| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Cumhurbaşkanlığı b)Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç)Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e)Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f)Strateji ve Bütçe Başkanlığı g)İletişim Başkanlığı ğ)Savunma Sanayii Başkanlığı h)Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı)Yatırım Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 26 .11.2021 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli milletvekilleri, kıymetli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanlığı bütçemizin önce hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ancak sözlerimi şöyle sürdürmek istiyorum: Önce, Devlet Planlama Teşkilatını Kalkınma Bakanlığına çevirdik, sonra Cumhurbaşkanlığına bağladık, adına "Strateji ve Bütçe Başkanlığı" dedik. Bu süreçte, yetişmiş yüzlerce planlama uzmanını ilgisiz alakasız kamu kurumlarına sürgün ettik. Aynı şeyi Devlet Arşivleri personeli için de yaptık. Kendinize göre yandaş olmayan yüzlerce devlet arşivi uzmanı yine aynı akıbete uğradı, başka kurumlara gönderdiniz. Bu arkadaşlarımızı, bu devlet memurlarını Cumhurbaşkanlığında çalıştırmayı çok gördünüz. Yandaş atamalarda sınır tanımadığınız için Strateji ve Bütçe Başkanlığında şoför olarak işe girmişi daire başkanı yaptınız. Çocuk gelişimciyse eğitim dairesi başkanı oldu. Cumhurbaşkanlığı, memurların sendikal hakkı olmadığı bir kurum olmasına rağmen öyle bir İletişim Başkanınız var ki siyaset yapıyor, aleni, muhalefete çekidüzen vermeye çalışıyor. Bu, devlet memuru mu yoksa bu arkadaş siyasi bir aktör mü? Bir başkası, muhalefette bir yetkili yetkisiz sivil toplum örgütü başkanı siyasi konuştuğu zaman "Siyaset yap." diyorsunuz. Ben de bu arkadaşa diyorum, siyaset yapacaksan çık meydana yoksa orada ahkâm kesme.
Değerli milletvekilleri 1 numaralı Cumhurbaşkanı Kararnamesi'yle Cumhurbaşkanlığının bağlı kurumları, özellikle Devlet Arşivleri ve Millî Saraylar İdaresi, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğüne bağlandı. Allah Allah, devlette böyle bir yönetim var mı? Niye Diyanet İşleri Başkanlığını bağlamadınız veya diğer birimleri niye bağlamadınız? Böyle bir devlet yönetimi var mı yani Özel Kalem Müdürüne bağlı birimler olabilir mi? Ama siz bunu da yaptınız.
Başka neler yaptınız? Ben kırk yıllık devlet memuruyum, 1978'den 2018 başına kadar, 7 Cumhurbaşkanı gelmiş geçmiş, hiçbir kurumda Atatürk'ümüzün resminin yanında Cumhurbaşkanı resmi olmadı ama şu anda her yerde Cumhurbaşkanının resimleri. Hatta bırakınız adliyelerde, bırakınız Emniyette, hatta Emniyette vatandaşın müracaat ettiği danışmalarda bile Tayyip Erdoğan'ın resimleri yani kuruma ilk giren Sayın Cumhurbaşkanını görüyor; valiliğe giriyoruz, aynı şey; kaymakamlığa giriyoruz, daha asansörün orada kocaman... Allah aşkına, şimdi, bu kadar Cumhurbaşkanı geldi geçti, yarın Sayın Cumhurbaşkanımız da gelip geçecek, ne yapacaksınız o binlerce, on binlerce resmi, ne yapacaksınız? Niye devlet geleneğini bozdunuz, niye bozdunuz? Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi?
Başka neler yaptınız? Cumhurbaşkanımıza bir kararname imzalattırdınız 2020 Nisanında, dediniz ki: "Üst düzey bürokratlarımızın aldığı çift maaşlardan vergi indirimi yapalım, 2'nci maaşlarından vergi almayalım." Asgari ücretten niye vergi alıyorsunuz? Allah'tan korkunuz da mı yok sizin ya? Zaten Cumhurbaşkanlığı makamında ne kadar danışman olduğu belli değil, sayısı belli değil; yüzlerce danışman, binlerce yönetici; çifter çifter, üçer beşer maaş, bir de vergi indirimi. Bunu nasıl imzalattırdınız ya? Ama şu yoksul millet, şu sıkıntılı dönem, şu asgari ücretin, şu emeklinin durumu ortadayken bunların hepsini hiç yüksünmeden yaptınız.
Daha pek çok şey yaptınız, uzun uzun anlatmaya gerek yok ama sürem bittiği için söylüyorum: Biraz önce Cemal Öztürk Bey bütün bürokratlara, özellikle Cumhurbaşkanlığı bürokratlarımıza seslendi, dedi ki: "Yarın iktidar değiştiğinde siyaseten biz sorumlu değiliz."
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Öyle bir şey demedim ya Sayın Başkan.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alayım.
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Ey, AK PARTİ'nin bürokratları, AK PARTİ'ten daha çok siyaset yapan sayın bürokratlar; aklınızı başınıza toplayın.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Öyle bir şey demedim ben.
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - İktidar değiştiği zaman bizim bir şey yapmamıza gerek yok, zaten siyaseten sizi bizim kucağımıza atacaklar. Onun için -vaktim doluyor- hepinizi saygılarla selamlıyorum.