AYLİN CESUR (Isparta) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Bakanlığın ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, basınımızın değerli mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gençlik ve Spor Bakanlığı olunca konumuz, hâliyle gençler adına biz de bu konuşmaları yapıyoruz. Ben de gençler adına bir sunum yapmaya çalışacağım.

Şimdi, gençlerimiz size "Oy moy yok!" demişlerdi biliyorsunuz ve onun üzerinden oldukça uzun zaman geçmesine rağmen onların sesini duyduğunuza dair belirgin bir emare göremedik maalesef Sayın Bakan. Anlamamış olma ihtimaline karşı, ben de onlar adına onların bazı istediklerini size aktarmaya çalışacağım.

Gençlerimiz özellikle son beş yıldır kendilerini terk edilmiş hissediyorlar, hangi platformda onlarla konuşursanız konuşun bu çıkıyor sonuçta. Bir zamanlar lise ve üniversiteye giriş sınavlarına odaklı, dershanelerde geçen hayata bir tepki vardı, buna çalınan sınav soruları eklendi daha sonra, sonra soruları da çalmaya gerek kalmadı, mülakat sisteminizle puanı düşük de olsa istediğinizi alır oldunuz ve hak edeni de eler oldunuz maalesef. Gençlerimiz, devlet planlaması yapılmadan, gereğinden çok daha fazla açtığınız üniversitelerin kontenjanlarından, bölümlerinden mezun olduktan sonra iş bulamadıkları için, atanamadıkları için mesleklerini yapamaz hâle geldiler. Şimdi de işsizliğin yanında, iş bulsa dahi, yoksulluğa mahkûm olacakları bir geleceğin onları beklediklerini düşünüyorlar ve işte bundan dolayı, aslında bütün bu saydıklarımdan dolayı o "Oy moy yok!" söylemi çıktı onlardan.

Ülkemizdeki duruma baktığımızda, ücretli çalışanların yüzde 50'si asgari ücret alıyorken pek çok üniversite diplomalı ve asgari ücrete yakın ücretlerle çok uzun çalışma saatlerinde çalışıyor gençler, bundan dolayı şikâyetçiler. Sonuç da nereye gelmiş biliyor musunuz? Ülkeden kaçmak, gitmek istiyorlar, çok üzülüyorum, geri gelmemek üzere gitmek istiyorlar üstelik de buna üniversite okuyan da okumayan da dâhil.

Şimdi, aslında, özetle, şahsınızın değil ama iktidarınızın son yirmi yılda getirdiği noktada koca bir nesle borcu var Sayın Bakan. Ve gençlerimiz derdini bir şekilde dile getirdiğinde soruşturmalar başlıyor, Emniyetten çağrılıyorlar, en son yurt bulamadıklarında "terörist" ilan edildiler. Ben, gelin, evlatlarımız onlar bizim, onlar bizim geleceğimiz diyorum. Şikâyet falan ediyorlar diye derhâl onlara bir damga falan yapıştırmayalım; dinleyelim onları, kulaklarımızı açarak dinleyelim.

Bakın, ben de devlet yurtlarında okuyarak tıp fakültesi bitirdim. O yurtta kalmanın ve yurt bulamamanın sokakta kalmakla eş değer olduğunu, nefes dahi alınamayacağını yaşayarak geldik. Şimdi, o nedenle, yurt sorunu var bugün ama neden var diye baktığımızda, yurt sayısını çok artırmış olmanıza rağmen öğrenci sayısıyla eşit oranda artmadığı için, 2016'dan bu yana neredeyse hiç yeni yurt yapılmaması gibi bir durumla da karşı karşıya olunca... Şu anki durum, 773 tane yurt var ve 2021'de devlet yurdu kapasitesi 695 bin kişiye gerilemiş. Ancak Türkiye'de şu anda örgün eğitimde 3 milyon 801 bin öğrenci var. Şimdi, bunların geri kalanları ne yapacaklar? Özel yurtlar var. Özel yurtlara baktığımızda, 4.406 tane özel yurt var, bunların toplam kapasitesi 442 bin. Yani bunlar da karşılamıyor. Dolayısıyla şu anda devlet yurtları öğrenci sayısının beşte 1'ini ancak karşılar vaziyette.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Öğrencinin 2 milyonu yaşadığı yerde...

