| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri a) Gençlik ve Spor Bakanlığı b) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .11.2021 |
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Herhâlde şu anda buradaki en genç milletvekillerinden biri olarak konuşacağım.
Sayın Bakan, öncelikle mesele üniversitelilerin barınma meselesi. Yurt kapasitesi ayrı, kalitesi ayrı problem ama size göre yurtlar şahane ve kapasite sorunu yok "Barınamıyorum." diyen öğrenciler de zaten terörist tipler. Beni asıl üzen sizin bir Bakan olarak sorun nedir bunu anlamayıp inkâr politikası gütmeniz aslında. Mesela, ben yurt eylemlerindeki arkadaşlarla birkaç gün beraberdim, keşke siz de gitseydiniz ya da Emniyet güçlerini göndermek yerine mesela KYK görevlilerinizi gönderseydiniz, o zaman yurt bulamadığı için kaydını dondurmak zorunda kalan ya da orada burada göçebe yaşamak zorunda kalan öğrencilerin durumunu anlardınız Sayın Bakan.
GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Bartın'da kaç kişi yurt bulamadı?
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Parklardaki gençleri takibe ayıracağınız enerjiyi onları anlamaya harcayabilirdiniz Sayın Bakan.
GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Bartın Milletvekilisiniz, Bartın'da kaç kişi yurt bulamadı?
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Kamu kurumlarına ait boş misafirhaneleri mesela, yurt olarak tahsis edebilirdiniz. Yerleştiremediğiniz öğrencilere köstek olmak yerine destek olabilirdiniz.
Öğrencileri dinleseydiniz, kaşıkla verip kepçeyle aldığınız 650 lirayla inanın övünmezdiniz, yüzde 50 enflasyonla uçurduğunuz ortamda bunun yetmediğini bilirdiniz çünkü. Ayrıca o krediler de sizin cebinizden çıkmıyor Sayın Bakan, milletin vergisi onlar. Zaten atmaca gibi faiziyle geri alıyorsunuz, hani karşıydınız siz faize? O zaman kredilerin faizini silsenize.
Sayın Bakan, rica edeceğim, bir gün karnınızı sadece 19 lirayla doyurmayı deneyin; bakalım, karnınız doyuyor mu? Bir gece dünya standardı dediğiniz yurtlarda kalın, toplantılarınıza da online katılmayı deneyin; bakalım, bağlantı sıkıntısı yaşayacak mısınız?
Bakın, çoğu tarikat ve cemaatlere bağlı olan özel yurtların devlet yurtlarından daha fazla olduğu söyleniyor. Bazılarının, mesela TÜRGEV'in KYK'den de destek aldığı söyleniyor. Ayrıca, buralarda dinî sohbetlerin mecbur tutulduğu, yurda giriş saatlerinin ailelere bildirildiği söyleniyor. Bunlar doğru mu? Hangi vakfın, hangi derneğin kaç yurdu var? Alım koşulları, konaklama koşulları ne bunların ve siz bunları ne sıklıkla denetliyorsunuz? KYK hangi yurtlara, neden destek veriyor?
Sayıştay raporlarına baktım, yurt olmaya el verişsiz apartmanların yurt olarak kiralandığı ve birçoğunda temel güvenlik önlemlerinin eksik olduğu söyleniyor. Bu konuda aldığınız bir önlem var mı? Ne kadar bütçe ayırdınız?
Veri meselesi... Sunumunuzdaki yatak kapasitesiyle bir ay önce açıkladığınız kapasite farlı. Zaten artık kimse devlet kaynaklı verilere güvenmiyor ama veri okumak başka bir şey.
GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Her gün yeni yurt açıyoruz.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yine, burada, Almanya'da yurt kapasitesi 290 bin denilmiş. Bu size marifet gibi geliyor olabilir ama Almanya'da 2 milyon öğrenci var, Türkiye'deyse 8 milyon öğrenci var.
