NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Şimdi, bu insan hakları kavramları, tanımları konusunda ille de böyle müstemleke aydını kompleksiyle verili, öğretilmiş, çalışılmış şeyleri tekrar etmek zorunda değiliz. Yeni bir yapı, yeni kavramlar, yeni bir paradigma da üretebiliriz. Her ülkenin kendi şartları içerisinde oluşan, kendi koşullarında ortaya çıkan farklı olgular, farklı değerlendirmeler, farklı kelimeler, tanımlar vardır. Bunu öncelikle birçok şeyde bir ön yaklaşım olarak benimsersek... İlle de 1948'i referans alıp bugüne 1948 kavramlarıyla tarif getirirsek, açıklama getirirsek buradan bir şey çıkmaz. Bizim sıkıntımız şu, "eski Türkiye" tanımını bunun için kullanıyoruz: Biz yeni durumlara yeni kelimeler, yeni kavramlar kazandırmak zorundayız. Türkiye yeni durum yaşıyor, yeni bir Türkiye, yeni bir sosyoloji yaşıyor; yeni ilişkiler yaşıyor, yeni örgütsel bağlamlar yaşıyor. Yani, geçen yüzyılın bir terör örgütünün kelimeleriyle, kavramlarıyla bugünün Türkiyesi'ne, bugünün Kürt'üne, bugünün Türk'üne hiçbir şey veremeyiz. Oradan bir kere sıyrılmamız lazım. Bu terör örgütlerinin, özellikle proje yapılarının ortak özellikleri vardır. Bunlar acımasızdır, bunlar insan hakkı tanımazlar, bunlar katildir, bunlar değer tanımazlar; bunların dindarı da öyledir, Kürt'ü de öyledir, Türk'ü de öyledir, Marksist'i de öyledir, Alevi'si de Sünni'si de öyledir; bunların DEAŞ'ı da öyledir, PKK'sı da öyledir, DHKP-C'si de öyledir, Hizbullah'ı da öyledir, paraleli de öyledir. Bunların ortak özellikleri, ezber kavram setleri vardır, onun dışında konuşmazlar, bir şey duymak istemezler ve hepsi de algı yönetimi kullanırlar. Gerçekle kopmuşlardır, rasyonaliteden, realiteden kopmuşlardır. Bunlar sadece PR için uğraşırlar. Medyaya, kamuoyuna ne anlatırız diye uğraşırlar. Gerçeklikle hiçbir bağları yoktur. Bunu Ayhan Bey çok iyi bilir, hepimiz biliriz.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Nurettin Bey, bu 90'ıncı madde diye bir şey var. Bir hukuk üzerinden konuşacağız, siyasi tartışma yapmayalım burada.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bakın, bir şey söylüyorum, formel bir şey konuşmuyoruz.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Eğer siz arkasındaysanız 90'ıncı maddenin yani Anayasa'yı değiştirerek güzel bir şey yaptınız, eğer onun arkasındaysanız oradaki kavramlar beni bağlıyor, sizi de bağlıyor.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bakın, formel bir şeyi konuşmuyoruz biz, bizim amacımız realiteyi konuşmak. Bakın, bizim burada korumaya çalıştığımız şey hak ihlaline uğrayan insanlar, doğa, şehirler, objeler, nesneler, neyse, hak ihlali sonucu zarar gören ne varsa onun yanındayız, hakkı ihlal eden her kimse onun karşısındayız.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Bir hukuki zemini olmayacak mı? Ama bunun bir hukuku olur Nurettin Bey ya, bir hukuk doğrultusunda yapılır bu yani.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Dolayısıyla, tek bir hak ihlal eden belirlersek şunu unuturuz: Bugün Türkiye'de 90'lardan bu yana yapılan yargısız infazların, devletin birimleri tarafından, legal, illegal organları tarafından yapılan yargısız infazların daha fazlası bu adı değmez, onu konuşmayalım dediğimiz örgüt tarafından yapılmıştır.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Hayır, tam tersine, konuşalım, komisyon kuralım; hakikat komisyonu, yüzleşme komisyonu. Her şey ortaya çıkarılsın diyoruz biz, tam tersini söylüyoruz biz.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bunu HDP Grubu gayet iyi bilir. Bu yalanların üzerinden kimse bir siyasi algı oluşturmaya çalışmasın, bu yalanlar üzerinden.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Tam da bunların araştırılması gerek, kim yapmışsa.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Dağa kaldırılan, dağa götürülen kızlarla ilgili o cinsel istismarların, tacizlerin...

