KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, bürokratlar ve değerli milletvekili arkadaşlarım, basının değerli mensupları; saygılarımı sunuyorum.

Evet, gençlerden söz ediyoruz, gençlerle ilgili sabahtan beri arkadaşlarımız konuşuyor ve problemleri aktarıyor. Daha çok da gençlerle ilgili birçok arkadaşımız sorunları gündeme getirirken aslında gençlerle ilgili biraz ortak değerlerden de söz etti ve Sayın Bakan da dinledi. Ya, işte, gençlerin mutsuz olduğu, işsiz olduğu, bunlarla ilgili problemleri nasıl çözebiliriz diye. İşin doğrusu, özellikle partimizden arkadaşlar konuştuğunda,1 sözcümüzdü ve ben de dâhil olmak üzere bütçe yetersiz dedik, bütçenin arttırılması lazım. Hele, şu andaki ekonomik krize baktığımızda, dövizin bu seyrine baktığımızda, bugünkü gerek yapılacak yatırımlar, gelecekle ilgili konuşmalarımızda bu bütçe belki de birkaç gün sonra çok daha erimiş olacak. Nitekim, sabahleyin oturduğunuzla şu andaki sürece baktığımızda bir fark var.

Gençlerle ilgili belki de şunu yapmak lazım: Türkiye'deki bugün reel şartlara baktığımızda, gerçek duruma baktığımızda, öteden beri Gençlik ve Spor Bakanlığı beraber anılmakta, belki de belli bir dönem ayırmak lazım, Türkiye'deki genç nüfusu avantaja dönüştürmek lazım. Türkiye'deki genç nüfus, bugün, Avrupa ülkelerine nazaran, dünyadaki birçok ülkeye nazaran gerek farklılığı gerek inançları, konuştukları dil, kültürleri, bulundukları coğrafya açısından ve motivasyonu açısından dinamik güç olarak değerlendirilebilir; o nedenle, bu dönem boyunca belki de "Gençlik Bakanlığı" diye bir bakanlık oluşturmak lazım. Niçin? Çünkü "Gençlik ve Spor Bakanlığı" diye ele aldığımızda bazen karmaşa yaşanabiliyor, sizlerin işi de zorlaşabiliyor çünkü gençlerin eğitimle de ilgili sorunları var, kültürle ilgili sorunları var, Çalışma Bakanlığıyla ilgili sorunları var, Adalet Bakanlığıyla ilgili sorunları var. Bütün bu Bakanlıklarda koordinasyonu sağlamak lazım ve bu çerçevede gitmek lazım. Nitekim, Avrupa'daki ülkelere baktığımızda bir ülke dışında, Fransa dışında, bir kısmında kültürle beraber, bir kısmında eğitimle beraber... Spor zaten bir kısmında... "Millî Olimpiyat Komitesi" diye geçiyor.

Ve gelelim -arkadaşlarımız söyledi- gençlere: Gerçekten, bizim, bütçe buluşmalarında ve dönem dönem iş, aş buluşmalarına gittiğimizde en çok buluştuğumuz kesim gençler oluyor ve gençler gerek işsizlik konusunda gerek gelecekteki endişe ve kaygı konusunda her zaman bize sorunlarını aktarıyorlar.

Gençlerin, Türkiye'deki üniversite sayısının artmasıyla beraber barınma sorunu -arkadaşlarımız çok değindi- bir de istihdam problemi var. Gençler, artık, istihdamın torpil veya bir referans olmadan olmayacağına tanık. Tanık diyorum çünkü günübirlik yaşamda bunu yaşıyorlar. Günübirlik yaşamlarında, hiç bir sınava girmemiş, sınavda çok düşük puan almış veya herhangi bir mülakatta bir tercih sonucu bir yere yerleşmiş insanlarla karşılaşıyor.

