KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, sabahtan beri konuşmaları dinliyoruz ve şu tabloya bir bakalım değerli arkadaşlarım. Bu ülkede huzurumuz var mı? Bu soruya "Evet." diyebilen bir arkadaşımız varsa ben şu anda susabilirim.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Var, var.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Size rağmen huzur var.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, değerli arkadaşlar, "huzur" dediğiniz şey eğer ki sessizlikse, eğer ki sindirmekse, vallahi Hitler de bunu çok güzel başarmıştı; toplumu susturmuştu, sindirmişti, muhalifleri katletmişti, hapse tıkmıştı; bunu başarmıştı ama Hitler Almanya'yı abat etmedi. Saddam da Irak'ta sessizliği sağlamıştı "Huzur var." diyordu Saddam ama Irak abat olmadı. Kaddafi de "Libya'da huzur var." diyordu ama Libya abat olmadı Kaddafi'nin baskı sistemiyle, baskı rejimiyle. Maalesef, değerli arkadaşlar, bu bakışla, bakın, şu anda Süleyman Soylu'nun bakışıyla Türkiye'de de bir huzur olmayacak; değerli arkadaşlar, Türkiye de bu bakışla abat olmayacak.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Size rağmen huzur var, size rağmen huzur var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, müdahale eder misiniz lütfen.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, son birkaç konuşma, hepimiz sabırlı olalım. Daha soru-cevaplar var, oylamalar var; herhâlde biri, ikiyi bulacağız; öyle görünüyor. Biraz sabır, rica ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şu anda Türkiye'de huzur yoktur. Bakın, bütçedeki kaynaklarımızın çok büyük çoğunluğunu güvenlik bütçesine harcıyoruz. İnanın, bu bütçenin tamamını Süleyman Soylu'ya verin, huzuru sağlayamaz bu ülkede ancak zulüm ortaya koyar, baskıyı ortaya koyar, istibdadı kurar. Arkadaşlar, istibdat iyi bir şey değildir. Bakın, Boğaziçi Üniversitesinde Sayın Süleyman Soylu'nun eseri budur değerli arkadaşlar. Türkiye'nin göz bebeği bir üniversiteye kelepçe vurmuştur Süleyman Soylu. Bu üniversiteden bilim çıkar mı arkadaşlar? Çıkmaz.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Hendeklerden çıkıyor mu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ve teknoloji çıkmaz bu ülkede. Bakın, bu ülkedeki gençlerimizden, 3 gençten 2'si "İmkânım olsa ülkeyi terk ederim, başka bir ülkede yaşarım." diyor. Bu, Süleyman Soylu'nun eseridir.

Bakın, Süleyman Soylu'nun karnesini size açıklıyorum: Türkiye, Demokrasi Endeksi'nde 104'üncü sırada değerli arkadaşlar.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hikâye bunlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Türkiye, Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 153'üncü sırada Sayın Süleyman Soylu, tebrikler(!)

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hiç doğru değil onlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Türkiye, Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 117'nci sırada.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Emin ol doğru değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Türkiye, Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nde 133'üncü sırada Süleyman Soylu, tebrik ediyoruz sizi(!) Bakın, karne bu.

Değerli arkadaşlar, Türkiye, Sefalet Endeksi'nde de maalesef en üst sıralarda, en sefalet yaşayan ülkelerden. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim. Bir hakaret yok, eleştiri yapıyor, cevabını alacaktır. Lütfen...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, bakın, şu anda Türkiye'de şu anda refah var mı? "Refah var." diyebilen bir arkadaşımız var mı?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Var, var.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Buyurun, hadi bakalım.

Dolar bugün 11,5 lira arkadaşlar. Asgari ücret 240 dolara düştü. Hans'a, George'a 240 dolara bu iktidar mal üretiyor. Almanya'daki işçi geliyor buraya, 3 bin euro geliri var; Ahmet'i, Mehmet'i, Ayşe'yi, Fatma'yı onlara 240 dolara hizmet ettiriyoruz. Bu mudur değerli arkadaşlar bu ülkeyi sevmek? Bu mudur bu ülkenin huzuru ve refahı?

Bakın, değerli arkadaşlar, hukuk olmadıktan sonra, demokrasi olmadıktan sonra ne huzur olur ne de refah olur.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hukuk olmazsa sen orada oturamazsın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, Sayın İçişleri Bakanı diyor ki: "Metruk binaları gece yıkın, boş verin mahkeme kararını filan."

SALİH CORA (Trabzon) - Hukuki dayanağı var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, aynı Kabinenin Adalet Bakanı diyor ki: "Öyle şey olur mu arkadaş, hukuk önden yürür." Yani İçişleri Bakanını kendi Kabinesinin üyesi eleştiriyor.

Bakın, değerli arkadaşlar, ben Diyarbakır Vekiliyim. Diyarbakır'da bir basın açıklaması yapamıyorum, on beş günde bir yasaklıyor ve açıklama yapmaya kalktığım zaman fezleke gönderiyorlar sağ olsunlar. 20 tane oldu, 50 tane daha olsun, ısrarla basın açıklamalarımızı yapıyoruz çünkü bu anayasal bir haktır. Sayın Süleyman Soylu bunu kötüye kullanıyor. Yasakları sürekli hâle getirdiğiniz zaman anayasal hakkı gasbetmiş olursunuz Sayın Süleyman Soylu.

