KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli Bakanlık bürokratlarımız, Bakanlık çalışanlarımız; öncelikle hepiniz hoş geldiniz. Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımıza Allah'tan rahmet dileyerek sözlerime başlamak istiyorum ve...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, fazla uğultu var, rica ediyorum.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - ...tüm sağlık çalışanlarımıza kolaylıklar diliyorum.

Sayın Bakan, Bakanlığınızın hizmet alanı çok geniş, sağlık çalışanlarımızın da sorunları çok büyük ama bütçenize baktığımız zaman merkezi yönetim bütçesi içinde Sağlık Bakanlığı bütçesinin payı yıllar içerisinde büyük bir değişiklik göstermemekte, bunu görüyoruz. Evet, 2022 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 49,5'lik bir artış görülmüş olsa da maalesef ekonomideki kötü yönetimden dolayı Türk lirasındaki değer kaybını göz önüne aldığımızda söz konusu artışın çok da anlamlı olmadığını, yani paranızın, bütçenizin dolar karşısında eridiğini söyleyebiliriz. Kesinlikle bir ek bütçe yapılması gerekecek Sayın Bakan.

Şimdi, tabii, bu bütçenin içerisinde bütün konuşmacılarımızın da yoğun bir şekilde değindiği gibi, kamu-özel iş birliği ortaklığı kapsamında yürütülen şehir hastaneleri kapsamındaki hizmet sunumları da bütçedeki önemli kara deliklerden biri hâline gelmiş durumda. Sağlık Bakanlığı, bütçe teklifinde hâlen hizmet sunmakta olan şehir hastanelerine 2022 yılı itibarıyla toplam 21 milyar 564 milyon 904 bin TL ödenmesinin planlandığı görülüyor.

Şimdi, bu bütçenin yanında bir yandan da Sayın Bakan, evet, bu ayrılan kaynaklar eleştiriliyor, eleştiriyoruz ancak bir yandan da şehir hastanelerinde bu kaynaklar aktarılırken yapılan sözleşmelere uygun olmayan şekilde sürekli şirketler lehine kararlar alındığı ve kamunun zarara uğratıldığını görüyoruz. Nerede görüyoruz bunları? Sayıştay raporlarında görüyoruz tabii ki. Sayıştay raporlarına baktığımızda, toplamda 39 bulgu yer alıyor. Çoğu kamu-özel iş birliğiyle yapılan şehir hastaneleriyle ilgili, mesela, muhasebeleştirmelerle de ilgili ciddi hatalar yapıldığı görülüyor. Ben, açıkçası 39 bulgudan birkaçına biraz detaylı girmek istiyorum. Örneğin, sözleşmenin feshinde suçlu eğer şirket olsa bile devletin tazminat ödediğini, ödeyeceğini görüyoruz. Kamu-özel iş birliği modeli kapsamında şehir hastanesi yapımı ile ürün ve hizmetlerin temin edilmesi işine ait sözleşmelerde sözleşmenin feshedilmesiyle şirketin sözleşmeyi haksız şekilde feshetmesi hâlinde idare tarafından ödenecek tazminat da düzenlenmiş elbette. Buna göre, erken fesih sonucunda maruz kalınan her türlü ceza ve masrafın geri ödemesini karşılayacak tutar tazminat olarak şirkete ödenecektir. Şimdi, idarenin şirketin sözleşme hükümlerini ihlal etmesi veya sözleşmeyi haksız feshetmesi hâlinde doğan ceza ve masraf gibi giderleri neden ödemek zorunda olduğunu Sayıştay da anlamamış, biz de anlamadık.

Mesela, eksik evraklarla kabuller yapıldığını görüyoruz. Şehir hastanelerinin kabul aşamasında idare ve görevli şirket tarafından muayene ve kabul komisyonlarına verilmesi gereken belgelerin tedarik edilmediğini ve muayene ve kabul işlemlerinin eksik evraklar üzerinden yapıldığını Sayıştay raporlamış.

Başka bir konuya geçeceğim. Kira tutarından indirim yapılmadan KDV istisnasından yararlandırılmış bu şirketler. Şehir hastanelerinin yatırım dönemlerinde gerçekleştirilen mal teslimleri ile hizmet ifaları KDV'den istisna tutulmuş olup bazı şehir hastanelerinde görevli şirketlerin bu istisnadan faydalanması için kira tutarının veya süresinin bir kısmından vazgeçmesi gerekirken Sayın Bakan, idare ile görevli şirketler arasında bu hususa ilişkin işlem tesis ettirilmemiş.

Yine, devam ediyorum -o kadar çok ki- mimari uygulama projesi olmadan hasta kabulü yapılması. Bazı şehir hastanelerinin yer aldığı yerleşkelerin şantiye olarak kullanılan alanlarında yer ve bahçe bakım hizmetlerinin sunulamamasına veya peyzaj projesinde bulunan ağaçlandırma işleri yapılmamasına rağmen bu hizmete ilişkin hizmet bedeli tam olarak ödenmiş. Nasıl ödenir Sayın Bakan yani alınmayan bir hizmetin karşılığı nasıl ödenir? Sözleşmelerde bitirilmemiş işler için bile ceza yaptırımı yok mesela.