Sayın Bakan, aslında, ben, bizim Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız Cevdet Bey'in de burada olmasını isterdim. Bir iddiadan söz edeceğim ve sizden istirhamım, bunun araştırılması, sorgulanması, arkanızdaki bürokratlara talimat verip bunun ne derece doğru olduğunu araştırılması. Bingöl ilinde Gençlik İl Spor Müdürlüğüne -kurayla yapılan, sürekli işçi alımıyla ilgili- 36 işçi alımında bir şaibe konuşuluyor. Eş dost ve kimi vekillerin yakınları, kimi partililer tekrar işe alınmış. Bingöl, doğuda işsizliğin en fazla olduğu yerlerden biri, kendi kendine gelişen bir il. Dönem dönem size gelenler var, siz de bu bilgileri biliyorsunuz. Ben bu iddialardan bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum: Gençlik İl Spor Müdürlüğü işçi alımları yaptı. Normalde liste şeklinde açıklanan bu alımlar ne hikmetse bu defa e-devlette açıklandı. İşte, bu sefer bu e-devlette açıklandığında, "Kimler?" diye sorduğumuzda -bunlar gelen bilgiler ve doğru çünkü e-devlette açıklanmış- işe yerleşenlerin bir kısmını ben size söyleyeyim: Adalet ve Kalkınma Partisi Karlıova Kadın Kolları Başkanı Sanem Olgun işe yerleşmiş; Rukiye Avcu, AKP gençlik kollarından Adem Avcu'nın kız kardeşi; Narin Toplum, AKP eski İl Başkanı Hanefi Güler'in yeğeni; Özgür Güneştekin, AKP eski il yöneticisinin oğlu; Deniz Oya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatının yeğeni. Bu liste, benim şu anda söylediğim ve devamı da var; bu, Bingöl'de konuşuluyor, bunun araştırılması lazım.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne alakası var ya?

CAVİT ARI (Antalya) - Sadece onlar değil.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bunu size vereceğim ben, ileteceğim, bunu araştıralım.

Şimdi, bu gençler bu tabloya baktığında, bu, araştırılıp yerine getirilmezse... Şimdi, ben Cevdet Bey'in de burada olmasını isterdim, başka Bingöl vekillerimiz de var. Bunun Bingöl'de araştırılması bu kayıtlardan sonra, bu açıklamadan sonra sizin için de doğru olmaz. Ben bunun iddia olduğunu ve araştırılması gerektiğini söylüyorum, eğer doğruysa da gerekli tahkikatın sizin tarafınızdan yapılmasını istiyorum; yapılmadığı takdirde -gençler, değil Bingöl'de, Türkiye'de- bu konunun araştırması olacak. Çünkü daha önce bunlar bu şekilde açıklanmıyordu, bu şekilde açıklandıktan sonra... Hatta hatta "Elif Hakan" diye birisi mülakata girmediği hâlde sınavda başarılı gösterilmiş. Yani bu, sizin bilginiz dâhilinde değilse sizi de bu işe alet etmişlerdir. Bunun araştırılıp ortaya çıkarılması lazım. Bu bir örnek ama bu Batman'da da birçok yerde de... Ve maalesef, sadece kamu alanlarında değil, taşeronla işe alımlarda bile buna ait iddialar ortaya çıkmakta; bunların araştırılması lazım, daha şeffaf olması lazım. Biz ısrarla "Gençler mutsuz." "Gençler gitmek istiyor." "Gençler güvenmiyor." dediğimizde bundan kaynaklanıyor.

