KOMİSYON KONUŞMASI

SALİH CORA (Trabzon) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcılarımız, Komisyonumuzun değerli üyeleri, milletvekillerimiz, kıymetli bürokratlar, basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle şunu ifade etmeliyim: Başkanım, esasında, Bakan Bey usule ilişkin -hani komisyon üyeleri ifadede bulunur- çok haklı bir itirazda bulundu çünkü burada sabahtan akşama kadar yaklaşık on saat Bakan Bey'e yönelik sorular, itirazlar, eleştiriler, görüş ve öneriler vesaire oluyor. Yalnız, bu görüş ve önerileri, eleştirileri getiren milletvekilleri sosyal medyaya konuşuyorlar, ardından burayı terk edip gidiyorlar. Oysa, milletvekili, hakiki manada topluma, millete yararlı olmak istiyorsa cevabını da bekleyip cevabını da yine kamuoyuyla paylaşma imkânını sağlar. Bu, faydalı bir durum olur yani bu herkes açısından faydalı olur. Komisyonu terk etmeden, müzakerelerin ardından Bakan Bey'in de sorulara yönelik verdiği cevaplarını dinlemelerini tavsiye ediyoruz.

Değerli Bakanım, öncelikle, kapsamlı sunumunuzdan dolayı teşekkür ediyoruz. Hakikaten sunum kitapçığınızdan da çok ciddi derecede istifade eyledik. Çok akıcı, bilgilendirici, çok yetkin bir sunum kitapçığı hazırlandı; emeği geçenlere de teşekkür ediyoruz.

Ayrıca, Değerli Bakanım -özellikle buradan ifade etmek isterim- naif kişiliği, mütevazı yapısı, azimli, inançlı, kararlı, gayretli yapısıyla son yıllarda gerçekten de Türk sporunda, Gençlik ve Spor Bakanlığı nezdinde çok önemli faaliyetlere imza atmaktadır; kendisini hususen tebrik etmek istiyorum, başarılarının da devamını diliyorum.

Değerli arkadaşlar, ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Hakikaten, Türk sporunun bugün geldiği noktayı anlayabilmek için AK PARTİ hükûmetlerinin son yirmi yılına bakmak yeterli olacaktır. Bunun zirve noktasını da Tokyo Olimpiyatları oyunlarında alınan tarihî başarılar olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Geçmişte madalya deposu olarak nitelendirdiğimiz güreş, tekvando ve halter gibi branşların dışında okçuluk, boks ve jimnastik gibi branşlarda da göstermiş olduğumuz başarı hepimizi gururlandırdı. AK PARTİ olarak Türk sporunun gelişimi konusunda 2 temel unsur üzerinden ilerledik, esasında Bakanımız da bunu sunumunda teferruatlı olarak belirtti. Gençlerimizin spor yapacakları tesisleri hayata geçirmek için büyük tesisleşme hamlesi gerçekleştirdik yani hakikaten, baktığımızda, sadece stadyumlardan hatırlarsak, tel örgülü stadyumlardan şu anda çok modern statlara geçiş yaptık. Her türlü spor müsabakasının, organizasyonun gerçekleştirilebileceği,uluslararası organizasyonların gerçekleştirilebileceği spor tesislerini hayata geçirdik. Statlardan tenis kortlarına, yüzme havuzlarından bisiklet koridor yollarına kadar onlarca tesisi hizmete soktuk. Teker teker bunların hepsini buradan sıralamamız mümkün değildir ama şunu ifade etmemiz gerekir ki sporda tesisleşme AK PARTİ dönemindeki bizim en önemli mottolarımızdan birisiydi ve "sporun ana sponsoru devlettir" anlayışıyla beraber hiçbir maddiyattan çekinmeden, bu konuda büyük fedakârlıklar yaparak, büyük bütçeler ayırarak gerçekten sporda önemli bir tesisleşmeyi hayata geçirdik.

Tesisleşmenin yanında en önem verdiğimiz bir diğer konu da bu tesislerde yetişecek sporcuları yetiştirmektir. Bunlar için de özel projeler hayata geçirdik, spor eğitim merkezleri, sporcu performans merkezleri, Türkiye olimpiyat hazırlık merkezleriyle esasında sporcularımızın yetişmesine önemli imkânlar sunduk yani sporcu eğitim merkezlerinde bir kişinin hem sporunu yapabiliyor olmasını hem de eğitimini bir arada yapabilmesini çok önemli bir kazanım olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Aynı şekilde, sporculara başarılarından dolayı ödül verirken sporcularımıza, yine millî sporcularımıza tam burs verilmesi "Eğitim mi, spor mu?" ikileminden sporcuları kurtarmamız önemli atılımlardan biriydi. Ben önceki bütçe görüşmelerimizde de bunun üzerinde duruyordum. "Spor mu, eğitim mi?" ikileminden sporcularımızı çıkarmamız gerekiyor. Çok şükür, geçen yıl Sayın Bakanımız bunu hayata geçirdi, kendisine teşekkür ediyoruz.