"Harç" demişsiniz yine burada, Avrupa'da üniversiteler neredeyse ücretsiz. "Amerika'da kredi borcu bizden fazla." diye yazmışsınız, doğru çünkü Amerika'da bir üniversite mezunu yüzde 95 ihtimalle iş bulabiliyor ve yıllık ortalama geliri 86 bin dolar, Türkiye'de ise 3 bin dolar yani bunlarla birlikte değerlendirdiğimizde sunumdaki tablolarınız hiç de pembe gözükmüyor.
Bir başka konu işsizlik. Market açar gibi üniversite açarken 3 temel şeyi düşünmediniz: Bu öğrenciler nerede yaşayacak, eğitimleri nasıl olacak, nasıl iş bulacaklar? "İş bulamıyoruz." denilince "Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok." dediniz. Peki, bu gençler ne yapacaklar Sayın Bakan? Üniversiteli işsizlik oranı yüzde 14, genç işsizlik yüzde 25 üstü; dört gençten 1'i işsiz. İşsiz dediğimse iş arayanlar, bunun bir de ne eğitimde ne istihdamda olan gençleri var; 15-24 yaş aralığında çalışmayan, okumayan, iş aramayan gençler, on dokuz senede yıldırdığınız gençler. Yüzde 30'a yaklaşan bir oranla hiçbir OECD ülkesi elimize su dökemiyor ve yine şampiyonuz.
Çözümünüz Ulusal Genç İstihdam Stratejisi ve Eylem Planı. Ne var burada? Yarı zamanlı çalışma ve stajlar. Güzel. Günü kurtarma operasyonu ama. Kronikleşmiş işsizlik problemini çözmez, ancak hasır altı eder. Peki, özlük hakları ne olacak? Nasıl denetleyeceksiniz? Bir önleminiz var mı? Çünkü, eğer yoksa, köleleştirme projesinden başka bir şey değildir bu.
Bir başka konu beyin göçü. Bakın, bu ülkede tıp öğrencisiyken geçinemeyip inşaatlarda çalışan, mühendislik okuyup "call center"da çalışan gençler var. Gençlerin bilgisi, birikimi, emeği sürekli hiçe sayılıyor bu ülkede. Fırsat bulsa yurt dışına gitmek isteyen öğrenci oranı yüzde 81 ya! 2019'de yurt dışına göçenlerin yüzde 16'sı 25-29 yaş aralığında Sayın Bakan. Neden gidiyorlar? Gençlik Bakanı olarak buna bir cevabınız var mı? Beyin göçüyle ilgili Bakanlığınızın herhangi bir araştırması var mı? Ben bildiğimi söyleyeyim: Ekonomiden, adaletsizlikten, özgürlüklerinin olmamasından şikâyetçiler Sayın Bakan. Bu ülkede kendilerine önem verilmediğini düşünüyorlar ve "Bu ülkede yaşamak nasıl bir şey?" diye kendilerine sorulduğunda yutkunup "Zor." diyorlar Sayı Bakan.
Bakın, araştırmalar, gençlerin yüzde 90'ının torpilsiz iş bulamayacağına inandığını söylüyor ya! Böyle bir ortamda bir Bakanımız çıkıyor ve diyor ki: "Kaçmak demeyelim, gençler dünyayı merak ediyor." Yine bir inkâr. Halbuki bunun yerine iş imkânları sağlamanız, torpil düzeninden vazgeçmeniz, bir "tweet" attı diye gençleri gözaltına almaktan vazgeçmeniz gerekiyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanının, Başbakanlarının çoğunluğunun çocuğu yurt dışında değil mi? Neden? Meraktan mı gitmişler gerçekten? Dönmek istiyorlar mı? Merak edip hiç sordunuz mu?
