KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Evet, bir Adalet Bakanlığı tartışması yapıyoruz ama ülkede adalet olmayınca "Bakanlık ne iş yapar?" diye sormak gerekiyor herhâlde. Herhalde Bakanlık da erkekleri korumakla meşgul. Zira, erkek egemenliğinin olduğu, erkek adaletinin olduğu bir yerde adaletin ismini de "erkek adaleti" koymak normal olur diye düşünüyorum.

SALİH CORA (Trabzon) - Bu nasıl bir başlangıç, bu nasıl bir üslup ya!

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Erkek bakanlığıyla ne alakası var!

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Her gün kadınların katledildiği bir ülkede yaşıyoruz ama bu iktidar, İstanbul Sözleşmesi gibi kadınları, LGBT+'ları ve kız çocukları için hayati önem taşıyan bir sözleşmeden geri çekildiğini söylüyor. Niye söylüyor? Çünkü kadın düşmanı siyaset böyle bir geri çekilmeyi gerektiriyor.

Başak Cengiz; İstanbul Ataşehir'de hiç tanımadığı bir erkek tarafından sokak ortasında katledildi, tıpkı evinin önünde katledilen Ceren Özdemir gibi. Erkek egemen düzende kadınların her an her yerde öldürülme, şiddete uğrama tehlikesi var. Bugün Başak'ı öldüren katil şunu söylüyor: "Savunmasız olabileceğini düşündüğüm bir kadını öldürmek için evden dışarı çıktım, onu gördüm, öldürdüm." diyebiliyorsa, bu, sizin kadın düşmanı siyasetinizden, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeniz nedeniyle gerçekleşiyor yani suç ortağı sizsiniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Doğru değil!

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Şimdi de erkek şiddetini sanki delilik, meczuplukmuş, şizofrenik sonuçlarmış gibi göstermeye çalışıyorsunuz. Şiddetin kaynağını kadın-erkek eşitsizliği değil, kadını koruma sorumluluğunuz değilmiş gibi gösterip reddediyorsunuz. Biz kadınlar İstanbul Sözleşmesi...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Böyle yaralayıcı, kaba ve kötü dili reddediyoruz!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, İç Tüzük'ümüz gereği konuşurken kaba ve yaralayıcı bir dil kullanmamamız gerekiyor.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Hiç kaba değil gerçekleri ifade ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Eleştiri yapabilirsiniz ama eleştirilerinizi yaparken seçtiğiniz kelimelere lütfen dikkat edin.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Böyle bir şey olabilir mi ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yakışıyor mu hiç!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Konuşmayı öğrenin!

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Sözümü kesmezseniz devam edeceğim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Salgın bahane edilerek 6284 sayılı Kanun kapsamındaki koruma hükümlerini sınırlandırdınız, zaten yetersiz olan sığınaklara kabulü zorlaştırdınız.

(Gürültüler)

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Dinlemeyi öğrenir misiniz lütfen. Dinlemeyi öğrenin. Biz sizin her türlü lafınızı dinliyorsak siz de bizi dinleyeceksiniz. Kadınların sesini kesmeye ne kadar meraklısınız.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen de konuşmayı öğren!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, ben uyarımı yaptım, rica ediyorum...

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Her yerde kestiğiniz gibi kadınların sesini kesmek istiyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Böyle bir şey olmaz ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey...

Sayın Gülüm, konuşmanızın kalan kısmında kelimelerinize dikkat edin, rica ediyorum.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Müsaade ederlerse edeceğim ama süremi sürekli alıyorlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Eleştirilerinizi, en ağır eleştirilerinizi yapabilirsiniz ama çok hassas bir hadisede "Siz yaptınız." demek doğru bir şey değil.

(Gürültüler)

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Siz kendi cümlelerinize dikkat edin sürekli kadınları aşağılayan cümlelerinize dikkat edin.

Salgın bahane edilerek 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma hükümlerini sınırlandırdınız. Zaten yetersiz olan sığınıklara kabulü zorlaştırdınız. Aile Bakanlığı koskoca bütçede...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Diyarbakır Anneleri anne değil mi.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Dinlemeyi öğrenir misiniz, dinlemeyecekseniz dışarı çıkın.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ayıp ya! Onlar da kadın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yaşar Bey, sıra geldiğinde cevap verirsiniz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - PKK'ya "terör örgütü" deyin!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yaşar Bey, size söz vereceğim, o zaman cevap verirsiniz, rica ediyorum...

(Gürültüler)

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Bu nedir ya? Bir kez daha erkek tahammülsüzlüğüyle karşı karşıya kaldık. Kadınların sözlerini kesmeye ne meraklısınız?

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Ne alakası var!