Bir sporcuyu keşfetme, keşfedilmiş sporcuyu geliştirme ve olimpiyatlara giden tüm o taşlı yolları onlar için temizleyecek tarihî başarıları bu adımlarla beraber gerçekleştirdik. Yani şöyle ifade etmemiz gerekiyor: Bir tohumu taşın üzerine serperseniz o tohumu kuşlar yer ama tohum iyi bir toprağa düşerse oradan ürün çıkar, verimli topraklardan verimli ürünler çıkar. Ben Türkiye olimpiyat hazırlama merkezlerini de bu manada bir tohuma benzetiyorum, oradan çok iyi sporcuların yetişmesine imkân hazırlamış oluyoruz.

Değerli arkadaşlar, şunu da ifade etmek istiyorum ki, spor kulüpleri yasası -ben de aynı kanaatteyim- özellikle, son yirmi yılda gerçekten spor medyasının en önemli gündem maddelerinden biri spor kulüpleri yasası, bir de sporda şiddet yasası. Özellikle sporda şiddet yasasıyla alakalı olarak önemli bir düzenleme gerçekleştirdik, 6222 sayılı Yasa'yı hayata geçirdik, sporun kanseri konumunda olan spordaki şiddeti, spordaki terörü ortadan kaldıracak çok önemli hamleler gerçekleştirdik.

Şimdi, esasında, spor kulüpleri yasasıyla beraber biz toplumun tüm kesimlerini rahatsız eden ve kulüplerimizi artık sürdürülemeyen borç batağına sürükleyen ve bununla boğuşan kulüplerimizi bu bataklıktan kurtarmak için bir an önce spor kulüpleri yasasını çıkarmamız gerekiyor. Bu konuyu ben de siyasetüstü değerlendiriyorum. Gelin, burada bütün siyasi partiler, hep birlikte bu yasanın altına imza atalım, bir an önce biz de yasama olarak sorumluluğumuzu yerine getirelim. Sürekli Hükûmetten, bakanlıklardan elbette taleplerde bulunuluyor ama bizim de yasama olarak sorumluluklarımız var, yasa çıkarma yetkisi bizdedir, bu yasayı bizim çıkarabilecek gücümüz vardır. Bu yasanın çıkmasıyla beraber, esasında, şunu ifade etmek isterim ki artık kulüplerimiz ayağını yorganına göre uzatacaktır, hesapsız kitapsız dönemler sona erecektir, kurumsallaşma güçlenecektir, hesap verilebilir, şeffaf yönetimler oluşmuş olacaktır. Bu konuda, Sayın Bakanımızın duruşunu da biliyoruz. Bize düşen, yasama olarak bu konuda kararlı irademizi ortaya koymaktır.

Değerli arkadaşlar, muhalefet partisi milletvekillerimiz zaman zaman konuşmalarında gençlikle alakalı hususlara değindiler. Gençlikle alakalı olarak ben şunu ifade etmek isterim ki bizim gençliğimiz her şeyden evvel... TEKNOFEST'lerde harikalar yaratan gençlik bizim gençliğimizdir, olimpiyatlarda büyük başarılar ortaya koyanlar bizim gençliğimizdir. Bizim gençliğimiz, İHA'ları, SİHA'ları üreten bir gençliktir. 15 Temmuzda meydanlara inen gençlik, bizim gençliğimizdir. Bir merhamet abidesi olan Yasin Börü de yine hainlere geçit vermeyen Eren de bizim gençliğimizdir. Biz, gençliğe her alanda önem veriyoruz. Her şeyden evvel, AK PARTİ siyasette gençleri siyasetin bir nesnesi olmaktan çıkarmış, öznesi hâline getirmiştir; seçilme yaşını özellikle 18'e indirmesi, bütün kurum ve kuruluşlarda ve siyaset makamında da gençlere değer vermesi bizim bakış açımızı ortaya koyuyor. Gençlerimizi biz şu anda spor tesislerimizde, gençlik merkezlerimizde, üniversitelerimizde, millet kütüphanelerinde her türlü imkândan, hiçbir maddi beklenti olmaksızın, hatta bedava imkânlarla, ücretsiz olanaklarla beraber istifade ettiriyoruz.

