KOMİSYON KONUŞMASI

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bana göre, bu konulara yeni bir tanım getirmekte yarar var. Şimdiye kadar önümüze konmuş bazı hazır kalıpları çiğneyip çiğneyip herhâlde bir yere varamayacağımızı anlamış olmamız lazım. Şu anda yaşadığımız şey, arkadaşımızın da söylediği gibi, 1990'larda devletin bazı unsurlarının, birimlerinin yaptığı şeyi "PKK" adlı bir örgüt yapmakta ve bütün mağduriyetlerin temelinde, bütün o hak ihlallerinin temelinde bu örgütün eylemleri, devrimci halk savaşı teşebbüsü, kantonal yapılanma amacı ve Kürtlerin değil, kendi varlığının güvencesi, kendi geleceğinin tahkimi için başlatılan bir eylemde Kürt halkının mağdur edilmesi söz konusu. Burada sadece devlet birimlerinden kaynaklanan bir hak ihlalini gündeme almamız, olayı tamamen bütüncül olarak görmememiz anlamına gelir.

Bir de sıcağı sıcağına gelişmekte olan bir eylemin üzerine, daha olay yeri incelemesi bile yapılamazken bir komisyonun orada çalışma imkânlarının fiziki olarak, maddi olarak mümkün olmadığını düşünüyorum. Ama, tekrar burada vurgulamak gerekir: 1990'ların devletinin yerini örgüt almıştır, örgütün yaptıklarını, ettiklerini bir kelime bile telaffuz etmeden sadece devletin güvenlik birimlerinin yaptığı ihlallerden dem vurmak bir hakkaniyetsizlik gibi göründü, bu da bir hak ihlali gibi görünüyor bana.

Diğer taraftan, o bölgede uygulanan bu operasyon belki son kırk yıldır yapılan operasyonlardan farklı bir çerçeve içerisinde cereyan ediyor. Sivil halka zarar gelmeyecek şekilde, kılına zarar gelmeyecek şekilde dizayn edilmiş; sokağa çıkma yasaklarında bu amaçla öngörülmüş bir operasyon söz konusu. Burada sadece oradaki vatandaşı taciz eden, canlı kalkan olarak kullanmak isteyen, vatandaşın omzundan ateş etmek isteyen bir yapı söz konusu. Bu yapıyı görmezden gelerek alışılagelmiş, ezber insan hakları retoriğiyle, kavram setiyle bunu dile getirmek biraz yanlış olur gibi görünüyor. Çünkü, biz, Türkiye'de garip bir şeydir, bir örgütün tacizlerinden, hak ihlalinden, yargısız infazlarından, cinsel istismarından, çocuk hakları ihlalinden bahsetmek durumundayız. Yani, at gözlüğüyle bakarsak, ezberlerle bakarsak buraya herhangi bir yarar sağlamayız; Kürt halkının da herhangi bir hakkını teminat altına almış olmayız. Şu anda yapılan uygulamalarda kamu görevlileri tarafından yapılan hak ihlalleri, bizzat Başbakan tarafından takip ediliyor ve birçok konuda da bu sonuçlanmış durumda, bunu da kamuoyundan, medyadan öğrenme imkânımız var. Bu çerçevede düşünür, değerlendirirsek daha sağlıklı bir karar alacağımızı düşünüyorum.

Teşekkür ederim.