KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yani susmadan başlayamam Sayın Başkan. Konuşma bitmeden başlayamayacağım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Emine Hanım'a söz verdim. Lütfen!

Emine Gülizar Emecan, buyurun lütfen.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Öncelikle, Bakanlık bünyesinde görev yapan, özellikle terörle mücadele eden tüm güvenlik güçlerimize emekleri ve fedakârlıklarından dolayı teşekkür ediyor, şehitlerimizi saygıyla anıyorum.

Ben, öncelikle, kadına şiddetin önlenmesi konusuna değineceğim. Türkiye'de hiçbir iktidar döneminde kadınların can güvenliği, yaşam hakları, eşit bir birey olarak var olma hakları bu kadar tehdit altında olmamış, kadınlar bu denli şiddete uğramamış ve öldürülmemişti. Kadın cinayetlerinde yaşanan artış tesadüfi değil, iktidarınızın politikalarının bir sonucudur ki biz onun için "Kadın cinayetleri politiktir." diyoruz. Ama siz, İçişleri Bakanı olarak "Nereden çıktı bu şiddet?" diyebiliyorsunuz. Bakın, İstanbul Sözleşmesi'nden tek bir erkeğin kararıyla çıkıldı. Sözleşme yürürlükteyken bile sözleşmeye uyulması yönündeki çağrılarımıza kulak tıkıyor "Kadınlarımızı biz koruruz." diyordunuz. Hadi koruyun, niye koruyamıyorsunuz? Tayyip Erdoğan "Bizim kendi yasalarımız yeterli." diyor ama 6284 sayılı Yasa'yı da tam ve etkin kullanmıyorsunuz. Karakola sığınan kadına "Kocandır, eve git." deniliyor. Uygulama eksiklikleriyle katiller de cesaretlendiriliyor.

Sunumunuzda birçok uygulamadan bahsettiniz ama yetmiyor Sayın Bakan, yetmez. Yine sunumunuzda, kadına yönelik şiddet politikanızdan da bahsettiniz, hatta şiddeti oluşmadan önlemek gibi. Yine sunumunuzda "2018'den bu yana 209 bin personel eğitim aldı." diyorsunuz. Peki, Denizli'de 23 yaşındaki Şebnem Şirin, ayrılmak istediği erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Olay sırasında çıkan sesler nedeniyle komşularının polisi aradığını, polisin de eve geldiğini ve kapıyı çalmakla yetinip "Ses yok." diyerek geri döndüğünü, ailenin avukatı Osman Tabu'nun açıklamalarından, sonradan öğreniyoruz.

Şimdi, merak ediyorum, eve gittiğinde Şebnem Şirin'in hayatta olup olmadığını tespit etmesi gereken, görevini yapmayan polisler hakkında bir soruşturma açıldı mı Sayın Bakan? Bu polisler, eğitim aldığını bahsettiğiniz polisler miydi? Ama görevi ihmalde bile asıl sebep ne biliyor musunuz? Onlara bu sorumluluk ve yetkiyi tam olarak hissettirmeyen sizin politik yaklaşımlarınız. Öyle değil mi?

Diğer yandan, kadınlar yaşam haklarını savunup hukuk, adalet talep ederken sizin talimatınızla güvenlik güçleri tarafından coplarla dağıtılıyor, meydanlarda saçlarından, yerlerde sürükleniyor. Gücünüz kadınlara mı yetiyor diye sormak istiyorum. Bakın, Kocaeli'de sokakta uğradığı saldırı sonrası hastanede yaşam savaşı verirken bu sabah kaybettiğimiz daha 16 yaşındaki Ayşegül Aydın'la birlikte geçtiğimiz altı günde 9 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Bu kadar kadın öldürülürken siz, geçen sene, elinizi sallayıp erkeklere "Ayıptır, ayıp!" demekle görevinizi yaptığınızı mı zannediyorsunuz? Artık, toplumu patlama noktasına getiren kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda ne tür önlemleri almayı düşünüyorsunuz diye sormak istiyorum. Bu alanda ayırdığınız bütçe de yeterli mi diye soralım.

Şimdi, Sayın Bakan, çocuk istismarının önlenmesi ve erken evliliğin, zorla evlendirmenin önüne geçilmesiyle ilgili, dört yıl önce, Recep Akdağ başkanlığında 6 bakan -içinde siz de varsınız- bir heyet oluşturdunuz, Meclisteki tüm siyasi parti gruplarını gezdiniz. 28 Şubat 2018'de bizim grubumuza geldiniz, bu konuya ön koşulsuz destek verdik; Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir iç komisyon oluşturduk ve AKP heyetine ön açıcı bir rapor sunduk. Sayın Akdağ, grubumuza, on gün gibi kısa bir süre içinde eylem planını ve bu kapsamdaki yasal düzenlemeleri Meclise getirmeyi planladıklarını söyledi. Şimdi sormak istiyorum Sayın Bakan: Kaç on gün geçti, kaç on ay geçti? Bu çalışmanın akıbeti acaba ne oldu? Çocuk istismarına karşı, kadın cinayetlerine karşı ne yaptınız?

Sürem bitmeden bir konuya daha değineceğim Sayın Bakan. Bütçenizi ve kadrolarınızı, mesainizi kendi özel siyasi hesaplaşmalarınız için de kullanıyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi hangi adımı atsa yetkilerinizi adaletsiz kullanıp engelleme peşinde koşuyorsunuz; soruşturma açıyorsunuz, astıklarını toplatıyorsunuz, bağışlarına el koyuyorsunuz ama yolsuzluk soruşturmalarına tek bir işlem dahi yapmıyorsunuz. Evet, ne oldu el koyduğunuz 35 yolsuzluk soruşturması? Açıklayabiliyor musunuz bunu?

Peki, 10 bin dolar alan siyasetçi olduğunu siz kendiniz söylediniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Emine Hanım, süreniz dolmuştur.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Altı ay oldu. Neden kim olduğunu açıklamıyorsunuz diye sorarak...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uzatamıyorum süreleri, kusura bakmayın, çok sayıda arkadaşımız var.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.