ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakan; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle cezaevleriyle ilgili üç hususu, üç şikâyeti ve çözüm önerisini sizlerle paylaşmak isterim. Ben İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesiyim, aynı zamanda Tutuklu ve Hükümlü Hakları İzleme Komisyonu üyesiyim partim adına. Başta temel sorunlardan biri, sağlığa erişim sorunu Sayın Bakanım. Şimdi, personel yetersizliğinden tutun da Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında imzalanan o sağlıkla ilgili protokoldeki rakamların mutlaka ama mutlaka değişmesi lazım çünkü 1.000 mahkûm ve üzerine haftada beş tam gün bir aile hekimi tahsis ediliyor protokol gereği, 500 ile 1.000 arasına haftada üç gün, diğerlerinde de haftada iki gün -500 altına- protokol gereği hekim tahsis ediliyor ve bu cezaevlerindeki yoğunluk sebebiyle yeterli kalmıyor. Mutlaka ama mutlaka bu protokolün yenilenmesi ve mahkûmların temel haklarından biri olan sağlığa erişim hakkının kendilerine teslim edilmesi gerekiyor. Ve sağlığa erişimin başka bir sıkıntısı da kelepçeli muayene. Sayın Vekilimiz Enis Berberoğlu da söyledi, ziyaretlerimizde kelepçeli muayeneye dair biz çok yoğun şikâyetler alıyoruz ve kelepçeli muayeneye ilişkin protokol mutlaka ama mutlaka değiştirilmeli. Sebebi de şu: Doktora diyorsunuz ki "Kelepçeyi çıkar." "Çıkar diyorsan eğer şu kağıdı imzala." Ya, hangi doktor buna cesaret edebilir? Şimdi, burada üç ayak var, bir taraftan Adalet Bakanlığının sorumluluğu var, İçişleri Bakanlığının sorumluluğu var, bir taraftan da doktor ayağıyla Sağlık Bakanlığının sorumluluğu var. Burada üçlü bir protokol gerekirse yeniden yapılmalı ama o doktorun oradaki sorumluluğu mutlaka ama mutlaka kaldırılmalı. Hiçbir doktor buna yanaşmıyor, hem de suçun nevine göre doktor tasarrufta bulunabiliyor; adli suçluya ayrı, siyasi suçluya ayrı davranabiliyor, çekingen davranıyor ama bu hususun mutlaka ayrıntılı yeniden düzenlemesi ve doktordan bu yükün alınması şart diye düşünüyoruz.

Ayrıca, başka bir şikâyet daha, diş hekimleri. Tamam, aile hekimi kısmen var, yok ama diş hekimi neredeyse yok. Diş hekimlerine dair de cezaevinde mutlaka ama mutlaka yeni bir düzenleme yapılmalı.

Bir diğer husus, sevkler. Şimdi, sevklerle ilgili tutuklu ve hükümlüler cezaevlerini seçme hakkına sahip değil ama şöyle bir hakları var: Sayın Bakanım, ailelerine, evlerine yakın olma hakları var. Sevkler zaten pandemi sebebiyle yirmi aydır kapalıydı ama bunun öncesinde çok uzaklarda, ailesinden çok daha uzakta kalan mahkûmlar... Hatta bir mahkûm dedi ki "Ya, benim annem yaşlı, beş yıldır gelemiyor." ve yerinden, ailesinden çok uzak. Şimdi, bu sevklere dair de yeni bir düzenleme yapılmalı. Zaten disiplin cezası veriliyor "Sevk kapalı." deniliyor, basit disiplin cezaları alınıyor. Bu sevklerin usulleri yeniden düzenlenmeli ve disiplin cezasına bağlanmaksızın en azından ailesine yakın yerler mutlaka ama mutlaka gözetilmeli.

Onun dışında bir husus da yani cezaevlerinde huzursuzluk yaratan bir husus da ceza infaz koruma memurlarının özlük hakları. Bakın, bunlar güvenlik işi yapıyor aslında, çok ciddi yani dışarıdaki polisin yaptığı, askerimizin yaptığı iş kadar, en az onlar kadar güvenliği ilgilendiren iş yapmasına rağmen ceza infaz koruma memurları güvenlik sınıfında değil. Onun dışında, ceza infaz koruma memurları arasında da özlük hakları bakımından farklar var, sözleşmeli ve kadrolu...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Bitiriyorum.

Sözleşmeli ve kadrolu arasındaki farktan kaynaklı birbirlerine karşı tutumları dahi değişiyor ve sözleşmelilerin ilerleme hakları da yok kendi içlerinde. Bu yüzden hakkaniyetsiz ve eşitsiz bir durum var. Bu durumun da mutlaka ama mutlaka düzeltilmesi gerekir.

Bunlar bize gelen şikâyetler ve çözüm önerilerimizdir. En azından bu dönemde bunlara çözüm bulacağımızı umuyoruz ya da en azından bir iş yapacağınızı, buna dair bir hareket yapacağınızı umuyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Hakverdi.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Sabrınız için ve sözünü bana devreden arkadaşlar, sırasını devreden arkadaşlar için kendilerine teşekkür ediyorum.