Çok değerli bilim insanlarımız yurt dışında çünkü akademisyenlerin bağımsızlığı, ifade özgürlüğü yok, baskı altındalar. Ya, Boğaziçi olaylarında, bakın, bir inat uğruna zorbalıkla ülkenin geleceğine kastettiniz. Beyin göçünün neden olduğunu anlamadan, ülkedeki adaleti, liyakati düzeltmeden, istihdam yaratmadan, ayrıştırma politikalarınızdan vazgeçmeden beyin göçünü önleyemezsiniz.
Ya, kendinize bir sorun, sizin kendi çocuklarınız için hayaliniz ne? Burada kalmaları mi, yoksa bir yolunu bulup -tırnak içinde söylüyorum- "yurt dışına kapak atmaları" mı?
Bir başka konu, liyakat demişken yani Sayın Bakan, sizin bütçenizde STK'lere ayrılan bir pay var 35-40 milyon civarında. Bu payı geçen sene hangi STK'lere verdiniz? Bu desteklerle ne yapıldı? Denetlediniz mi? Mesela, FETÖ yurtlarının neredeyse tamamının KYK'ye değil de Ensar, TÜRGEV gibi vakıflara tahsis edildiğini siz bilmiyorsanız bile KYK müdürünüz biliyordur herhâlde. Mesela, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine katıldığı için öğrencilerin KYK burslarının hukuksuz bir şekilde kesildiğini biliyor musunuz?
Şunu da sorayım Sayın Bakan: Okçulukla aranız nasıl? Benim iyi değil, belki o yüzden anlamıyorum ama neden okçuluk ve geleneksel okçuluk için ayrı federasyonlar var? Bu durumun mütevelli heyetindeki Bilal Erdoğan'la bir alakası var mı? Yine, İstanbul Belediyesine ait Metro AŞ'nin okçuluk hizmetine neden ihtiyacı oldu, ben anlamadım. Bakanlığınızın bu federasyona verdiği destekler nelerdir?
Başka bir şey sorayım: Kadir Kelleci, tanır mısınız? Dünyaca ünlü bir millî bisikletçiydi, dünya şampiyonası sırasında ilk 40'a giren tek Türk bisikletçi. Hükûmetten destek alamadığı için ödünç bisikletle Avrupa Şampiyonası'na katıldı ama Hükûmete muhalif sosyal medya mesajları gerekçe gösterilerek yarışlardan men edildi. Yani, sizin dünyaya örnek dediğiniz, yurt dışından ters göç olsun istediğiniz ülke bu.
Yani, gün geçmiyor ki bir öğrenci, bir öğretim görevlisi terörist olmakla suçlanmasın gerçekten. Cengiz Holdinglerin koca koca vergilerini bir kalemde silebilen Hükûmet, KYK borcu için bir öğrencinin ensesine binmesin. Sadaka verir gibi verdiğiniz krediler için "Gözünüze dizinize dursun." diyorsunuz bir de utanmadan. Böyle bir ülkede gerçekten ters göç olabilir mi Sayın Bakan?
Bütçeniz, en geç 2023'te yapılacak seçimlerde Z kuşağından 7 milyon genç oy kullanacak. İşiniz gerçekten zor. Eğitimde kaliteyi artırmalısınız, yurt problemini çözmelisiniz, genç işsizliğini azaltmalısınız, beyin göçüne bir çözüm bulmalısınız ama bunları yaparken gelenek hâline getirdiğiniz yandaş politikalarınızdan vazgeçmeniz gerekiyor ve tüm bunlar için size ayrılan bütçe 27-28 milyar, tahmini gideriniz 31 milyar. Şimdiden 3 milyar liralık açığınız hayırlı olsun Sayın Bakan.
Bakanlığınızın adı Gençlik ve Spor Bakanlığı ama bütçenizin yüzde 3'ünün gençlik politikalarına ayrıldığını görüyorum, sağ olun. Milletvekilliğini geçtim ama ben gerçekten bir genç olarak hâlimize üzülüyorum.
Söylenecek çok şey var aslında bugün ama ben iktidar hırsınıza bir ülkenin geleceğini feda etmeyeceğinizi ummakla sadece yetiniyorum.
Kolay gelsin.