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Siz, cinsiyet ayrımcılığı üzerinden konuyu dağıtıyorsunuz.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Lütfen süremi tekrar başlatır mısınız?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devam edin lütfen, devam edin.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Aile Bakanlığı koskoca bütçede kadınlara sadece 2 tane -o da adını "konukevi" koymuş- bütçe ayırmış. Kayyumlar eliyle kadınların şiddet karşısında destek alabilecekleri yerlere saldırdınız. Dernekleri basıp kadın hakları mücadelesi yürüten kadınları tutsak ettiniz. Kadın katilleri, çocuk istismarcıları, işkenceciler sayenizde cesaretlendi. Pınar Gültekin'i yakarak bir varile koyan katille aynı fikirdesiniz. O da duruşmada "İstanbul Sözleşmesi'nin iptali iyi oldu." diyorsa bu da sizin görüşünüzden kaynaklanıyor. İstanbul Sözleşmesi'ni iptal etmek, erkek yargıyı güçlendirmek demektir. Nitekim bu karardan sonra 6284 sayılı Kanun bile uygulanmadı. Şiddet gören kadınlar karakollardan çevrildi.

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkan, kaba ve yaralayıcı bir dil kullanıyor!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan, buna müsaade etmemeniz lazım.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Sayın Başkan, konuşmayı iptal edin.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kime nasihat veriyor?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Konuşma bitince ben konuşacağım, sabırlı olalım, konuşma bitince söyleyeceğim.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Konuşmama müdahale etmeyin.

Başkan, lütfen ya, bitiremeyecek miyim ben konuşmamı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Gülüm, lütfen kullandığınız kelimelere dikkat edin.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Kullandığım kelimeler tam da uygun kelimeler.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İç Tüzük'ümüz gereği kaba ve yaralayıcı bir dil kullanamazsınız.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Hangi yaralayıcı dilden bahsediyorsunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sizi temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Ben gerçekleri ifade ediyorum. Kadınların yaşadıkları bunlarsa bende bunları söylerim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Gülüm, karşınızdakini, sizin gibi milletvekillerini bir katille aynı zihniyette olmak nasıl bir ifade bu, nasıl bir ifade? Rica ediyorum

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Kadınların hayatları yok oluyorsa, kadınlar katlediliyorsa, her gün 3-4 kadın bu ülkede katlediliyorsa bunları söylerim. İktidar bunu yaptığı için bu gerçekleşiyorsa bunları söylerim. Kadınların hayatları iktidarın geleceğinden daha ucuz değil.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz millete düşmansınız.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Siz kadın düşmanısınız, siz halkların düşmanısınız, siz bu ülkede çocukların düşmanısınız.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ayıp, ayıp!

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Ayıp eden biri varsa o da sizsiniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Gülüm, sizi temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum. Kaba ve yaralayıcı bir dil kullanmayın lütfen.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Lütfen müdahale edenlerin temiz bir dil kullanmasını söyleyin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İnsanları "Katillerle aynı zihniyette." olmakla itham ediyorsunuz, öyle şey olabilir mi, böyle bir dil olabilir mi?

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Olabilir. Gerçek buysa, bunu söylemekten niye kaçınacağım?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Aynısı size söylense ne der, ne düşünürsünüz?

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Gerçeklerin söylenilmesinden niye hoşnut olmuyorsunuz, niye rahatsız oluyorsunuz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz milletle barışın önce.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Müsaade ederseniz başlayacağım susarlarsa.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz sebep oldunuz, buyurun.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Ben sebep olmuyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun, böyle güzel, kaliteli bir tartışma ortamında.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Ben sebep olmuyorum, müdahale etmeyecekseniz böyle koşullarda konuşulmaz.

(Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli vekillerim, bir saniye, bir saniye süreyi durdurun lütfen.

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Diyarbakır Anneleri'nden bahsedin.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Sayın Başkan, genel başkanımıza küfredildiğinde bu kadar tepki göstermediniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hepsine ben tepki gösteriyorum, her yerde de temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum, hepsinde aynısını yaptım. Sayın Tiryaki hepsinde yaptım.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Onu söylemiyorum, genel başkanımıza küfredildiğinde Başkan nasıl bir tavır takındı?

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Kadınlarla ilgili ne yaptınız?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye, arkadaşlar bir sakin olabilir miyiz?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Ayrıca Züleyha Vekilin konuşması sayesinde kadınlar ön sıraya geldi, bu bile iyi bir şeydir. En arkada oturuyordunuz

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, kadınları dağa kaldıran bir zihniyet burada kadın hakları dersi veremez.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Başka ezberlediğin ne varsa onları da tekrar et tam olsun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir sakinleşebilir misiniz?

SALİH CORA (Trabzon) - Bebek katilleri bize kadın haklarından bahsedemez.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Başka ezberlediğiniz ne varsa onları da tekrar et tam olsun. Ezberde başka bir şey var mı onlara da devam edin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ara vermek zorunda kalmak istemiyorum, bir sakin olun lütfen.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Nakaratlarınızı dinlemekten sıkıldık. Kadın meselesini konuşun...