KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, bütçe konuşmanızda referans olarak dünyevi ve uhrevi birçok kavram kullandınız ama olmayan tek bir kavram Anayasa. Oysa Anayasa ilginizi biliyorum ben, 2011 yılında benden Anayasa brifingi rica etmiştiniz ve hatta, brifing sonucu çok verimli geçtiğini söylemiştiniz ve bana bir de albenili bir şilt, plaket vermiştiniz Profesör Sayın Özdil huzurunda. Bu değerli anıyı, Anayasa plaketini 7 Şubat 2017'ye kadar fakültedeki odamda, kütüphanemde teşhir ettim. 7 Şubat gecesi 686 sayılı OHAL KHK ek listesi yayımlandı ve altında sizin de imzanız var. Başbakan 22 Şubatta "Biz o listeleri hazırlamıyoruz, biz bilemeyiz kimlerin adlarının yer aldığını." dedi. 22 Martta ise Başbakan Yardımcısı "MİT hazırlıyor." dedi. Başbakan 6 Haziran 2017'de "Anayasa'ya yüzde 30 destek, yetmiş günde yüzde 51'e çıktı." dedi. İşte, bu, Sayın Bakan, 2017 Anayasa değişikliğinin hangi ortam ve koşullarda gerçekleştiğinin bir göstergesi.

Şimdi, 2017 Anayasa değişikliği birçok şeyi götürdü, tasfiye etti, kurul hâlinde bütün siyasal karar mekanizmalarını tasfiye etti; siyasal sorumluluğu öyle, demokratik denge ve denetim düzeneklerini hakeza. Getirdikleri ise parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme; tek kişi siyaseti. Ve siyaset sadece saraya yönlendirildi. Sayın Bakan, çok şükür, götüremediği bir şey oldu, Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü. Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü devam etmektedir ve buna göre, bakanlar siyasetin dışına çıkarılmış bulunuyor. Milletvekilleri ve bakanların ortak paydasını Anayasa andı oluşturuyor, Anayasa'nın üstünlüğüne saygı andı. Şimdi, buna rağmen bakanların siyaset yapması demokratik siyaset alanını daraltıyor ve demokratik toplumu baskı altına alıyor ama kuşkusuz siyasal açıdan, yerindelik bakımından, belki tek kişi yönetiminin sürekli sorgulanması açısından olumlu karşılanabilir çünkü tek kişi yönetimi siyaseti tek kişiye, saraya vermiş bulunuyor.

Şimdi, Sayın Bakan, sadece bu, idari alanın siyasal alana taşması değil, aynı zamanda Anayasa'nın en açık hükümlerinin sistematik bir biçimde ihlal edilmesi söz konusudur. Bunların başında Anayasa madde 38/4 geliyor, suçsuzluk karinesi ve 137/2 geliyor, kanunsuz emir. Bu 2 madde Anayasa'nın belkemiğidir, İçişleri Bakanının da varlık nedeniyle oluşmaktadır. Ve burada, kanunsuz emri dile getiren Sayın Kılıçdaroğlu aslında sizi desteklemiş bulunuyor Sayın Bakan. Dolayısıyla, siz bunu sahiplenmek durumunda idiniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Çünkü bu 2 maddeye riayet edilmez ise o zaman Anayasa'nın üstünlüğünün bir anlamı yok. Tek Anayasa'mız var; evet, tek millet, tek devlet ama eğer tek Anayasa'mıza saygı olmaz ise Anayasa'nın üstünlüğü ilkesine saygı gösterilmez ise o zaman tekliğin hiçbir anlamı kalmaz. Bu bakımdan Anayasa suçunu hiç kimsenin işleme lüksü bulunmamaktadır.

Teşekkür ediyorum.