KOMİSYON KONUŞMASI

YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, değerli milletvekilleri, kurumların değerli temsilcileri, basınımızın değerli çalışanları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğiyle ilgili bütçenin yüzde 30'u aşkın bir biçimde artırıldığını görüyoruz ama Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin önemli bir bütçesi olmuyor; bunu da tespit edelim, daha çok idari hizmetler için kullanılan bir bütçe. Ancak Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğiyle bağlantılı olarak geçen yılki görüşmelerde üzerinde ısrarla durduğumuz, Türkiye'nin Millî Siyaset Belgesinin olmadığıyla ilgili vurgunun, şimdi bir Millî Siyaset Belgesi hazırlamaya dönüşecek kadar oluştuğunu görüyoruz. Yani Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, buradaki ifadenizle de Türkiye'nin Millî Siyaset Belgesi olmadığını bir anlamda, bir kez daha ifade etmiş oluyorsunuz; tarif etmiş oluyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Millî Siyaset Belgesi yok. İşin bir başka yanı ise bunun "hazırlanmakta olduğunu" ifade ediyorsunuz. Türkiye'nin Millî Siyaset Belgesi'nin ne zaman hazırlanacağıyla ilgili bir takvimi bile ilan edebilecek bir hazırlığınızın olmadığını görüyoruz. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir.

Şimdi, Türkiye'nin Millî Siyaset Belgesi olmayınca güvenlikle ilgili kurumların denetimleri bir biçimiyle ortadan kaldırılınca yani denetim olmayınca yani kurallar olmayınca, yani hedefler olmayınca bu kez güvenliğimizi riske edebilecek ölçüde müdahalelerle karşılaşıyor ve Türkiye'nin güvenlik risklerini ve tehditlerini daha da büyütecek noktaya geliyoruz. Türkiye'nin Millî Siyaset Belgesi olmayınca günlük ihtiyaçlara göre ve günlük sıcak politikaya göre tarifler yapıyoruz. Örneğin, Millî Güvenlik Kurulu açıklamasına baktığımızda, Türkiye'nin en önemli güvenlik riskinin bu kez ekonomik tehdit olduğunu tespit etmiş oluyoruz. Ama yine, Türkiye'nin bir Millî Güvenlik Siyaset Belgesi yok.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bir diğer konu, Savunma Sanayii Başkanlığıyla ilgili. Savunma sanayimizle ilgili en güzide kuruluşumuz olan, teknoloji ve araç geliştirme konusunda hizmetler üreten bu kurum, aynı zamanda saray ailesiyle bağlantılı ve sınırlı bir çalışma yürüttüğü için yani teknolojik ihtiyaçların, güvenlik ihtiyaçlarının, araçlarının çeşitlendirilmesi gerekirken bir aile eliyle, saray ailesi eliyle yürütülmesinin de Türkiye'de önemli bir güvenlik riski oluşturduğunu tespit etmek gerekiyor.

Millî İstihbarat Teşkilatıyla ilgili, daha sonra Genel Kurulda değerlendirmeler yapmak üzere genel değerlendirme yapmayacağım. Ancak şunu tespit edelim: İstanbul Cumhuriyet Savcılığının kararıyla Sezgin Baran Korkmaz hakkında daha sonra bir kırmızı bülten çıkarıldı. Ve Türkiye'de kırmızı bültenle aranan ve iadesi istenen bir kişinin şirketinin aynı zamanda Millî İstihbarat Teşkilatı yeni binasının yapımını üstlenen kuruluşun sahibi olduğunu da bir kez daha ifade etmek gerekiyor. Yani Türkiye, huzurunu, güvenini sağlamaya yönelik değil, tam tersine güvenlik risklerini ve tehditlerini arttıran bir yönetimle karşı karşıya.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.