KOMİSYON KONUŞMASI

YUNUS EMRE (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, İçişleri Bakanlığımızın değerli bürokratları; ben de sizi selamlayarak başlamak istiyorum.

Tabii, dikkat ederseniz Sayın Bakan hakkında birçok iddia, birçok şaibe bulunduğu için, hesap sorulamadığı için, Türkiye'de hesap verme anlayışı ortadan kalktığı için ne yazık ki aslında bütçe konuşulamıyor, tartışılamıyor, başka meseleleri konuşmak durumunda kalıyoruz çünkü kamuoyu bu soruların yanıtlarını bekliyor. Sayın Bakan, en başta şunu hatırlatmam lazım, gerçekten...

(Uğultular)

YUNUS EMRE (İstanbul) - Arkadaşlar sükûnet...

Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim rica ediyorum, sükûneti sağlayalım.

Buyurun.

YUNUS EMRE (İstanbul) - Süreme eklemenizi rica ediyorum Sayın Başkanım, lütfen.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - On saniye ekleyelim olur.

YUNUS EMRE (İstanbul) - Şimdi, bakın -çok sınırlı bir zamanım var, anlatacağım- Sayın Bakan, hakkınızda birçok iddia var, bu iddiaları burada konuşacak yeterli süremiz yok ama örnek bir olayı gündeme getirmek istiyorum. Bakın, 22 Haziran tarihinde T24 internet sayfasında Tolga Şardan sizinle ilgili bir yazı yazdı, aynı tarihte yine Sözcü gazetesinde Saygı Öztürk aynı konuyla ilgili bir yazı yazdı. 22 Haziran 2021 tarihli bu yazıların konusu, Sezgin Baran Korkmaz ile sizin yaptığınız ya da yaptığınız iddia edilen görüşme konusu. Bu konularla ilgili size birçok soru soruldu, sabah Değerli Grup Başkan Vekilimiz Engin Özkoç da sordu, bu soruların yanıtlarını bekliyoruz. Bakın, ben Bakanlığınıza birçok yazılı soru önergesi verdim, teşekkür ediyorum, hemen hemen hepsini yanıtlamışsınız; arada yanıtlamadığınız bir soru önergem var aynı tarihli; basında o haberleri gördükten sonra Bakanlığınıza yönelttiğim ve hâlâ yanıtlamadığınız bir yazılı soru önergem var. Burada, bu soru önergesinde bu meseleleri gündeme getirdik. Böyle bir görüşme var mıdır? Çünkü bahsedilen tarihte bu kişi hakkında mal varlığına el koyma kararı var, yurt dışına çıkışıyla ilgili problemler var, 5 Aralık tarihinde bu görüşme olmuş mudur? Tolga Şardan yazısında detaylar veriyor, bu kişinin Bakanlığınıza kimler tarafından çağrıldığına ilişkin detaylar veriyor. Aynı zamanda, o gün birkaç görüşmenin bulunduğunu anlatıyor. Ben bu toplantı öncesi Saygı Öztürk'ü de Tolga Şardan'ı da telefonla aradım, dedim ki: İçişleri Bakanlığı hakkında çok ciddi bir iddiayı gündeme getirdiniz, bu iddiayla ilgili size bir düzeltme metni gönderildi mi, bir tekzip açıklaması gönderildi mi? "Hayır, gönderilmedi." yanıtını verdiler. Bunun yanında "Bu yaptığınız haberle ilgili, bu yazılarla ilgili, sizinle ilgili suç duyuruları, Bakanlığın şikâyetleri oldu mu?" bunları da sordum, "Hayır, olmadı." dediler ve yine, tekrar ifade etmek istiyorum, benim bu konularla ilgili sorularımı yanıtlamadınız Sayın Bakan. Biliyorum ki bu konuları gündeme getiren başka milletvekillerimiz de oldu. Bu mesele açıklığa kavuşturulmalıdır. Sezgin Baran Korkmaz ile tarafınız arasında bir görüşme olmuş mudur? Kendisine yurt dışına çıkması telkininde bulundunuz mu? Bunların açıklanmasını bekliyoruz. Bunun yanında, Bakanlığınızda bu konuda, bu görüşmeye aracılık yaptığı iddia olunan kimi bürokratların isimleri basında yer aldı, bu iddialarla ilgili ne yaptınız? Bakanlığınızın başlattığı teftiş, soruşturma işlemleri var mıdır? Bunların da yanıtlarını bekliyoruz.

Sayın Bakan, siz de milletvekilliği yaptınız, biz bu görevi kamu adına yapıyoruz, bu sorularımız bizim şahsi merakımız falan değil. Dünyanın her tarafında iktidar mevkisinde bulunan insanlar bu soruları yanıtlamak mecburiyetindedir. Sizden rica ediyorum, yapacağınız konuşmada, açıklamalarınızda lütfen bu sorulara yanıt verin çünkü yazılı olarak soruyoruz, yanıt vermiyorsunuz, basın soruyor, yanıt vermiyorsunuz. Bakın, tekrar burada ben gündeme getirdim, benden önce -az önce ifade ettim- Sayın Özkoç gündeme getirdi, başka arkadaşlarımız gündeme getirdi, bu sorular yanıtlanmalıdır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

YUNUS EMRE (İstanbul) - Son cümle olarak şunu söyleyeceğim: Sayın Bakan, ne yazık ki tarihe, gazetecileri tehdit eden, gazetecilere hakaret eden bir Bakan olarak geçtiniz. Anlıyoruz bu tehditlerin, bu suçlamaların sebebinin ne olduğunu.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.