KOMİSYON KONUŞMASI

HABİP EKSİK (Iğdır) - Tamam, mümkün mertebe kısa toparlamaya çalışacağım.

Teşekkürler Sayın Başkan.

Hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Gerçekten, maddenin yani kanunun yapılış şekli sıkıntılı. Türkiye Büyük Millet Meclisine biz 2018'de milletvekili olarak girdikten sonra, ben yeni bir milletvekili olarak gerçekten şoka girdim. Bir kanun görüşülürken o kanunun ilgilendirdiği alanların uzmanları var, Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekili olarak uzmanları var; hekimler var, veteriner hekimler var, mühendisler var, her alanın aslında ilgilendirdiği çok kıymetli milletvekilleri var. Sağlık alanında ciddi anlamda sayısal olarak milletvekili sayısı fazladır; 70'e yakın bir rakamı var. Sağlık Komisyonunda sadece sağlıkla ilgili de bir durum söz konusu değil, aynı zamanda Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonudur yani çalışma da aynı zamanda Sağlık Komisyonunun içindedir ama bugüne kadar sadece bir kanun teklifi yapıldı, onunla ilgili de tartışmalar çok geniş yapıldı ve neticesinde de olması gereken kanun geçti, olmaması gerekenler kaldı ama tabii her zamanki gibi genelde muhalefetin önerileri çok dikkate alınmıyor. Bu madde ihdaslarıyla ilgili de kanun teklifine ihdas yapılmak istendiği zaman arka plandaki görüşmelerin çoğunu bizim parti adına ben ve Gülüstan Vekil yaptık yani buna ciddi anlamda hâkim insanlarız; yine hakeza Cumhuriyet Halk Partisinden Ali Şeker vardı.

Şimdi, şunu özellikle belirteyim: Kanun yetersiz, bu ihdas edilen maddeler yetersiz olmasına rağmen yani sağlık emekçileri ve doktorların sorunlarını çözmeye yönelik yetersiz olmasına rağmen biz, orada tüm siyasi partiler Genel Kurulda oy birliğiyle kabul ettik ve Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün halkların, insanların iradesini vekâleten almış olan insanlar olarak biz "Evet, bunlar doğru değişikliklerdir." dedik ve kabul ettik. Sonrasında belli ki Sayın Cumhurbaşkanı bu konuyla ilgili "Hayır, siz yanlış yaptınız." dedi ve onun için de bir geri çekme durumu söz konusu. Demin Sayın Vekilim diyor ki: "Bu bir geri çekme değil." Bakın, önergenizi ben okuyayım: "Görüşülmekte olan 287 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesinin teklif metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederim." Geri çekilmedir; bunun adı budur.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Altında gerekçe var.

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Gerekçenin devamını okuyun.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Siz bunu üç aya, bir aya, on güne, beş güne yani ne zamana ertelerseniz erteleyin fark etmez, bu geri çekmedir ve gerçekten insanlara ümit verip ondan sonra o ümitlerini ellerinden alma tarzıdır.

Bakın, teklifle ilgili bu Komisyonun üyeleri, kıymetli üyeleri oy kullanacak, belli, birazdan oy kullanacak. Ben size teklifin içeriğiyle ilgili bilgi vereyim. Bir insanın çalışırken aldığı maaş niçin emekliliğine yansımasın? Yani bir insanın çalışırken aldığı para, maaş niçin emekliliğine yansımasın? Bakın, buradaki değişiklik, doktorlara, hekimlere bir maaş artısı getirmiyor; çok iyi biliyorlar Bakanlık yetkilileri, Sayın Bakan Yardımcıları çok iyi biliyorlar. Getirdiği şey, teklif, değişiklik sadece ve sadece ek ödemelerin maaşa yansımasını sağlıyor ve ek ödemelerden, ek ödeme alamayan hastanelerde çalışan doktorların da faydalanmasını sağlıyor; bu kötü bir şey değil, doğru bir şey. Bir insan 15 bin lira maaş alıyor ama siz, emekliliğine 4 bin lirayı yansıtıyorsunuz; bu adaletli değil, bu hukuk dışıdır. Bunu başka birisi kendi özel şirketinde yapsa devlet tepesine biner, dünya kadar ceza yazar. Bu hukuk dışı bir şeydir aslında. Çünkü performansa dayalı bir sistem uygulanıyor ve orada o performansa dayalı sistemle ek ödeme yapılıyor ve bu ek ödeme o insanların maaşına, emekliliğine yansımıyor. Bu hukuk dışı bir şeydir ve ilk defa bununla ilgili kısmi, palyatif bir değişiklik geliyordu, doğru bir şeydi, biz oy birliğiyle kabul ettik ama bugün, maalesef, geri çekilmek isteniyor.