AYLİN CESUR (Isparta) - Özür diliyorum. Siz cevap verirken süremden...

Şimdi, bu çocukların da 2 tane sorunları var. Genel olarak çok pahalı özel yurtlar -tercih etmek zorunda kalanlar- veya bazı vakıf ve cemaatlere terk edilmiş yurt işi, bir yerlere gelip baktığımız zaman. Gençlerimiz ideolojik endoktrinasyona maruz kalmak istemedikleri zaman, işte, yurtsuzluğa terk edilmiş oluyorlar ve hani bu "Evlerinde okuyorlar, ondan dolayı." deyip bunun içinden çıkamayız, ciddi bir yurt sorunuyla karşı karşıya kaldık ve "Biz, bunu, yurt işini serbest piyasaya terk ettik." de diyemeyiz, diyemezsiniz çünkü baktığımızda "İlim Yayma Cemiyeti'nin 107, TÜRGEV'in 18, TÜGVA'nın 38, Ensar Vakfının 60 tane yurdu var." diye bilgilere ulaşıyoruz. Sadece bu 223 yurt için devlet tarafından, devlet bütçesinden, bizim vergilerimizden, milletin vergilerinden, o gençlerin onları geçindirmek, okutmak için uğraşan anne babalarının vergilerinden 173 milyon 704 bin lira aktarılacak bu sene. Şimdi, soru şu ve basit: Devlet neden yurdu kendisi yapmıyor da bu yapılanmaları finanse ediyor? Bu soruya cevap bekliyoruz Sayın Bakan sizden. Şimdi sonuçta kiralamak zorunda kalıyor öğrenci, apartlar ve kiralar nedeniyle o şehirlerdeki diğer insanlar da mağdur oluyor, öğrencilerin olduğu yerlerde kiralar artıyor. Şimdi yurtlarda iletişim altyapıları eksik. Mesela Konya'da Mevlâna Üniversitesi 3 bin kişilik kız öğrenci yurdundan belinden dışarıya kadar sarkarak telefonla konuşmak ve internetten yararlanmaya çalışıyor gençler; bana yeni iletildi, bunu size aktarmış olayım.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cesur, tamamlar mısınız lütfen.

AYLİN CESUR (Isparta) - İnternet yavaş ve bu çağda 16 gigabayt kotaya da mahkûm edilmişler, bir hafta dahi yetmiyor. Yemekhane fiyatlarına bakıldığında, kredilerinin 650 lira olduğuna bakıldığında bunu karşılayamıyor. Köylerimizde -Isparta kendi seçim bölgemde- halı saha talepleri var, internet altyapısı talepleri var gençler için. Bunları karşılamanızı ve soru önergelerimize cevap vermenizi bekliyoruz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ederim Sayın Cesur, süreniz tamamlandı.

AYLİN CESUR (Isparta) - Benim sürem çok az, Bakanımız ve sizden de istirham ederek...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - İlave süre veremiyorum, lütfen sözünüzü tamamlayın.

AYLİN CESUR (Isparta) - Isparta'nın Akpınar köyü için, Afşar köyü için, Çaltı köyü için, Hacılar köyü için verdiğim önergelere de "Değerlendireceğiz halı saha taleplerini." dediniz, onu değerlendirmenizi bekliyoruz. Arak köyü, Salur köyü için verdiğim önergelere cevap alamadım henüz, gençlerimiz deşarj olmak için spor yapmak istiyorlar. Bunları değerlendirmenizi rica ediyoruz.

Sağ olun.