KOMİSYON KONUŞMASI

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz.

Ben, bugün burada düzeltilmesi gerekli ve bu konuda Adalet Bakanlığı tarafından ivedilikle hazırlıkların yapılması gerekli iki husus hakkında teknik konuşma yapmak istiyorum. Ülkemizde hiçbir yararı olmayan, vatandaşı, yurttaşı, avukatı bölmekten başka hiçbir anlam ifade etmeyen iki garabetten bahsedeceğim ve Sayın Bakanı bu konuda göreve davet edeceğim.

Sayın Bakan partisinin içinde hukuka en çok değer veren bir Bakan.

Sayın Bakan, Türk Ceza Kanunu, madde 299 "Cumhurbaşkanına hakaret" düzenlemesi... Elbette hiç kimsenin bir başkasına özellikle siyasi görüşü ne olursa olsun bir kamu görevlisine hakaret etmeye hakkı yoktur, buna da müsaade etmek doğru değildir, ancak, Ceza Kanunu'nun hükümleri maddi ve manevi unsurlarıyla birlikte değerlendirilir. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun özel bir hükümle düzenlenmesinin amacı Cumhurbaşkanının partilerüstü ve tarafsız olmasına dayandırılmaktadır. Anayasal sistem değişikliğiyle partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiği için Cumhurbaşkanının bu Anayasa hükümleri gereğince "siyasetçi" olarak kabul edilmesi ve gerek Yargıtay gerek Anayasa Mahkemesi gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları gereğince tüm siyasetçiler gibi hakkındaki ağır hakaret söylemlerine dahi katlanması gerekmektedir. En son, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye Vedat Şorli kararı gereğince de artık Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu madde hükmünün ilga edilmesi ve Cumhurbaşkanına hakaret edilmesi hâlinde -ki bunu da istemiyoruz, hakaret edilmemesi gerekiyor hiç kimseye- böyle bir durumda da Türk Ceza Kanunu'nun 125'inci maddesi hükümlerine göre takibat yapılması yerinde olacaktır.

Sayın milletvekilleri, Sayın Bakan; bahsedeceğim ikinci garabet çoklu baro. Bu baro, sizin de takdir edeceğiniz üzere, amacına da amacınıza da ulaşamadı; barolar bölünmedi. Öncelikle kamu avukatı kardeşlerimi, kamu kurum ve özellikle bazı bankaların, daha doğrusu kamu bankalarının sözleşmeli avukatlarını 2 no.lu barolara geçmeye zorlayanları, kamu kurumlarının ve kamu bankalarının sözde yöneticilerini kınıyorum. Avukat olmalarının onuruyla çoklu baro projesine direnen, avukatlık mesleğini bölmeyen avukat arkadaşlarımı buradan saygıyla selamlıyorum. Bu baskıları yapan sözde yöneticilere, sözde kamu kurum ve kamu bankaları yöneticilerine şunu diyorum: Çok yakında lütfen emeklilik dilekçelerinizi hazırlayın.

Sayın Bakan, tüm baskılara rağmen, gayrisahih imzalara rağmen ve kayıtlı olmadıkları hâlde dilekçeyle kurulmak istenen Ankara 2 no.lu barosu kurulamadı. İstanbul 2 no.lu barosunun nasıl kurulduğunu gördük.

Gelin, bu garabete son verelim. Gelin, Anayasa'nın 135'inci maddesine uygun olarak baroları gerçek birer kamu kurumu gibi yapılandırıp avukatlar arasındaki bölücülüğe, bölünmeye son verelim.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin AKP iktidarıyla birinci olduğu ve ilk sıralara yükseldiği uluslararası konular var. Yolsuzlukta Avrupa'da 1'inci, dünyada 2'nci; tutuklu gazeteci sayısı bakımından dünyada Çin'le beraber maalesef 1'inciyiz; iktidarın da en az denetlendiği 6'ncı ülkeyiz. Magna Carta'dan bu yana denetim ve hesap vermek demokrasinin temel unsuru olmuşsa da Sayıştay raporlarında da gördüğümüz üzere iktidar, ne Meclise ne halka ne seçmenine hesap veriyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Sayın Bakan, diğer milletvekillerine verdiğiniz gibi yarım dakika ek süre rica edeceğim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yapamıyoruz maalesef.

CAVİT ARI (Antalya) - Alpay Bey yabancımız değil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yabancı yok, herkes burada yerli.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - 3 tane soru soracaktım. Diğer partilere hep söz veriyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, hiç öyle bir şey yapmıyorum, süre aktarımı...

ALPAY ANTMEN (Mersin) - MHP'ye demin verdiniz.

Peki, konuşmuyorum Sayın Bakan, kalsın, gerek yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir cümle söyleyin ne olur, küsmeyin.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - 3 tane küçük soru soracaktım, sadece teknik soru.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Soru-cevapta yine size söz veririm.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Yok, yok, Sayın Başkan, istemiyorum, kalsın.