Bir diğeri: Biz söz ettik; işsizlikten söz ettik, birçok problemden söz ettik. Ben, ilk Plan Bütçeye girdiğimde de söylemiştim, bir de önlemek ve korumak. Bazı olaylar niçin oluyor, neden oluyor; bunları araştırmamız lazım. Araştırmadığımızda, biz daha çok problem önümüze geldiğinde kavuşturuyoruz, çözmeye çalışıyoruz. Şu anda ben bir rakam vereceğim: 160.975 genç cezaevinde, bunların yaş tasnifi de var; 12, 14, 15, 17, 18, 24 diye devam ediyor. Bu gençler siyasi mi? Hayır. Adli mi? Bilemiyorum. Çünkü neden? Bu ayın başında, Kasım 2021'de yayımlanmış. Kadın sayısı da 6.420; 154 bini de erkek. Bunların yaş tahsisleri de var, size bu bilgileri de verebiliriz. Peki, bu gençler niçin cezaevindeler? Uyuşturucu mu kullandılar, İddaa oynayıp herhangi bir şey mi başlarına geldi, bir kriminal olaya mı karıştılar, nedir? Peki, biz bunu araştırıp gençlerin niçin bu durumda olduğunu öğrenmezsek, biz gençlerle bunu konuşmazsak, gençlerle beraber karar almazsak bu sayı giderek artacak. Bir taraftan arkadaşlarımız diyor ki: "Gençlere oy hakkı verdik." doğrudur, "Gençlere seçilme hakkı verdik." doğru ama gençler bugün bir "tweet" attığından dolayı yargılanıyorsa, içeri giriyorsa, gençler mutsuzsa, iş bulamıyorsa, bir referansla, bir torpille insanların işe yerleştiğini düşünüyorsa, açsa, üniversiteyi bitirdiği hâlde herhangi bir çare bulamıyorsa perişandır. Biz Mardin'de tarla sulayan bir gençle karşılaştık -2 arkadaşım da burada- ziraat mühendisiydi, sulama yapıyordu, diyordu ki: "Ben hiç iş başvurusunda bulunmuyorum çünkü güvenim kalmadı." Bunların tümünün düzelmesi lazım, düzeltmediğimiz takdirde biz bu süreci yok ederiz.

Sporda -sporu daha önce de söylemiştim- daha çok amatörle ilgilenmek lazım. Türkiye'de, şu anda, Süper Lig'de yanılmıyorsam 20 takım var, 11'inin isminin önünde bir firma ismi var; ya bir holding ismi ya bir marka ismi. Bu, sporun ne kadar profesyonelleştiğini ve parayla ilişkisini gösteriyor. Bir taraftan, holdinglerin ismi şirketleşmiş, bir taraftan İddaa oynatılıyor ve bahisler söz konusu. Bunu nasıl önleyeceksiniz? Yoksa "Sporu iyi yönetebilirseniz -bunu Mandela söylüyordu- iyi, şeffaf ve barış için kullanırsanız iktidarlardan daha güçlüdür." Nelson Mandela'nın iktidara geldiğinde ilk yaptığı şeylerden biri spora verdiği önemdir. Onunla ilgili çok güzel bir film de var, herkesin izlemesini öneririm. Bizim, sporu buna dönüştürmemiz lazım ama bizde spor nasıl? Televizyonları izlediğinizde cinsiyetçi, ırkçı, ayrımcı, nefretçi bir söylemle yola çıkıyorlar.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın İpekyüz, tamamlar mısınız lütfen.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bitiriyorum, tamamlıyorum.

Onunla ilgili her seferinde söylüyoruz, normalde belki de bu Bakanlığın sporla yapacağı en güzel şeylerden biri bu cezaları artırmak. Bir diğeri: Sayın Bakan, son dönemde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 100 takım -Erzurumspor dâhil; Sivas, Adana Demirspor, Yeni Malatya hariç, Yeni Malatya da bir şirkete bağlı- hep alt liglere düştü, profesyonel ligden amatör lige kadar hepsi alta. Neden? Destek yok, destek yok, destek yok. Yani neden? Bankalar, profesyonelleştikçe parayı şirketlere, büyük kurumlara veriyor, amatörden uzaklaşıyor. Benim köyümde gençlere biz forma almışız. Köy dediğim de beldedir, 2 bine yakın nüfusu var, ismini de verebilirim; onlara destek olmak lazım, onlara forma almak lazım. Bunu düşünüyorsanız, gelin, Diyarbakır Bismil Yukarısalat'tan başlayalım, bin nüfustan fazla olan yerlere biz kulüpler kuralım, her türlü sahayı destekleyelim. Bunu yaparsak gençler de daha inanışlı olur, barışla ilgili söylemleri daha gelişkin olur.

Teşekkürler.