KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM MUSTAFA TURHAN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; atalarımızın güzel bir sözü var: "Söyleyenden dinleyen arif gerek." diye. Yani, tabii, dinleyenler hep konuşandan daha arif kişiler olunca sohbet de çok keyifli oluyor. Ben, Komisyonumuzun tartışmalarının gelmiş olduğu entelektüel düzeyden hakikaten son derece mutluyum. İnşallah, bütün çalışmalarımızı bu düzeyde ve bu entelektüel derinlikte yürütürüz. Kuşkusuz burada muhalefet partisindeki kıymetli milletvekili arkadaşlarımızın katkıları da son derece önemli. Ben, benim yorumlarım üzerine değerlendirme yapan milletvekillerimize teşekkür ediyorum ve Komisyonumuzun gündemini gündeme getirdiğim bu "Lucas Eleştirisi"nin bu kadar belirlemesinden de büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmiş olayım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Başka komisyon da yok.

İBRAHİM MUSTAFA TURHAN (İzmir) - Şimdi, tabii, bir yüz yıl daha geriye gitme riskini göze alarak... Yani, belki başka eleştiriler de gelebilir, 1970 tabii tarihte geçmişte kaldı, ben bir yüz yıl daha geriye gideceğim ve Jevons, Menger ve Walras'ın "Marjinal Devrim" diye bilinen yaklaşımını gündeme getireceğim.

Şimdi, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kuşkusuz, yani herhangi bir düzenlemenin olmadığı bir ortamda ilk defa bir düzenlemeyi yapıyor olmakla mevcut, devam etmekte olan bir düzenleme üzerinde değişiklik yapmak aynı şey değil. Yani, marjinal etkinin stok üzerindeki sonuçları, her ikisi noktasında farklı oluyorlar. Yani, bu tartışma öyle bir noktaya geldi ki sanki bugüne kadar rant gelirleri vergilendiriliyordu, şu anda bu vergiden vazgeçiyormuşuz gibi bir algı oluştu, en azından bende. Belki ben öyle anladım ama yani durumu bir kere daha, belki, ortaya koymakta fayda var. Bir kere, ranttan vergi almama diye bir durum söz konusu değil. Bütün gelirler, sadece demin arz ettiğim gibi Borsa İstanbul'da işlem gören tek hisse senetlerinin... Yani menkul kıymet yatırım ortaklığı şeklinde oluyor, olursa onlar da vergiye tabi ama sadece Borsa İstanbul'da işlem gören tek hisse senetlerinin ve vadeli işlem sözleşmelerinin alım satımından doğan kârlar, alım satımından doğan kazançlar vergilendirilmiyor. Yoksa, Sayın Kuşoğlu'nun ifade ettiği gibi, faiz gelirlerinin tamamı, benim bildiğim kadarıyla, istisnasız vergilendiriliyor aslında. Ha, bu verginin oranı yükseltilmeli mi, yoksa şimdiye kadar olduğu gibi bir müddet daha devam mı ettirilmeli, tartıştığımız konu budur.

Tabii ki bu düzenlemenin de geçici olmasında büyük fayda var. Yani kalıcı hâle getirmek bu istisnaları bence de doğru değil. Yani, o bakımdan, muhalefet milletvekillerimizin ortaya koyduğu görüşleri ben de destekliyorum. Yani ilanihaye bunların bu şekilde düşük -daha düşük oranlı diyelim- vergilendirilmesi, diğer kazançlara göre, doğru değildir. Bu, gerçekten, kalkınma sürecindeki, hele de sermaye açığı çeken ülkelerin, yatırım ihtiyacı yüksek olan, genç nüfusundan dolayı yatırım yapma ihtiyacı olan ülkelerin hemen hepsinin istisnasız olarak gelişme dönemlerinin belli bir aşamasında uyguladıkları geçici bir önlemdir. Bu da bizde de tabii ki geçici bir önlem olması gerekir. Demin de arz ettim, yapısal reformlar ki mesela bu yapısal reformlar arasında, eminim, yine, Komisyon üyeleri -yani öyle ümit ediyorum diyeyim- destekleyeceklerdir, mesela, imar rantından vergi alma şeyi var, bizim teklifimiz var. İnşallah yakın zamanda bu gündeme gelecek. Özel istihdam büroları var, İstanbul Tahkim Merkezinin faaliyete geçmesi var. Demin de bahsedildi, Gelir Vergisi ve Vergi Usul Kanunu gündeme gelecek. Kamu sermayeli kuruluşlarda yönetişim reformu yapılacak, yönetişim uygulamaları daha etkin hâle getirilecek. Araştırma, geliştirme ve inovasyon konusunda destekler var, erken aşama yatırımlar konusunda destekler var. Yani bu desteklerle birlikte kuşkusuz ülkemizin bu sermaye açığı da büyük ölçüde kapatılacak.

Bir de yani, tabii ki ben Sayın Cumhurbaşkanımızın, partimizin hem kurucusu hem de bu hareketin tabii lideri olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerinin Komisyonda ifade edilmesinden büyük bir memnuniyet duydum. Tabii ki görüşlerine de yüzde 100 katılıyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani, faiz lobisiyle ilgili olarak bu kanunu imzalamayacaktır diye söyledim, faiz lobisine karşı.

İBRAHİM MUSTAFA TURHAN (İzmir) - Ancak kastedilen, buradaki bu istisnalar faiz lobisine yönelik istisnalar değildir. Bakın, sermaye piyasalarının gelişmesi, hakikaten, ülkedeki sadece az sayıdaki küçük bir grubun -hani, bu da zaman zaman ifade edildi ya- menfaatlerini korumak için değil.

Bakın, ülkemizde bireysel emeklilik sistemi gelişiyor. Bireysel emeklilik sistemine üye olan milyonlarca vatandaşımız var. Bunların tamamı bu düzenlemelerden istifade ediyorlar. Yani, burada sadece nüfusun çok küçük bir kısmına veya onları ilgilendiren bir düzenleme yapmak söz konusu değil. Kaldı ki sermaye piyasalarının gelişmesi, sermayenin tabana yayılması, servetin daha geniş kesimler tarafından paylaşılması açısından da son derece büyük önem taşımaktadır.

Ben bunları bir hatırlatmak istedim Sayın Başkan.

Çok teşekkür ediyorum efendim, saygıyla selamlıyorum.