KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, 20'nci Birleşimin Yedinci Oturumunu açıyorum.

Önce İç Tüzük'ümüzle ilgili bazı hatırlatmalarda bulunacağım, daha sonra devam edeceğiz. Bu maddeler Meclisin geneliyle ilgili ama bizim Komisyon çalışmalarımıza da yol gösterici maddeler. İç Tüzük madde 46: "Bir komisyonda söz kesilir, şahsiyatla uğraşılır ve düzeni bozma hareketlerinden bulunulursa komisyon başkanı düzeni sağlar; gerekiyorsa toplantıya ara verir veya erteleyerek durumu gereği yapılmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına bildirir." Birinci maddemiz bu. "Konuşma üslubu" başlığında Madde 67: "Genel Kurulda -Genel Kurul derken tüm komisyonlar için de aynı ilke geçerli, bu ilkesel bir durum- kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimseyi Başkan derhâl, temiz bir dille konuşmaya, buna rağmen temiz bir dil kullanmamakta ısrar ederse kürsüden ayrılmaya davet eder. Başkan, gerekli görürse, o kimseyi o birleşimde salondan çıkartabilir.

Başkanlığa gelen yazı ve önergelerde kaba ve yaralayıcı sözler varsa, Başkan, gereken düzeltmelerin yapılması için, o yazı veya önergeyi sahibine geri verir."

Yine, basın toplantısı ve çekimlere ilişkin bir madde var yönetmelikte. Türkiye Büyük Millet Meclisinde Basın ve Yayın Mensuplarının Çalışmaları Hakkında Yönetmelik var, o yönetmeliğin 12'nci maddesinin 3'üncü fıkrasını okuyorum: "Komisyon ve siyasi parti grup toplantılarında film ve fotoğraf çekimleri, Komisyon Başkanı ve siyasi parti grup başkanvekilinin iznine bağlıdır. Basın mensupları, toplantıları kendilerine ayrılan bölümlerden izleyebilirler." diyor.

Şimdi, bu çerçevede, değerli arkadaşlar, birkaç şey daha ilave etmek istiyorum. Az önce, grup sözcülerimizle odamda bir araya geldik, bütün parti gruplarından arkadaşlarla konuştuk. Bu söyleyeceğim bütün gruplarla ilgili, tek bir gruba ilişkin değil. Hepimiz burada milletin bütçesiyle uğraşıyoruz ve bu bütçeyi en güzel şekilde tamamlamak, müzakereleri en kaliteli bir şekilde yapmak durumundayız. Bugüne kadar da zaman zaman hararetli tartışmalar yaşadık, ben her zaman söylerim, siyasette de zaman zaman hararetli tartışmalar olur, bu işin tabiatında var ama bugün bir doz aşımı söz konusu, çok daha fazla tartışma görüyoruz, çalışma düzenimizi bozacak ölçülere gelen bir vaziyet arz ediyor. Dolayısıyla, ben, bir taraftan grup sözcülerimizin her birinin kendi üyelerine ilişkin uyarılar yapmasını bekliyorum; bu bir.

Ben de kendi adıma, bundan sonraki bölümde kaba ve yaralayıcı söz kullanan, şahsiyatla ilgili hakaret edici söz kullananların mikrofonlarını kapatacağım, bunu yapacağım, bundan da hiç kimse gocunmasın çünkü bu çalışmaları bitirmek zorundayız. Bunlar milletin çalışmaları, millet bize bunun için oy verdi, buraya gönderdi -bütün gruplar için söylüyorum- Meclisi çalıştırmamak üzere değil, çalıştırmak üzere bizi buraya gönderdi ve bu bütçeyi hep birlikte yapmak durumundayız.

Diğer taraftan, yasamanın yürütmeye, yürütmenin de yasamaya saygısı çok önemli, iki kuvvetten bahsediyoruz. Bakanlar, bu devletin bakanları, bu ülkenin bakanları. Bugün bir arkadaşımız olur, yarın bir başkası gelir, başkası bakan olur; bu bakanlar bu ülkenin bakanları, bu devletin bakanları. Meclisimizin üyeleriyse halkın oylarıyla buraya gelmiş, hangi gruptan olursa olsun, halkın demokratik olarak seçtiği, Meclise gönderdiği arkadaşlarımız. Yasama yürütmeye, yürütme de yasamaya saygı içinde olmak durumunda. Farklı fikirler olabilir, farklı söylemler olabilir, zaman zaman hakikaten temel değerlere ilişkin birtakım olmaması gereken tartışmalar olabilir. Buralarda da ben, bütün gruplardan ve arkadaşlarımızdan şunu rica ediyorum: Benim bir eksiğim olabilir, o anda görmemiş olabilirim. Biz de insanız yorulduk artık; hakikaten bu kadar zamandır uğraşıyoruz, gün boyu burada takip ediyoruz; bazı arkadaşlarımız gidiyorlar, geliyorlar, o imkânları var, bizim öyle bir imkânımız da yok. Gün boyu burada takip ediyoruz, bazen dikkatimiz dağılabilir, bir şeyi görmemiş olabiliriz. Biri çekim yapıyordur, görmemiş olabilirim ben, uyarın beni. Biri bir söz etmiştir, Komisyon olarak müdahil olmam gerekiyordur, olmamışımdır, beni uyarın lütfen ama karşılıklı konuşmaya lütfen girmeyin. Bundan sonrası için söylüyorum, buraya kadar olanları tutanaktan ayrıca bakacağım ama bundan sonrasıyla ilgili gördüğünüz bir şey varsa lütfen birbirinizle tartışmaya girmeyin, Komisyon Başkanı olarak beni uyarın. Ben de eğer söylediğinizi haklı bulursam, ilgili şahsı, ilgili üyemizi veya misafir ettiğimiz değerli vekilimizi uyarırım.

Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanım; sizden de ricam az bir çalışma süremiz kaldı, mümkün mertebe sonuna kadar bekleyelim, sonunda size zaten söz vereceğim, cevaplarınızı toplu olarak verirsiniz. Yine, size dönük benim uyarmamı gerektiğini düşündüğünüz bir husus varsa lütfen siz de beni uyarın, ben gerekli uyarıyı yapayım, bu şekilde bu çalışmamızı devam ettirelim diye ifade etmek istiyorum.

Söylemek istediğiniz bir şey mi var Sayın Bakan?