AYHAN BİLGEN (Kars) - Hepsi, cezaevindeki tecavüzler de her şey araştırılsın istiyoruz biz.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bunlar benim kız kardeşlerim. Bu örgütten de ölse...

AYHAN BİLGEN (Kars) - Siz eğer böyle bir araştırmayı destekliyorsanız Genel Kurula getirelim, bunu destekleyelim, olur mu? Partiniz de arkasında dursun.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ayhan Bey, Ayhan Bey... Sayın Ayhan Bilgen... Sevgili Ayhan...

BAŞKAN - Ayhan Bey, arkadaşların sözünü...

AYHAN BİLGEN (Kars) - Ama onlar benimkini kesiyor Başkanım.

BAŞKAN - Doğru söylüyorsunuz da onlar da inşallah bundan ders çıkartır.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Bakın, ben araştırılmasından yanayım ama ben bir şeyden bahsediyorum.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ayhan, kes, sözümü kes; konuş!

AYHAN BİLGEN (Kars) - Bir saniye, bir şeyden bahsediyorum.

Bu Komisyonun bağlı olduğu bir hukuk var. Bir Anayasa var, bir pozitif hukuk var. Anayasa'nın da 90'ıncı maddesi var, sizin ne güzel yaptığınız bir düzenleme var.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Hukuk konusundaki hassasiyetini her alanda dermeyan ediyor musun? Her alanda hukuk konusundaki hassasiyetini koruyor musun?

AYHAN BİLGEN (Kars) - Gayet tabii, herkese karşı, her alanda. Evet, aynen öyle, evet.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Samimi olarak söylüyor musun?

AYHAN BİLGEN (Kars) - Bu araştırmaların siz arkasında durun, ben duracağım.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Samimi olarak söylüyor musun?

AYHAN BİLGEN (Kars) - Birlikte önerge verelim mi? İkimiz de birlikte verelim.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ayhan, bak, çifte standart ya da üçlü, beşli standart uygulamayalım.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Hayır, hiçbir çifte standart sergilemeden, kim hangi ihlale uğramışsa, bir hakikat kurulması konusunda, geçmişle ilgili bir hakikat komisyonu kurulması konusunu siz parti olarak destekleyin, biz arkasındayız.

BAŞKAN - Nurettin Bey, sözümüzü tamamlayalım, bitti mi?

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Benim özgürlük alanım geniş, Ayhan'ın konuşmasına müsaade ederim, yeter ki siz tahammül edin.

BAŞKAN - Zor oluyor ama.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Şurada konuşuyoruz, bir sakıncası var mı?

AYHAN BİLGEN (Kars) - Yok, hayır.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Yani, onu ille kategorize etmen gerekiyor mu? Burada seni rahatsız eden bir şey var mı? Biliyorum ki yok.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Hayır, yok.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sadece korkulardan arınacağız. Ayhan Bilgen korkularından arınacak, ben korkularımdan arınacağım, toplum korkularından arınacak.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Benim hiçbir korkum yok.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bizim bu Komisyonumuzun asıl işlevi toplumu korkularından arındırmak, korkusuz bir toplum üretmek.

AYHAN BİLGEN (Kars) - O da yüzleşmeyi gerektiriyor işte.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Kendimizle de yüzleşeceğiz, yalanlarla da yüzleşeceğiz. 1990'larda PKK terör örgütünün... Yani, örgüt, terör örgütü; bu tanımların hiçbir anlamı yok, herkes ne olduğunu biliyor, kelimelerin arkasına saklamayalım. Yaptığı yargısız infazlar, devletin legal illegal birimlerinin yaptığı yargısız infazlardan fazla derim. Hem öldürüyorlar hem de bayrağını dikip yas tutuyorlar, var mı böyle bir şey?

AYHAN BİLGEN (Kars) - İşte, diyorum ki bu sizin doğrunuzu birlikte Meclis Genel Kurulunda tartışalım, ortaya çıkartalım.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - "Mahsum Korkmaz Akademisi" hep duyarız. Mahsum Korkmaz'ı öldüreceksin, ondan sonra adını böyle tabela gibi yazacaksın. O kızları alıp götüreceksin, dağda bir sürü taciz, tecavüz... Bunları araştıracağız.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Devlet bunu araştırsın diyoruz işte biz de.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Gideceksin, devlet en ufak bir hak ihlalini Başbakan düzeyinde takip edecek, bunu görmezden geleceksin... Şu anda bile, beş dakika önce... Bakın, çok özgür, çok demokrat bir yaklaşımla Başkan "Komisyonda MHP'nin formel olarak olmaması gerekirken ya da olmayabilirken...

