KOMİSYON KONUŞMASI

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sayın Başkan, ben sunum için bir şey demiyorum. Son toparlarken gerçekten, bize burada esir muamelesi yapıldı.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Hayır. Nereden çıkardınız bunu?

FATMA KURTULAN (Mersin) - Lütfen, şunu çok rica ediyorum.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Biz kimseye bir şey söylemedik, ne isim zikrettik, ne...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Yani sunum çok güzeldi, yararlandık da bunlar tamam. Sorularımız olabilir ama bir vekile burada "Kınıyorum." demek.... "Ben doğru görmedim." "Uygun değildi." "Konu saptırıldı." denilebilirdi ya da başka başka bir şey.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Küfür etmedi, kınadı, kınıyor, ben de kınıyorum.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Ama... Siz kınayabilirsiniz Oya Hanım. Böyle hemen yerinde cevabı... Duramıyorsunuz, bazı arkadaşlar duramıyor, bizden de oluyor bazen.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Doğru, duramıyorum.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Duramıyor ama durmak zorundayız. Şimdi, Genel Kurul olmadığı için, İç Tüzük önümüzde olmadığı için gerçekten, herkes nereden ne yaparsa. Yani Başkan siz de yani... Sınırla ilgili bir şey sordu arkadaşımız. Araştırılabilir, şu olabilir, yok maktul şuradadır, yok bilmem katili şuradadır, yok bilmem neyi... Oralara kadar götürmenin hiç lüzumu yok. Böyle iddialar olabilir. Ben bilmiyorum mesela dediği şeyi? Denilebilir. Osman Bey de nitekim dedi, varsa böyle iddialar araştırılabilir, bu dünyanın sonu değil ki.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Tabii, itiraz etmedik zaten...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Arkadaşlar, gerçekten, Komisyonumuzda şey yok yani bunun gözden geçirilmesi gerektiğini... Bak, hâlâ Komisyona ben şey olarak bakıyorum. Yani misafirlerin huzurunda Komisyonumuzun iç işleyişini tartışmayı gerçekten -aldığımız kültürde de bir ev gibi, bir aile gibi bazen düşünüyorum- çok uygun görmüyorum ama mecbur kalıyoruz. Yani bir şey söylediğimiz an gerilme... Niye gerilelim ki? Yani siz kendinizi övüyorsunuz, dört dörtlük... Biz muhalefetiz, eleştiriyoruz "Sizi değiştireceğiz." diyoruz "İlk seçimde gideceksiniz." diyoruz, bunu aleni söylüyoruz. Bu Komisyonda da bu paralelde düşüncelerimizi özgürce beyan etmek istiyoruz. Siz de söylersiniz...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Tabii, ettiniz zaten.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Fatma Hanım, gitmiyoruz, buradayız.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Her neyse Osman abiciğim yani olabilir. Böyle bizi şey gibi görmeyin. Geriliyor, gerilmenin kaynağı "Aha, şunu dediler. Aha, bunu dediler." Ben burada da söylerim, Genel kurulda da söylerim, katıldığım mitingde de söylerim, orada da söylerim.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Söyleyin.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Yalanı yok, dolanı yok; dediğimiz orada da aynı, burada da aynı.

Burada İç Tüzük olmadığı için Grup Başkan Vekilleri... O işleyiş, hukuk çok fazla işlemiyor, herkes serbest atış. Tamam, olsun siz de uygun şekilde... Bu, açılsın, konuşalım, sonra kapansın, diğeri konuşsun. Gerginlik... Ateş üzerindeymişiz, diken üzerinde oturuyormuşuz gibi lütfen yapmayın, gerilmeyelim.

EROL KAVUNCU (Çorum) - Siz de serbest atış yapıyorsunuz.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Erol Bey, bir saniye.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Ya, Erol Bey, lütfen siz de daha yapıcı...

Herkes için, bunu kendime de söylüyorum, çalışma arkadaşım, partili arkadaşıma da söylüyorum. Hepimiz böyle...

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Önce ona söyle.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ya Oya Hanım, bir susar mısınız lütfen!

FATMA KURTULAN (Mersin) - Tamam, önce ona söyleyeyim, sonra size söyleyeyim.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Fatma Hanım, tamam anlaşıldı.

Şöyle bir şey söyleyeyim...

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Başkan...Sadece benden taraf olduğu için...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Hüseyin Bey, tamam.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Gerginlik taraftarı değilim ki öyle bir amaç da yok.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Biliyorum.

Şöyle bir şey, benim demek istediğim şu: Siyasi sözlerinizi söyleyin, söylüyorsunuz zaten, burada kimse sizi engellemiyor.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Tahammül edemiyorsunuz...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ya ama Fatma Hanım, biz de söyleyelim.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Küfür...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Ya, küfrü nasıl...