Şimdi, şunu özellikle belirtmekte fayda var: Gerçekten hekimler çok kötü koşullarda çalışıyorlar, sağlık emekçileri çok kötü koşullarda çalışıyorlar. 1 milyon 60 bin sağlık personeli var, hekimlerle birlikte; 165 bini hekim, kamuda çalışan.

Bakın, gerçekten şunu özellikle vurgulayarak söyleyeyim: Birçok hekim arkadaşımız İngilizce, Almanca, Fransızca öğreniyor yurt dışına gitmek için çünkü çalışma koşulları çok kötü.

Doktor Rümeysa kardeşimizi hatırlıyorsunuz; insanlık dışı, kölece çalışma koşullarına maruz kaldığı için, otuz altı saat nöbetten sonra çıktı ve gitti uyuyakaldı araba sürerken, kaza geçirdi. Bu insanlar gerçekten çok basit ücretlere çalıştırılıyorlar.

Bu kanun teklifinde onlar için de bir değişiklik vardı, üniversite hocaları için de bir değişiklik vardı. O açıdan olumluydu, buna yapılması gereken ek, tüm sağlık emekçilerini kapsaması değişikliğinin yapılması gerekiyordu çünkü sağlık bir bütündür, ekip işidir. Hekimleri yapıp diğerlerini bırakmak doğru bir şey değil. Biz, zaten başından beri bu görüşmeleri ilgili kişilerle yürütürken orada da ifade ettik, dedik ki: "Bakın, teklif olumlu yetersiz olsa dahi olumlu ama tümünü kapsaması lazım, tüm sağlık emekçilerini kapsaması lazım." Dinlenilmedi, sonra sadece hekimleri kapsadı; geldi, biz oy birliğiyle kabul ettik. Sonrasında Genel Kurulda aslında çekilmek istendi -biz muhalefet olarak çekildiğimiz için- bu defa, böyle, yolun diğer tarafından dönerek tekrar Komisyona gönderildi ve aslında İç Tüzük'e çok da uygun olmadığını düşünüyorum ben de Ali Bey gibi. Yani Komisyon toplanmadan, siz kendiniz orada karar alarak bu değişikliğin yapılabileceğini... Ve aslında, bu şekilde Komisyonu değişikliğe itiyorsunuz. Ama şunu çok iyi biliyorum: Değişikliğin içeriğine siz de çok hâkim değilsiniz, çok vâkıf değilsiniz, bunu çok iyi biliyorum. Yani bunu kötü anlamda söylemiyorum, bakın, yetersizdi ama olumluydu. Burada, karşımızda, AKP iktidarının -yani AKP ve MHP'li- milletvekillerinden özellikle sağlık emekçileri olanların oturması gerekiyordu. Bugün, burada, bunun çekilmesi gerektiğini Sayın Recep Akdağ'ın, Abdullah Bey'in savunması gerekirdi ama yok, bakın, gelmemişler. Gelmemişler. Bakan Bey'in kendisi gelmemiş, doğru bir şey değil. Gelip "Evet, burada böyle böyle biz yanlış yaptık, filanca gün biz Sağlık Komisyonuna bu teklifi indireceğiz." diyebilirlerdi ama demek ki getirmeyecekler, vazgeçilecek. "Biz, bunu, işte, geri çekiyoruz Sağlık Komisyonunda görüşülecek." diye bir iddiada bulunuluyor ama bu üç ay, beş ay, bir yıl sürecek yani bu kesin.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Takip edin Sayın Bakan, takip etmiyorsunuz.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Artı, özellikle bir şey söyleyeyim: Ya, sağlık emekçilerini alkışlamakla olmaz. Alkışlamakla olmaz yani o insanların birçok sorunu var ve o sorunlara bir merhem bulunması lazım. Covid-19'la ilgili biz kendimizi öldürdük, paraladık resmen, Komisyonda da tartışmaları yürüttük, "Değişiklik yapacağız, değişiklik yapacağız." dediler ama sonra dönüp şöyle bir durum söz konusu oldu, dediler ki "Vazife malullüğü sayılacak." Hayır, Covid-19 hastalığı bir meslek hastalığıdır, vazife malullüğünü siz sadece devlet memurları için geçerli sayarsınız ama özel hastanedeki insanlar için bunu yapamazsınız. Ne yapar? İş kazası olarak sadece tanımlar. O da zaten ispata dayalı bir şey istiyor, onun da ispatı mümkün değildir. Ama aynı şekilde baktığınız zaman, brusella -vekilim çok iyi bilir- veya şarbon veteriner hekimler için bir meslek hastalığıdır, hakeza tıp doktorları için de aynı şekilde meslek hastalığıdır. Yani bulaşıcı hastalıklarla ilgili "Nereden kaptın? Şuradan mı kaptın buradan mı kaptın?" denilmez, böyle bir şey yoktur. Eğer o kişi o alanda çalışıyorsa ve bu hastalık bir risk oluşturuyorsa o risk, o alanda meslek hastalığı olarak tanımlanır, bunun bir sürü örneği vardır.

