.

Diğer taraftan, uyuşturucuyla mücadelede hatta okulların etrafında uyuşturucu satanlar hakkında güvenlik güçlerimize dediniz ki: "Bunların parmaklarını kırmazsanız size vebaldir." Bunu yadırgayanlar oldu ama bu çok etkili oldu, gerçekten de uyuşturucuyla mücadelede de çok etkinsiniz. Bundan da rahatsız olanlar var. Kim rahatsız oluyor? Uyuşturucu üzerinden para kazanan terör örgütleri rahatsız oluyorlar. Bu kadar çok yakalanmasından ve hele hele yüzde 75'inin girdiği bölgede yakalanmasından rahatsız oluyorlar. Onlar ne kadar rahatsız olursa olsun 84 milyonun o kadar memnun olduğunu ben ifade etmek istiyorum Sayın Bakanım.

Diğer taraftan AFAD'la ilgili... Gerçekten de AFAD tarih yazıyor. Sade ülkemizdeki olaylar değil aynı zamanda ülke dışındaki gariban, gureba ve mağduriyete uğramış tüm vatandaşların, tüm dünya vatandaşlarının yanında olması bakımından da çok önemli imzalar atıyorlar.

Diğer taraftan, trafik güvenliğiyle ilgili -sizler ifade ettiniz- gerçekten de hâlâ yüksek olmasına rağmen çok önemli mesafeler katedildi. Burada İçişleri Bakanlığımız gerçekten de çok etkin ve güzel işler yapıyor, biz de buna şahitlik ediyoruz, bunlardan dolayı sizlere de şükranlarımı arz ediyorum.

Şunu da dile getirmek istiyoruz: Tabii, bizler, halk tarafından takip edilen insanlarız ve hele hele daha üst konumda olan insanların sözleri halkı çok daha etkilemektedir. Geçtiğimiz cuma günü burada bir Bütçe Komisyonu üyemiz İYİ Partili Durmuş Yılmaz Beyefendi bir iddiada bulundu. Tabii, bir iddiada bulunabilirsiniz arkadaşlar, o iddiada şöyle bir şey dedi: "Gece on ikiden sonra Resmî Gazete'yi takip edin ve teyakkuz hâline geçin." Bunun anlamını ben bilemedim. Herkes de bizi aradı "Ya biz ne yapacağız, nasıl bir şey olacak?" dediler. Gerçekten de ondan sonra dolarda bir yükselme oldu. Ben, buradan, tabii ki bunun anlamı nedir, nasıldır? Bu konuda ben Durmuş Yılmaz Bey'den bir izah etmesini ve gerçekten de ettiğimiz sözlerin ne anlama gelebileceğine, vatandaşı nasıl etkileyebileceğine dikkat etmemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Sayın Bakanım, 2022 yılına ait İçişleri Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Güneş.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan Sayın Süleyman Girgin...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, söz hakkı doğdu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Genel söz hakkınızı da kullanacak mısınız? Sadece...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sataşma...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sataşma yok, bir soru sorma var Sayın Paylan, bu Komisyonu siz yönetmiyorsunuz, lütfen.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ben bir şey söylemedim ki.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hemen hükmünüzü verdiniz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ben hiçbir şey demedim. Ben sadece "Bunun anlamı nedir?" dedim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir sataşma yok, bir izahat isteme var ama konuşma hakkınızla birlikte kullanırsanız sevinirim.

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - İddia var Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İddia değil, bir soru sordu sadece. Sataşma da yok, hakaret de yok.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ben "Bunun anlamı nedir?" dedim sadece, bir şey demedim ki.