KOMİSYON KONUŞMASI

ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Teşekkürler.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve Komisyon üyeleri; hepinizi selamlıyorum. Bakanlığınızın hazırlamış olduğu 2022 bütçesinde bu yıl da gençlerin talep ve isteklerinin görmezden gelindiğini, bütçenin saraydan ve yandaştan yana kullanıldığını bir kez daha görmüş oluyoruz. Oysa hükümetin 2022 bütçesinde gençler için olanaklarının nasıl geliştirileceğine dair bütünsel politikaları yapması gerekiyor. Gençlik sadece göz ardı edilmekle kalınmıyor, önlerine bariyer de olunuyor. Başta gençler olmak üzere tüm toplum sindirilmeye çalışılıyor. Gençler sürekli engellenmekte ve baskıyla karşı karşıya kalmakta. İstanbul'da HDP Gençlik Meclisimizin organize ettiği tiyatro gösterimi Fatih Kaymakamı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden yasaklandı. Ayrıca Kürtçeye düşmanlık diyoruz, her defasında inkar ediliyor. Artuklu Üniversitesinde öğrencilerin yapmak istediği tiyatro etkinliğine Kürtçe olduğu gerekçesiyle izin verilmedi, bu tutumu da buradan kınıyoruz. Gençlerin aktivitelerini engellemekten artık vazgeçin. Bugünümüz ve yarınımız olan gençlerden bu kadar korkmayın. Öğrencilere, gençlere yönelik baskılara, üniversitelerde de sıkça rastlıyoruz. Örneğin, özgür, özerk üniversitelerde eğitim almak isteyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri kayyum rektörü protesto ettikleri için saldırıya maruz kaldılar. 15'i tutuklanmıştı, hâlâ bu gençlerden 2'si tutuklu ve eğitim hakları da engelleniyor. Ayrıca öğrencilerin aileleri polis tarafından aranarak çocuklarının en doğal hakkı olan protesto eylemleri de illegalize ediliyor. Yine, Diyarbakır'da İstanbul ve Van'da gençler polis olduklarını söyleyen kişilerce kaçırılıyor ve bunlardan birkaçı; HDP MYK üyemiz Serhat Aktimur, yine Ankara'da geçen Şubat ayında 3 öğrenci kaçırılmıştı, PM üyemiz Celalettin Yalçın İstanbul'da, Barış Özcan Malatya'da, Çekdar Aksucu Diyarbakır'da, Sezer Tartan Van'da kaçırılmıştı; tehdit, saldırı ve ajanlık dayatmasına maruz bırakıldılar, bunlar basına da yansıdı. Şunu da belirtelim: Kaçırılmalara dair kentlerin emniyet ve valiliklerinden hiçbir açıklama yapılmadığı gibi ilgili bakanlıklara verilen soru önergelerine de maalesef yanıt verilmedi, bu da bir nevi aslında olayı kabullenmektir. Ancak gençler hiçbir baskı ve sindirme politikasına boyun eğmez, bunu da bir kere daha buradan ifade etmiş olalım.

Son olarak da kayyumla ilgili de birkaç şey söyleyeceğim. Erkek iktidar devlet zihniyeti sporu, futbolu da sadece erkeklerin alanı olarak görmekte. Belediyelerimize atanan iktidarın kayyumları da kadına dair aynı politikaları sürdürdü. Örneğin önceki dönem Van Büyükşehir Belediyesine atanan kayyumun ilk icraatı belediye bünyesinde kurulan ve büyük başarılara imza atan, 2. Lig'e kadar yükselen kadın futbol takımını dağıtmak oldu. Kadın futbolcuları evlerine göndererek takımı feshetti çünkü kayyum beye göre futbol sadece erkek işiydi. Yine, haksız bir şekilde tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Selçuk Mızraklı'nın yerini gasp eden kayyum da o dönem Kadınlar 1. Lig'de mücadele eden Amed Kadın Futbol Takımı ve altyapı takımlarına tahsis edilen servis otobüsünü hiçbir gerekçe göstermeden geri almıştı. Kadınlar buna rağmen maça yürüyerek gitti. Bundan acaba haberiniz oldu mu ve tepkiniz ne oldu?

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET KASAPOĞLU - Diyarbakır Annelerinden de bahsedin.

ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Şunu bir kere daha vurgulayalım: Spor sadece futboldan ibaret olmadığı gibi futbol da sadece erkeklerin oyunu değildir.

Teşekkür ediyorum.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET KASAPOĞLU - Bahsediyor musunuz Diyarbakır Annelerinden? Onların göz yaşlarını, onların hüzünlerini hissediyor musunuz?