Yine, şunu özellikle belirteyim: Bu kanun teklifinin bu şekilde geri çekilmesi ciddi anlamda sağlık emekçilerinde bir moral ve motivasyon sorununa yol açacaktır. Bakın, çok büyük bir emek verdiler. Pandemi sürecinde yanlış politikalara rağmen, eksik politikalara rağmen, Türkiye'deki sağlık emekçileri; doktoruyla, hemşiresiyle, şoförüyle, temizlikçisiyle her biri gerçekten alkışı canı gönülden hak ediyor ve büyük bir emek verdiler; o emeklerinin bugün karşılığını vermektense verilen ümidin geri çekilmesini sağlıyorsunuz.

Size küçük bir örnek anlatayım: Bir gün kalenin önünde 2 asker nöbet tutuyormuş. Kral geçiyor, bakıyor böyle üstleri çok kalın değil, battaniye falan yok. "Niye size battaniye vermediler?" diyor "Kralım, biz böyle nöbet tutuyoruz, hep böyle." "Olur mu öyle şey, ben gideceğim içeri hemen size battaniye göndereceğim." diyor. Ondan sonra içeri giriyor ve battaniyeyi göndermiyor ya da geç gönderiyor -artık o şeyi tam bilmiyoruz ama- sonra bir geliyorlar, bakıyorlar, 2 asker de donmuş. Aslında, bugün, sağlık emekçilerinin o pandemi sürecindeki olağanüstü performansını, motivasyonunu siz bu maddelerle geri çekersiniz. Çünkü ümit veriyorsunuz, sonra ümidi ellerinden alıyorsunuz; hepsini hayal kırıklığına uğratırsınız.

O açıdan olması gereken şey şu: Baştan kanunun yapılış şekli yanlıştı ama bu yanlışla doğru bir adım atıldı ilk defa ama siz bu doğrudan de vazgeçmek istiyorsunuz. Gelin, tam tersi, madde ihdası yapalım ve tüm sağlık emekçilerini, diğer kurumlarda çalışan hekimleri ve aynı zamanda veteriner hekimleri kapsayacak şekilde, teklife ek madde ihdası yapalım. Türkiye'nin kaynakları var, Türkiye'nin kaynakları doğru kullanılırsa, Türkiye'nin bütçesi doğru kullanılırsa, Türkiye'nin bütçesi yerinde kullanılırsa herkese yetecek düzeyde bir düzenleme, iyileştirme yapabiliriz diyorum.

Sabrınız için teşekkür ediyorum.