Bakın "10 bin dolar alan siyasetçi kim?" diyoruz. Sayın Süleyman Soylu, bundan beş ay önce, dört ay önce -sanıyorum- Habertürk'e çıktınız değil mi Sayın Soylu? Dediniz ki: "Arkadaş, ben bu 10 bin doları alan siyasetçiyi biliyorum." Biz de bunun AKP'li olduğunu biliyoruz. Siz de o zaman bu anlamda bir tehditte bulundunuz -herhâlde görevden alınma olasılığınız vardı, bilmiyorum artık- ve dediniz ki: "Ben bunu açıklayacağım, bir hafta içinde savcıya gidip söyleyeceğim." Bakın, üzerinden dört beş ay geçti, açıklamıyorsunuz bunu. Bakın, bu bir suçtur Sayın Bakan. Yani şöyle söyleyeyim: Bir kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçtur. Türk Ceza Kanunu'nun 279'uncu maddesine göre -Cora çok iyi bilir- "Bir suçun işlendiğini öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar cezalandırılır." Sayın Bakan, suç işlediniz. Bakın, hâlâ suç işlemeye devam ediyorsunuz gecikerek.

Bakın, değerli arkadaşlar, Hrant Dink cinayeti, on dört yıl oldu işleneli ve Ankara'nın karanlık dehlizlerinde katiller hâlâ saklanıyor. Sayın Süleyman Soylu aynı programda bakın ne demiş: "Hrant Dink cinayetinin faillerinden Erhan Tuncel ile Sedat Peker'i ilişkilendirerek "Erhan Tuncel ile Sedat Peker'i kim ortak yapar?" diyor. Sedat Peker'e Erhan Tuncel'i kim emanet eder?" diyor. "Bireylerden değil, bir sistemden bahsediyorum." diyor. Yani Hrant Dink'i katleden sistemi biliyor Sayın Süleyman Soylu ve Sedat Peker'e, Erhan Tuncel'in emanet edildiğini iddia ediyor. Demek ki bununla ilgili belge var, bir İçişleri Bakanı belgesiz konuşur mu? Konuşmaz. Elinde belgeler var ama savcıya gidip bu belgeleri vermiyor. Niye? Bunu bir koz olarak kullanıyor herhâlde; aynı 10 bin dolar meselesinde olduğu gibi, bir koz olarak kullanıyor. Ya, bu memleketin barışı için mücadele etmiş sevgili Hrant Dink cinayetiyle ilgili Sayın Bakan, ne biliyorsunuz? Niye açıklamıyorsunuz, Ankara'nın karanlık dehlizlerinde saklıyorsunuz? Yazık değil mi bu ülkeye? Bakın, bu da suçtur. Siz suçu biliyorsunuz ve bir sistemden bahsediyor. Bakın, hep birbirimize kırdıran, toplumsal fay hatlarını geren, toplumu birbirine düşüren bir sistemi biliyor İçişleri Bakanı ve savcıya gidip açıklamıyor. Böyle bir İçişleri Bakanı bu ülkenin huzurunu sağlayabilir mi? Sağlayamaz. Bak, bugün dolar 11,5 lira oldu, on beş gün önce 1 çuval un 200 liraydı, bugün 350 lira. Bunun müsebbibi İçişleri Bakanı değil mi değerli arkadaşlar?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, güldürme.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Garo Bey, hatlar karıştı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değil mi? Elbette.

Değerli arkadaşlar, bakın, şu andaki yoksulluğun, sefaletin sorumluluğu bu İçişleri Bakanında değil mi? Bakın, kaynaklarımız silahlara gittiği sürece, bu ülkenin iç huzuru olmadığı sürece Süleyman Soylu bizleri çok daha fazla yoksullaştırır.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Teröre gidiyor, terörle mücadeleye gidiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, değerli arkadaşlar, böyle iddialar ortada ve Süleyman Soylu bunları biliyor. Bu ülkenin huzuruna kastedenleri biliyor, o sistemi biliyor. 10 bin doları alan siyasetçinin AKP'li olduğunu da biliyor ama bunu bir koz olarak kullanıyor.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Neyin kozu ya!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Eğer beni yarın görevden alırsanız..."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sataşmalar oldu.

"Eğer yarın beni görevden alırsanız ben bunu açıklarım." diye bunu koz olarak tutuyor, Bu bir suçtur ve bu anlamda suçların odağında olan bir İçişleri Bakanı var. Pek çok karanlık işe bulaşmış insanlarla ilgili fotoğrafları var ve onlarla ilgili açıklamalarda bulunmuyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Paylan, süreniz dolmuştur.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sataşmalar oldu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dolmuştur süreniz ama.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir suç örgütü lideri açıklamalarda, iddialarda bulundu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz durmadan devam ettiniz, bir zaman kaybı olmadı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, bunlarla ilgili açıklama yapmak sorumluluğu sizde.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben gerekli uyarıları yaptım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, yapması gereken, istifa edip bu soruşturmanın önünü açmaktır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Şimdi, teşekkür ediyorum, sağ olun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İstifa etmediği sürece, bu soruşturmanın önünü kapatan, tıkayan kişi olacaktır. Bu bütçeyi ona verdiğiniz sürece arkadaşlar, karanlık...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)