BAŞKAN - Divanda...

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - ...biz buna böyle bir hak tanıyoruz." dediği hâlde bile, oradan çocuksu bir mantıkla yani karşısındakinin zekâsıyla, aklıyla alay edercesine "Yahu bunun hepsini 7'e çıkaralım da, arada başka bir yer koyalım da" filan, ya bunlar bitti. Yüzleşelim, şu resmî dilden kurtulalım.

DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Sizin çocuksu mantığınız buradaki...

BAŞKAN - Şimdi başka bir konuya geçtik, mesele bitmişse bence oylamaya geçelim.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Şu oylamayı yapalım lütfen ya, bu tartışma kapansın.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Amaçtan uzaklaştık Başkanım.

BAŞKAN - Son cümlelerinizi alalım, kapatalım lütfen.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Şurada sorunumuz şu, Ayhan Bey'in getirmek istediği yeri anlıyorum yani bizi şu açmaza sokacak, şu ikileme: "Bunu kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz?", "AK PARTİ Grubu, AK PARTİ'li Komisyon üyeleri, işte, Doğu'da, Güneydoğu'daki sokağa çıkma yasağı nedeniyle oluşan ihlallerin görüşülmesini istemedi." Flaş, manşet. Burada tribünlere oynamıyoruz. (Karşılıklı konuşmalar)

BAŞKAN - Şimdi, hayır, Nurettin Bey, biz burada bir hak ihlalini oylamıyoruz; biz burada bir hak ihlalinin oylanmasını da oylamıyoruz. Biz burada Mahmut Bey'in somut önerisini, nasıl metne dökülmüşse bunu oyluyoruz. Dolayısıyla, bu çerçevede meseleye bakmak lazım. Benim önerim, sonuç itibarıyla oylamadan sonra bu konular tekrar Komisyon... Yani, illa Komisyon toplantısında biz görüşmek zorunda değiliz ki. Oturulur, birkaç arkadaş bir araya gelir. Gerçekten, bu hak ihlali noktasında ben burada oy birliği çıkar diye düşünüyorum ancak burada somut bir öneri var. Bununla ilgili burada eksiklikler varsa eğer, sonra oylama ortaya çıkar... Arkadaşlarımız tekrar bir araya gelir, değerlendirirler çünkü bu Komisyonun da iddiasına yakışır bir tutum ortaya koyarız, burada bir sıkıntı yok.

Siz buyurun ama bitirin lütfen.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Son olarak şunu söylüyorum: Burada yapmaya çalıştığımız, bu konularda, Türkiye'de doğru dürüst tartışılmayan konuları burada bir tartışma mecrası da oluşturarak tartışacağız, görüşeceğiz, konuşacağız.

Bir kere, koca bir Kürt halkının tek temsilcisi gibi ortaya çıkmış bir yapının yalan bir yapı olduğunu, Kürtleri istismar ettiğini, ölü sevici olduğunu; ölümler üzerinden -hangi yapı olursa olsun, ırkçı, faşist, sosyalist, şu bu, Türk olsun, Kürt olsun- siyasi rant devşirmeye çalışan bütün yapıların bu rant kanallarını kapatmak bizim görevimiz olmalı. Bunu yapmaya çalışacağız çünkü bunlar, bu "proje yapılar" dediğim, benzerlerini sevmezler.

BAŞKAN - Şu öneriyle ilgili, bitirelim artık.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Öneriye geleceğim.

1970'lerde bu "PKK" dediğimiz ortaya çıktığında 20'ye yakın Kürt örgütü yok etti. 2013'te, 2014'te, 2015'te aynı yapının uzantısı, PYD dediğimiz yapı, Suriye Kürtlerinin tek temsilcisi gibi çıkan yapı 20'ye yakın Kürt yapıyı, Kürt organizasyonunu yok etti. Kürtleri, Kürt halkını bu istismarcı proje yapıların kıskacından, tasallutundan, tahakkümünden kurtarmak için ne gerekiyorsa yapalım ama sadece PR için de bir şey yapmayalım, olayın gerçeği için, hakikati için yapılması gereken neyse ben ondan yanayım.

Teşekkür ederim.