| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Cumhurbaşkanlığı b)Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç)Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e)Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f)Strateji ve Bütçe Başkanlığı g)İletişim Başkanlığı ğ)Savunma Sanayii Başkanlığı h)Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı)Yatırım Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 26 .11.2021 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, demokrasilerde bütçe yetkisini yürütmeye vermek çok önemlidir ve bütçe yetkisini bir yürütmeye verirken Meclisin üyeleri pek çok talebi olur. Ama şunu üzülerek söylüyorum: Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı bütçeyi Meclise getirdi. Bizler bir ay boyunca burada gece gündüz çalıştık Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ama bir virgül bile değiştiremedik.
Bakın, arkadaşlar, demokrasilerde bu yetkiyi verirken -mesela Amerika'da, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı çok iyi bilir- senatörlerin yetkileri olur. Şu anlamda, "Ben bu bütçeyi geçiririm ama benim eyaletime şu yatırımı yapacaksın." Der, "Ben bu bütçeyi geçiririm ama benim eyaletimde yol eksik, hastane eksik, köprü eksik." der ve bunları bütçeden geçirebilir. Sayın İbrahim Aydemir dün iki saat yağ çekti Sağlık Bakanına. Efendim neymiş, en sonunda bir tane diyaliz cihazı istedi. Hâlbuki bu sizin yetkiniz arkadaşlar, bizim yetkimiz yani bütçeyi biz yapıyoruz. Yani oradan rica etmenize gerek yok ki verin önergenizi geçirelim arkadaşlar ya. Ver önergeni, ihtiyacı olanınkini geçirelim. Siz bunun farkında değilsiniz, güç sizde, farkında değilsiniz. Güç orada zannediyorsunuz. Biz bir demokrasiysek, güç burada arkadaşlar. Bizim oradan rica etmemize gerek yok, biz bütçeye koyarız orası yapar, bu kadar. Bir saat yağ çekmeye gerek yok ya, onu demek istiyorum.
Bakın, borçlanma yetkisi de bu maddenin konusu arkadaşlar.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, bu kadar Erzurum düşmanlığına gerek yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, ondan değil, yağ çekmene gerek yok diyorum Erzurum'a diyaliz cihazı almak için. Ver önergeni geçir kardeşim, bu kadar basit ya.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bize destek verin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Destekleyeceğim tabii ki sonuna kadar.
Şimdi, ikinci önemli yetki de şudur arkadaşlar demokrasilerde, yine Sayın Fuat Oktay çok iyi bilir beni dinliyorsa: Amerika'da en önemli konulardan biri de -Sayın Fuat Oktay bilirsiniz- yürütme Senatodan borçlanma yetkisi ister. Çok önemli bir konudur, hatta bu borçlanma yetkisini zaman zaman vermeyip hükûmeti kapatır Senato. Niye? Çünkü, yasamanın talepleri olur yürütmeden, onları karşılamadığı zaman borçlanma tavanını da artırmaz. Der ki: "Bak, benim yerelde, eyaletimde şu taleplerim var, bunları karşılarsan ben bu borçlanma yetkisini sana vereceğim." der. Bu müzakereler yürür, yürütme ile yasama arasında. "Arkadaşlar, ülkemizde yürütme ile Meclisimizin böyle bir pazarlık yapma gücü var." diyen bir milletvekili varsa ben konuşmamı şu anda kesebilirim. Var mı böyle bir yetkiniz? "Ben sana borçlanma yetkisi vermiyorum eğer bana şu diyaliz cihazını vermezsen." diyebilecek bir milletvekili var mı acaba?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ekrem Bey "Var." diyor!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yapmayın.
Bakın, Hükûmetin kapandığı günlerden bahsediyoruz. İşte, bu gücümüz olmalı arkadaşlar, Meclisin bu gücünün olması gerekir.
Ya, bütçeyi getiriyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bir virgülü değişmiyor ya, bir virgülü değişmiyor; böyle bir şey olur mu?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değişti, değişti birkaç şey, evet.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne değişti ya?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bazı önergeler oldu.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cetveller değişti, Allah'ınızı severseniz, kaleminde 1 lira değişmedi.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Olur mu, önergelerimizle değişti.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, Sayın Paylan, devam edin.
