BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Şimdi Garo Bey, aynı tartışmayı defalarca yapmakla neyi elde edeceğiz bilmiyorum doğrusu ama yapalım. Geçen dönem, geçen oturumda usul tartışmaları yaptık, yerleşik usul neyse aynı şekilde devam etmeye karar verdik. Sadece bu Komisyonumuzda değil, bütün komisyonlarımızda genel bir uygulama bu. Ha, gruplar toplanırlar, Meclis Başkanlığımızla müzakere ederler, başka bir usul belirlenir, biz de Komisyon olarak ona uyabiliriz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama bu Komisyonumuzda yerleşik usulleri takip ediyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İkincisi "Buradaki mesajlar halka ulaşmıyor." dediniz. Buna da katılmamız mümkün değil çünkü tam tutanak tutuluyor, isteyen herkes bu tutanaklara erişebilme hakkına sahip. Diğer taraftan, yazılı basın aramızda, salonda oturuyor dolayısıyla dikkate değer gördükleri, halka ulaştırmak istedikleri her konuyu takdirlerine bağlı olarak halka ulaştırabilirler. Herhâlde otuza yakın basın mensubu var arkadaşlarımızın verdiği bilgiye göre. Dolayısıyla, burada gizli kapaklı bir iş yapmıyoruz, şeffaf bir şekilde bütçemizi müzakere ediyoruz. "Görsel basın olmazsa şeffaflık olmaz." diye bir anlayışı da kabul etmiyorum ama bu tartışılabilir, öneriniz. Gruplar bir araya gelirler, Meclis Başkanlığıyla tartışırlar, yeni bir usul genel anlamda belirlenir, biz de ona uyarız. Bu olmadığı sürece, yerleşik usul neyse, geçen yıl değil sadece, yıllardır yerleşik usul neyse aynı usulü takip ediyoruz. Siz onaylamayabilirsiniz, fikrinizi zaten ifade ettiniz ve tutanaklara geçirdiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, şöyle bir durum var: Şimdi, yürütme geçen hafta konuştuğunda, aynı konu üzerine sunum yaptığında full-time burada bütün ajanslar kayıt yaptılar ama şu anda milletvekilimiz Sayın Bülent Kuşoğlu konuşmaya başladığı anda siz ajansları çıkardınız. Ben, bunu Meclisin yürütmeye karşı olan zayıflığı olarak görüyorum, bunu doğru bir tabir olarak görmüyorum değerli arkadaşlar. Yani milletvekillerimiz, AK PARTİ'li arkadaşlarımız da konuşacak, onların da mesajları halka ulaşsın, bizlerin de mesajları halka ulaşsın ve halkın hakemliğine sunulsun. Ama siz -ya düzeltin- dediniz ki "Ajanslara ben çıkın demedim." Eğer ki "Çıkın." demediyseniz gelebilsinler diye öneriyorum, bu söyleyeceğim şey.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Çıkın." demedim ama o yerleşik uygulamamız gereği çıktılar, olay bu yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki.

Sayın Başkanım, bir de galiba bir noktada daha hata oldu. Komisyon üyeleri bugün yirmi dakika, Komisyon üyesi olmayanlar on dakika konuşacak diye konuşmuştuk diye hatırlıyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bakın, yazılı şeyi kontrol edebilirsiniz, öyle değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geçen hafta öyle açıkladınız, geçen hafta öyle söylediniz açılışta. Yirmi dakika Komisyon üyeleri, on dakika...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ha, geneli üzerinde diyorsunuz, doğru, doğru, affedersiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz beş dakika dediniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Geneli üzerinde... Normal müzakerelere geçtiğimizde, geneliyle ilgili...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geneliyle ilgili yirmi dakika Komisyon üyeleri, on dakika Komisyon üyesi olmayanlar diye konuşmuştuk Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yo, şeyde...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır, Komisyon üyeleri yirmi dakika...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu yazılı metinde beş dakika olarak geçiyor, affedersiniz; bunu size iletebiliriz. Yani daha önceki yıllarda da böyleydi değil mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır ama Sayın Başkanım, grup temsilcileri olarak yaptığımız toplantıda siz böyle ifade ettiniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, yok, belki ben de karıştırdım, siz de karıştırmış olabilirsiniz; kurumlara geçtiğimizde siyasi partilere yirmi, üyelere on, Komisyon dışından gelenlere beş gibi bir çerçeve var ama geneli üzerinde yirmi-beş gibi bir şey var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben yanlış hatırlıyorum o zaman veya kayıtlara bakmamız gerekiyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben böyle hatırlıyorum Sayın Başkanım. Kayıtlara biz bakalım geçen haftanın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tekrar bakalım, olur.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tutanaklara bakalım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tutanağa da bakalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben tutanaklarda öyle olduğuna neredeyse eminim Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tutanakları inceleyelim, tekrar bakalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Eğer öyleyse bunu öyle düzeltelim diye öneriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Olur, tamam, teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, ben tekrar bu açıdan bu tasarrufunuzun doğru bir tasarruf olmadığını... Bir tek tutanak üzerinden bakamayız Sayın Başkanım, gençlerin hepsi görsel olarak haberlere ulaşıyorlar; kimse, gençlerin hiçbiri tutanak okumuyor. Halkımız, çiftçiler, işçiler görsel olarak kim neyi savunuyor görsün Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Basınımız burada, basınımız yansıtmak isterse yansıtacaktır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) -Teşekkür ederim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

Bülent Bey, usul mü, sunumunuza mı geçeceksiniz?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sunum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kuşoğlu'na söz veriyorum.

Değerli üyeler, müzakerelere başlıyoruz.

İlk söz Sayın Bülent Kuşoğlu'nun.

Buyurun lütfen Sayın Kuşoğlu.