ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de bu dâhilde işleme konusunda fikrimi beyan etmek istiyorum. Şimdi, tabii burada bilgi verilirken keşke bize bu dâhilde işleme rejiminin boyutuna ilişkin de bilgi verilse. Yani bunun ithalat, ihracat oranları filan var ama biz rakamları biliyoruz, çok yüksek. Yani Türkiye'de dâhilde işleme rejimi tamamen amacından saptırılmış ve çok yüksek boyutlarda giden bir sistemdir. Bu sistem, Sayın Kuşoğlu'nun da ifade ettiği gibi çok istismara açıktır. Çeşitli şekillerde, işte ihraç kaydıyla getirilen mallar yurt içerisinde satılıyor, şu oluyor, bu oluyor. Bunlar çok bilinen hususlar. Tabii bunun gümrük vergisi boyutu var, KDV boyutu var, başka vergi yasalarında da bununla ilgili hususlar var. Bu nedenle de zaten bu geçmiş politika dokümanlarında da yer aldı, dâhilde işleme rejiminin gözden geçirilmesi, sınırlandırılması hususu. Bakın, Sayın Başbakanın birkaç gün önce açıkladığı 64'üncü Hükûmet Eylem Planı'nın 148'inci maddesi de bununla ilgili. Şimdi burada "Gözden geçireceğim." diyorsunuz fakat burada geliyorsunuz 2020'ye kadar uzatıyorsunuz. Bu bir çelişki. Yani bunun hangisi yapılacak, ne yapılacak? Yani bunların bir 2020'ye hele bir uzatalım, Allah kerimdir, bir de orada düzeltiriz filan şeklinde bir şey olmaz. Kamu yönetimi açısından bunlar bir çelişki. Bunlar hakikaten bana göre iyi çalışılmadan, çok dikkat edilmeden getirilen hususlarmış gibi insanın aklına geliyor. Diğer türlüsünü çok fazla anlama imkânı yok.

BAŞKAN - Türkiye'de ihracat açısından çok önemli bir şey tabii. Yani sistemin denetlenmesi ayrı bir konu ama ihtiyaç olup olmaması ayrı bir şey tabii.

ERHAN USTA (Samsun) - Yüzde 40'lar boyutunda. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Yüzde 3-4'tür bunun oranları. Yani şu anda onunla ilgili bütün dokümanları yanımda getirmedim ama bunlar bilmediğimiz hususlar değil. Ben iki üç tane de tez yaptırdım bunlarla ilgili, Kalkınma Bakanlığında çok kıymetli çalışmalar var. Dâhilde işleme rejimi bizde yanlış götürülüyor. İhracatı da buna... Biz zaten her şeyi, ekonomide bir şeyi bir şeye bağımlı hâle getiriyoruz, ondan sonra oradan kurtulamıyoruz, yani her yere bir afyon, eroin gibi. Yani nasıl az önce sermaye kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin hususları 2020'ye kadar uzattık, ekonominin buna bağımlı olduğunu hepimiz burada kabul ettik, iktidar tarafı da hep birlikte, aynı şekildedir, şimdi ihracat. Yani bunun yurt içerisindeki tüketilen kısmı, o malların yurt içerisinde kullanılması çok daha yüksek boyutlardadır. İhracatımızı da bu bağımlılıktan kurtarmamız lazım. Yani dolayısıyla bu sistemin -o yüzden Hükûmet dokümanlarında "Dâhilde işleme rejimi, sistemi gözden geçirilecektir." diye yer alıyor fakat- burada bundan sanki hiç yokmuş gibi 2020'ye kadar uzatılması bir çelişkidir.