Lütfen, arkadaşlar, müdahale etmeyelim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Benim önergelerimle değişti Garo.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya ne ilgisi var arkadaşlar? Almanya'da da eyalet sistemi var, Rusya'da da eyalet sistemi var, İspanya'da da eyalet sistemi var; her yerde eyalet sistemi... Eyalet sistemi öcü değildir, bundan korkmayın. Osmanlı'da da eyalet sistemi vardı? Ne var bunda? Bizim de geçmişimizde var. Tayyip Erdoğan da söylüyordu "Kürdistan da var, lazistan da var." Ne var bunda, korkacak ne var yani? Siz bunu öcü yapmışsınız yalnızca.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, hayır.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Elbette.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, kahvaltıyı burada yapmaya niyetiniz var anlaşılan. Herkes konuşsun, bitirelim, yorulduk, bir aydır çalışıyoruz; rica ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, bu maddede borçlanma yetkisini iktidara vereceksiniz ama hiçbir şey almadan, hiçbir talebiniz geçmeden vermiş olacaksınız; bu doğru değil arkadaşlar. Bir de bu borçlanmayı ne için yapıyor, buna da bakın. Bakın, Uğur Aydemir ne dedi? Sen "Bütçe açığını daha fazla verebilirdiniz dedin." dedi, doğru.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen niye bana sataşıyorsun?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bütçe açığı daha fazla olabilirdi. Geçen yıl 250 milyar bütçe açığıyla buraya geldiniz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 180 milyar TL vereceksiniz; bu bir başarı değildir, ben bunu söyledim. Sosyal politikalara ağırlık vermediniz, halkımızı aç açıkta koydunuz, esnafımızı zor durumda bıraktınız, tarlasını ekemeyen, gübre atamayan çiftçiye destek vermediniz; ben bunu eleştirdim.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hepsini yaptık bunların.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nilgün Hanım, rica ediyorum, müdahale etmeyelim lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sosyal politikalara ağırlık verip bütçede israf kalemlerini kesmiş olsaydınız değerli arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı; şu anda halkımız bu durumda olmazdı ama bakın, az önce verdiğimiz önergelerin hepsini de reddettiniz. Borçlanma yetkisi olabilir, bütçe açık da verebilir ama bu bütçe açığı da halkın yararına olmalıdır ve değerli arkadaşlar, bütçe açık verirken çok büyük bir hata yapıldı; maliye politikası sıkıldı. Öyle yaptılar, maliye politikasını sıktılar, para politikasını gevşettiler. Bence tam tersi olmalıydı, para politikası sıkı olmalıydı yani fiyat istikrarı sağlanmalıydı, enflasyon kontrol altına alınmalıydı, maliye politikası gevşetilmeliydi; bütün dünya böyle yaptı, bakın, bütün dünya böyle yaptı, bütün dünya böyle yaptı. Yani maliye politikasını Covid döneminde gevşetti, halkını aç açıkta koymadı, diğer taraftan değerli arkadaşlar, para politikasını, enflasyonu kontrol altında tuttu. Maalesef biz bunu yapmadık.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) Yeter ya, valla yeter ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bütün dünya böyle yaptı, demokratik ülkeler.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Gördük bütün dünyayı. Bütün dünyanın...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, defalardır uyarıyorum.
Nilgün Hanım, artık yeter, rica ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi, sabaha kadar konuşurum böyle müdahale edince, söyleyeyim yani.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Başkanım, o kadar abartıyor ki.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Olabilir, yapabilir, siz beğenmek zorunda değilsiniz onun söylediklerini; sizin söylediklerinizi de başkası beğenmek zorunda değil. Rica ediyorum...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, şu anda Türkiye'nin borcu son iki ayda yapılan hatalar sonucu özellikle, şu anda onayladığınız bütçe kadar artmıştır. 1 trilyon 750 milyar TL'lik bir bütçe geçirdik buradan, geçirdiniz; Türkiye'nin borcu 1 trilyon 750 milyardan fazla artmıştır arkadaşlar. Bu kadar borcumuz arttı diyorum, borcumuz.
Yani Maliye Bakanlığı -Maliye Bakan Yardımcımız burada- eminim ki 5 milyon lira, 10 milyon lira ödenek için sıkı sıkıya kavga ediyordur bakanlarla ama bir yandan, Türkiye'nin borcu olarak söylüyorum, Türkiye'nin bütçesi kadar Türkiye'nin borcu arttı arkadaşlar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, on dakikanın tamamını kullanma mecburiyetimiz yok, biliyorsunuz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi, arkadaşlar sataşırsa da kullanırım Başkanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Takdir sizin tabii ki.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, o açıdan bu bütçeyi bu şekilde geçirmemiz; bu borçlanma yetkisini bu şekilde hiçbir şeyi almadan, hiçbir pazarlık gücü olmadan geçirmenizi ben doğru bulmuyorum. Borçlanma yetkisi demokrasilerde halkındır arkadaşlar. Maalesef bu hakkı da şu anda herhangi bir gücümüz olmadan yürütmeye vermiş oluyorsunuz.