Değerli arkadaşlar, gençlik merkezi sayısını 388'e çıkardık. "Ha, bu çıktı da ne oldu?" diye düşünebilirsiniz ama şunu söyleyeyim ki buraya gençlerimiz ilgi gösteriyor. Şu anda 2 milyon 600 bin üyesi olan gençlik merkezlerimiz var. Burada her türlü kültürel, sanat, sosyal faaliyetler gerçekleşebilmektedir. Bunların önemli faaliyetler olarak kayda geçmesini arzu ediyoruz.

Gençlerimizin en önemli sorunlarından birisi, özellikle gençlerimizin üniversitelerdeki harçların kaldırılması yönünde talebiydi; bu tarihe karıştı. Tabii, bunu dile getirmiyor olabilirsiniz ama bu artık AK PARTİ döneminde ortadan kaldırılmış ve gençlerimizin bu konudaki haklı talepleri yerine getirilmiştir. Avrupa'da birçok üniversitede paralı, ücretli, kayıt ücretleri olmasına rağmen Türkiye'de üniversitelerimiz bedavadır. Şimdi yurt sayısını eleştiriyorlar...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cora, tamamlar mısınız lütfen.

SALİH CORA (Trabzon) - Başkanım, Cemal Bey beş dakikasını bana verdi ama hepsini kullanmayabilirim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, daha önce işaret etti ama gerek olursa diye ben anons etmedim.

Evet, kaç dakika kullanacaksınız?

SALİH CORA (Trabzon) - Tamamlıyorum, yurtlarla alakalı birkaç hususa değineceğim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - İki dakika veriyorum o zaman.

SALİH CORA (Trabzon) - Şimdi, değerli arkadaşlar, şunu ifade etmek isterim: Yine, bizim gençlerimize, öğrencilerimize üniversitelerde çok güzel imkânlar oluşturduk. Öğrencilerimize kredi ve burs desteğini 650 TL'ye çıkardık. En yüksek miktarda, en fazla kişiye burs veren kuruluş Gençlik ve Spor Bakanlığıdır, bu önemli bir durumdur yani aynı zamanda, öğrencilerimizin -en önemli- bir nevi sponsoru konumundadır, destekçisi konumundadır.

Yine en çok eleştiri gelen hususlardan biri yurtlardaki barınma sorunuyla ilgili eleştirilerdir. Ben bunların hiçbirine katılmıyorum; araştırmadan, incelemeden yapılan söylemler olarak değerlendiriyorum. Yurt sayısı 190'dan 779'a çıktı, yurt kapasitemiz ise 742 bine kadar ulaşmıştır. Yurtlar, artık, otel konforunda, bunu söylemeye gerek yok. Siz her ne kadar ranzalı fotoğrafları göstermişseniz de istisnai, bazı yurtlarda olabilir, dönüşüm içerisindedir ama artık, otel konforunda, tek kişilik, -bazalar- odalar mevcuttur ve bu da esasında yurtlarımızın tercih edilmesine sebebiyet veriyor. Teveccüh vardır, doluluk oranı yüksektir. Arkadaşlar, bu yıl yurda yerleştirme oranımız yüzde 83'tür ve bu yoğun teveccüh karşısında, ilk başlarda bir sıkışıklık, bu arzı karşılayamama gibi bir durum gözükse de mobilize bir kitle var; zamanla bu hemen kendini yeniledi, yurtlara yerleştirmeyle ilgili hiçbir problem yaşanmadı. Yurtlarımızın ücretleri 275 TL ile 450 TL arasında -bundan bahsettiler, doğrudur ama beslenme yardımından bahsedilmedi- beslenme yardımından da sabit 570 TL olarak tüm öğrencilerimiz istisnasız yararlanmaktadır. Burada, hem "Yurt yapın." diye, "Yurt yok." diye eleştiriyorsunuz ama bir taraftan da "Betona yatırım yapıyorsunuz." diye eleştiri getiriyorsunuz; bu, mefhumumuhalifte çelişkiye düşmektir. Yurt yapmanın betona yatırım olarak değerlendirilmemesi gerekiyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ediyorum Sayın Cora.

SALİH CORA (Trabzon) - Son olarak ifade etmek isterim: Değerli Bakanım, çalışmalarınızı takdir ediyoruz. Sizleri, Bakan Yardımcılarımızı, çok kıymetli Genel Müdürlerimizi, bürokratlarınızı gayretlerinden dolayı tebrik ediyoruz, başarılar diliyoruz.

Bütçeniz hayırlı ve uğurlu olsun.