Devam edelim: Bazı şehir hastanelerinin kabul süreçlerinde tutulan hizmet kabul tutanaklarında ilgili hizmetler kapsamında bitirilmemiş işlerin bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen müşavir firmalarca herhangi bir tespitin yapılmamış, söz konusu bitirilmemiş işlerin görevli şirket tarafından tamamlanmaması durumunda dahi şehir hastaneleri sözleşme veya eklerinde cezai bir yaptırım öngörülmemiş. Devam ediyorum, hakikaten çok ciddi bulgular var. Mesela, kapatılan hastanelerden tıbbi ekipmanlar getirilmiş. Neden getirilmiş, ona bakıyoruz. Şehir hastaneleri sözleşmelerinin "ekipmanlar" başlıklı eki olan ek 13'te yer alan firma tarafından tedarik edilecek ve toplam sabit yatırım tutarına dâhil edilecek -yani bu sorumluluğu almış firma ücret karşılığı- tıbbi ekipman sayılarının sağlık hizmetinin sunumunda yetersiz kalması nedeniyle kapatılan hastanelerden tıbbi ekipmanlar getirilmiş. Mesela, sonrasında bu ekipmanların karşılığı tahsil edildi mi bu şirketlerden?

Bunun yanında, izinsiz ve ruhsatsız hizmete açılan hastaneler olduğunu görüyoruz. Baktığımız zaman, hakikaten, bunların hepsine değinmeye vaktimizin de yeterli olmadığını görüyoruz ama Sayın Bakan, çarçur edilen bu kaynaklar 84 milyondan toplanan vergilerden karşılanmakta. O anlamda da bizim hem Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, sizin de Bakanlık olarak bu gelire, bu kaynaklara bütçe hakkı anlamında sahip çıkmamız gerekiyor. O nedenle, bu Sayıştay raporlarıyla ilgili, bu bulgularla ilgili neler yapıldığını bize açıklarsanız cevap bölümünde, konuşma bölümünüzde, çok seviniriz.

Ben Türkiye'deki sağlık verileri üzerinden de birkaç noktaya değinip konuşmamı bitirmek istiyorum. Şimdi, Türkiye'de sağlık hizmeti sunumunda hangi noktadayız? Evet, Bakanlığımız çalışıyor, büyük bir çaba sarf ediliyor, bütün sağlık çalışanlarımıza biz burada teşekkür ediyoruz ama Türkiye'de toplam yatak sayısına baktığımızda, bu sayı 237.504 olmakla birlikte, TÜİK verilerine göre bin kişi başına düşen yatak sayısının 2,86 olduğunu görüyoruz. Şimdi, OECD raporlarıyla kıyaslama yaptığımızda, Türkiye ile OECD sağlık verilerinin karşılaştırmasında, mesela, Türkiye'de 1 doktor başına düşen kişi sayısı 517 iken OECD ülkelerinde bu sayı ortalama 341,3 olarak karşımıza çıkıyor. Yine, hemşire sayısına baktığımızda, Türkiye'de 1 hemşire başına 431 hasta düşerken OECD ülkelerinde nüfus ortalaması 102. Şimdi, sağlık çalışanları işte bu nedenlerle çok büyük zorluklarla bir şekilde mücadele ediyorlar Sayın Bakan. Sağlık çalışanlarımızın sayısı, hizmet sunumunda halkımıza yeterli gelmiyor. O anlamda da verilen sözlerin tutulması, sıkça talep edilen ve dillendirilen sağlık çalışanı atamalarının bir an önce yapılması gerekiyor. Sağlık harcamalarına baktığımız zaman da aslında benzer şeyi görüyoruz. OECD'de hükûmetlerin zorunlu sağlık harcamaları, ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarındaki oranıyla açıklanıyor. Türkiye, 2019 yılında açıklanan veriye göre -siz de bunu paylaştınız- yüzde 4,3'le sonuncu sırada yer alıyor yani bu notu da buraya düşelim, OECD ülkeleri arasında sonuncu sırada yer alıyoruz.

Şimdi, bir yandan da sağlık çalışanlarımızın, doktorlarımızın mücadele ettiği sorunlar var, birçok doktor arkadaşımız, hekim arkadaşımız dile getirdi ama şiddet en önemlilerinden biri bunun. Her gün bir şiddet olayıyla karşılaşıyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - İnsani olmayan nöbetler tutuluyor. Bunlarla ilgili neler yapacağınızı bize mutlaka açıklamanız gerekiyor. Yüz otuz saate varan çalışma saatleri, çalışan doktorlarımızı hayatından bezdiriyor. Nasıl sağlık hizmeti sunacaklar?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Son bir cümle.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz bitmiştir Emine Hanım, rica ediyorum.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Covid'in meslek hastalığı kabul edilmesiyle ilgili kanun tekliflerimizi sunmuştuk, hâlâ kabul edilmedi. Sizin taraf olduğunuzu da biliyoruz, lütfen bu konuya sahip çıkın, lütfen artık meslek hastalığı kabul edilsin.

Bakanlığınızın bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.