ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Şimdi, ormanlık alanlarla ilgili önerge görüşmesine devam ediyoruz önergemiz doğrultusunda. Ben şimdi buradan birtakım rakamlar vereyim size. Sayın Orman Bakanlığı yetkilisi arkadaşımız da dinlerse iyi olur. Şimdi, ülkedeki ormanlık alanların ne kadarı madenlere... Sadece madenler açısından vereceğim ben, burası madenler sadece, başka tahsisler yok bunun içerisinde. Zonguldak, Bartın; şimdi, buranın yüzde 72'si madenlere ruhsatlandırılmış. Buranın yani Zonguldak ve Bartın'ın ormanlık alanlarının yüzde 64'ü madenlere tahsis edilmiş. Eskişehir'in ormanlık alanlarının yüzde 53'ü yani Eskişehir'deki orman alanlarının yüzde 53'ü madenlere tahsis edilmiş, maden şirketlerine; kimisinin arama ruhsatı var, kimisinin işletme ruhsatı ve benzeri ve benzeri. Şimdi, Afyon'un ormanlarının 50'si -kaynağı da biraz sonra söyleyeceğim size- Kahramanmaraş'ın ormanlarının yüzde 55'i; Tunceli, Erzincan ormanlarının yüzde 52'si, Kaz Dağları ormanlarının yüzde 80'i, Ordu'nun yüzde 74'ü maden için ruhsatlandırılmış durumda. Şimdi, bu devam ediyor yani Tokat'ın yüzde 46'sı filan gibi rakamlar devam ediyor. Şimdi, bu nereden geliyor? Şimdi, bunu siz normal yollardan alamıyorsunuz ancak MAPEG'ten parayla satın alabiliyorsunuz. Tema Vakfı bunun için 300 bin liraya yakın para harcamış, bu bilgileri satın almış. Sadece madencilere ticari amaçla satılıyor böyle; biz milletvekili olarak istesek verilmiyor, liste hâlinde bir liste veriliyor o kadar, detay bilgi verilmiyor; parayla satın alabiliyorsunuz. Parayla satın almış, haritaların üzerine giydirmiş, bütün taramaları yapmış büyük ölçekli haritalar üzerinde ve bu 16 il için bu raporu çıkarmış; bu devam ediyor. Şimdi, siz hani "Binde şu kadar, yüzde bu kadar." falan diyorsunuz, vallahi TÜİK'in enflasyon verileri gibi bir sonuç çıkıyor sizin söylediklerinizden, kusura bakmayın. Belki şöyle olabilir; hani, bu 16 il biliniyor, diğer iller bilinmiyor ama 16 ilde bu kadar tahribat neyin nesidir ya? Kaz Dağları'nın orman alanlarının yüzde 80'inin madene tahsisi ne demektir? Yani bir ilin, Ordu'nun, Maraş'ın, Afyon'un, Eskişehir'in, Tokat'ın ormanlık alanlarının yüzde 50'sinin tahsisi ne demektir ya?

Demin şöyle bir tartışma oldu ilginç bir şekilde: "Bize madenler mi lazım, ormanlar mı lazım?" Böyle bir yaklaşım olabilir mi ya? Bu ormanlar bize hayat kaynağı ya, madenler illaki lazım, madensiz olmaz ama bu madenler... Yani şöyle bir tartışma da yaşanmıştı buradan... İkisi de lazım ama bir önceliğin olması lazım. Öncelik hayattır, yaşamdır; yaşam hakkıdır öncelik yani para değildir. Öncelik yaşam hakkıdır; sen maden olmadan yaşayabilirsin ama orman olmadan yaşayamazsın, orman bütün bir yaşamsal ekosistemin ta kendisidir. Dolayısıyla bir önceliğimizin olması gerekiyor. Yani biz şöyle bir şey demiyoruz, buradan şu çıkarılmasın: "Hiçbir maden çıkarılmasın, asla dokunulmasın." Ya bunun bir fizibilitesi olur, bunun ormanlık alanlardan çıkarılabilme imkânlarına bakılır, bu bizim ülkemiz açısından, kaynaklarımız açısından yeterli midir değil midir, bunlara bakılır. Biz öyle bir şey yapmıyoruz; ne kadar maden var hepsi çıkarılsın. Ya, bir dakika, bizim çocuklarımız gelecek dünyaya, torunlarımız olacak, onlar da yaşayacaklar, onların da birtakım ihtiyaçları olacak. Yani bütün madenleri biz çıkaracağız, üstelik de uluslararası şirketlere peşkeş çekerek çıkarttıracağız, bunlar çıkaracaklar, küçük bir payı biz alacağız ülke olarak, geri kalanı yurt dışında zaten. Şimdi, böyle bir yağma, talan anlayışı olabilir mi?

Şimdi, bu anlamıyla biz bu maddeye tümden itiraz ediyoruz çünkü bu konudaki mevcut uygulamalar, vermiş olduğumuz örneklerde olduğu gibi mevcut uygulamaların hiçbiri doğayı, çevreyi, suyu, ormanı, ağacı koruyan tarzda değil; şirketleri koruyan tarzda, onları önceleyen tarzda, şimdi de söylendiği gibi madenleri önceleyen tarzda. O anlamıyla bu uygulamanın nelere yol açacağını kestiremediğimiz... Aslında kestiriyoruz da sonuçların ne olacağını da biliyoruz; bu, yeni bir tahribata yol açacaktır. Bu anlamıyla reddedilmesini talep ediyoruz.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Teşekkür ediyoruz.

Önergeyle ya da maddeyle ilgili başka söz alma talebi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Önergeyi oylamadın Başkan.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Aynı mahiyette olduğu için biraz önceki oylama buraya da geçerli Ali Bey.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - O yüzden yanlış oy kullandık.

ŞAHİN TİN (Denizli) - "Evet" dediniz Ali Bey. Ali Bey, kayıtlara geçtiniz. Biz bunu yayımlayalım.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sıkıntı yok.

MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Aynı mahiyetteyse o zaman öbür önergeyi oylamamanız gerekir.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sıkıntı yok, tekrar oylayalım isterseniz, fark etmiyor.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Oylayalım.