| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d)Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 25 .11.2021 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, ben hukukçuyum, siz de bir hekimsiniz ama ben "vekillik" sıfatımı kullanmıyorum, sizin vekilliğinize hitaben konuşma yapacağım, Bakanlık yetkisine ilişkin olarak. "Aşı gereklidir, zorunludur." diyorsunuz, ben de bunun hukuki temelleri olup olmadığı konusunda konuşacağım çünkü tek yetkili makam sizsiniz bu konuda, çok önemli bir yetki.
Sayın Bakan, bu aşı konusunun, zorunlu aşı konusunun temelleri, özellikle, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nda -ben "UHK" olarak kısaltıyorum- vardır, Anayasa'mız da buna ilişkin temeller öngörmektedir. Anayasa'nın başlıca şu maddeleri: "Devletin temel amaç ve görevleri" madde 5, "Temel hak ve hürriyetlerin niteliği" madde 12, "Kişinin dokunulmazlığı, madde ve manevi varlığı" madde 17, "Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması" madde 56; sosyal devletin öncelikleri, madde 65... UHK madde 72'de salgın durumlarında gerek görülen aşıların zorunlu kılınabileceği açıkça yazılıdır. Buna göre "57'nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur..." "Hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum ve aşı tatbiki." Madde 64 ise hastalık ve yetki üzerine genel bir düzenleme öngörüyor. Şöyle ki: "57'nci maddede zikredilenlerden başka herhangi bir hastalık..." şeklinde çerçeve çiziliyor. Bu hastalıklara karşı bu yasada öngörülen önlemlerin tümünü veya bir kısmını uygulama yetkisi Sağlık Bakanına aittir.
Hak ve özgürlükler karşısında, bilindiği gibi, devletin özellikle 3 yükümlülüğü var: Saygı göstermek, önlemek, korumak ve önlem almak. Covid-19 salgını bu yükümlülükleri Anayasa'mıza göre maksimize etmektedir. Burada 17'nci madde karşımıza çıkmaktadır. Vücut bütünlüğüne dokunma yasağının başlıca istisnası, bildiğiniz gibi, tıbbi zorunluluk ve kanunda yazılı olan hâllerdir. Kanunda yazılıdır -biraz önce belirttiğim gibi, UHK- ama Anayasa'mızda da bu, devletin yükümlülüğü, sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması, devletin iktisadi ve sosyal ödevleriyle pekişmektedir. "Herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak..." buna çerçeve çizmekte. Ayrıca, bildiğiniz gibi, "Sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek yerine getirmek..." bu da çerçeve sunmakta. Kişiler açısından ise -kişilerin ret yetkisi yoktur- temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da kapsadığı için -madde 12- aşıdan kaçınma hakkı bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, Covid-19 ve benzeri salgın hastalıklar ve sağlık OHAL'i üzerine hukuk devleti ve sosyal devlet gerekleri doğrultusunda bütüncül yasal düzenleme gereğini göz ardı etmeksizin somut önerim şu: UHK madde 57, 64 ve 72'yi birlikte Anayasa madde 5, 12, 17, 56 ve 65'i birlikte ve hepsini bir bütün olarak değerlendirmek suretiyle aşılamak devlet için yükümlülük, aşı olmak ise bireyler için kamusal ve toplumsal sorumluluktur. Kamu makamları, Anayasa maddelerini görev, yetki, sorumluluk ilkesi gereği uygulamak yükümlülüğünde, yurttaşlar ise özgürlük ve haklarını hak, ödev, sorumluluk ilkesi gereği kullanmak zorundadır. Bu konuda başlıca yetki sizindir yani Bakanlık olarak sizin yetkinizdir. Ben -dikkat edin- burada uluslararası sözleşmelere girmiyorum. Avusturya'nın çok özgürlükçü ülke olarak aşı zorunluluğu öngördüğünü zikretmiyorum çünkü Anayasa'mız ve yasamız bu konuda yetkinizi kullanmaya elverişlidir ve bu yetkinizi kullanmayı öneriyorum.
Sayın Bakan, tabii ki, benim burada önerdiğim size en az yani yapmanız gereken, almanız gereken tedbir olarak, yoksa bunun ötesinde, mesela sağlıkta bilgilenme hakkı...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerimizi alalım.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Evet, bu da aslında doğrudan doğruya sizin kullanabileceğiniz yetkidir.
Sayın Bakan, bir başka yetkiyse kanun hükmünde kararnamelerin ek listelerinde adları yer alan hekimlerin... Yaklaşık 3.500 hekim şu anda bunun mağduru, sivil ölü. Acaba bu sivil ölüler kaç can kurtarabilirdi bunu düşünelim. En azından aklanmış olanlar görevlerine iade edilmelidir ama tabii ki, esasen sağlıkta bilgilenme hakkı... Sayın Bakan en azından Bilim Kurulu kararlarının, Bilim Kurulu önerilerinin kamuoyuyla paylaşılması çok önemlidir ve zannediyorum bu da sizin yetkinizdedir.
Arz ederim.