KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, önemli konular var, teknik konular. Meslek kuruluşlarının görüşlerini alsak da öyle görüşlerimizi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Madde madde isteyeceğim görüşlerini. Şimdi, geneli üzerinde öyle bir usulümüz yok, madde madde dediğinizi yapacağım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şöyle: Zaten toplam 11 madde. Önceden geneli üzerinde görüşlerini alsak ve biz de ona göre...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama şimdi öyle bir usulümüz yok. STK'lere ilişkin geneli üzerinde bir usulümüz yok ama maddelere gelince -ben atlarsam da beni uyarsınlar- söz talep etsinler lütfen, hepsine gerekli sözü vereceğim.

Buyurun lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi burada görüştüğümüz yürütme ve yürürlük hariç 11 madde; ekonominin sorunları, sıkıntıları nedeniyle gelen maddeler, görüyorsunuz. Asgari ücretle ilgili olan maddeler de BOTAŞ'la ilgili madde de bütçeyle ilgili madde de belediyeler ya da büyükşehir belediyelerinin toplu taşımalarıyla ilgili sübvansiyon maddeleri de hepsi ekonomik sıkıntı nedeniyle gelen maddeler. Çok sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz, belki cumhuriyet tarihinde en sıkıntılı dönemi yaşıyoruz. Çünkü bundan önceki dönemlerde ekonomide yapacağımız işler aşağı yukarı belliydi ama bu dönem ne yapıldığını, ne yapacağımızı da bilmiyoruz devlet olarak. Yeni bir model denendiği söyleniyor. Bu denenen modelin ne olduğu, nasıl başarıya ulaşacağı; bunu anlamak mümkün değil, şimdiye kadar anlatabilen de olmadı. Sizler arasında da bu konuyu anlayan, anlatan olmadı. Dolayısıyla buna benzer sorunlar, sıkıntılar sürekli olarak gelecek, bundan sonra çok sık karşılaşacağız. İnşallah, tüm bunları çözebilecek bir iradeye de sahip oluruz.

Değerli arkadaşlar, çok önemli maddeler var. Usul bölümünde de anlatmaya çalıştık. Bunlar arasında en önemlisi, Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle, özellikle 2'nci maddede, asgari ücret üzerinden sadece asgari ücretlilerle ilgili olarak alınacak olan verginin muaf tutulması. Biliyorsunuz, bununla ilgili olan değişiklik de damga vergisine de gidilmeden yapılıyor. Gelir Vergisi Kanunu'nun 23'üncü maddesinin birinci fıkrasında bentler var. Buna göre gelir vergisinden muaf olan "Müteferrik İstisnalar" başlığı altında ücretlerde istisnalar sayılmış. Buna bir madde ilave ediliyor, bent ilave ediliyor, bununla asgari ücretli olarak çalışıp ücret ve ücret sayılan ödemeleri toplam aylık brüt asgari ücret tutarını aşmayan hizmet erbabının ücretleri de müteferrik istisna olarak vergiden muaf kılınıyor.

Bu, uygulamada birçok sorunu beraberinde getirecek arkadaşlar. Şimdi, rakamlar net olarak belli değil. Etki analizini maddelere geçildiğinde vereceğinizi söylüyorsunuz Sayın Başkanım ama şimdi bunu bilmek lazım. Bu, ne kadarlık bir istisna getirecektir? Ne kadarlık bir gelir vergisinden istisna söz konusudur, bunu bilemiyoruz. Tabii, ben her zaman söylüyorum, böyle bir usul olmaz. Değerli bir arkadaşımızdır İbrahim Aydemir, hakikaten değerli bir arkadaşımızdır ama içimizden birinin Maliye Bakanlığının detay çalışmalarını bilebilmesi, sizin de benim de mümkün değil, onun için de aynı şekilde mümkün değil, onun sorumlu olması da mümkün değil. Ben şimdi orada bir Maliye Bakanı otursaydı "Sayın Bakan ne oluyor, neden böyle bir şeyi getirme gereği duydunuz, neden vergi alıyorsunuz, alamıyorsunuz, bunun denetimini yapıyor musunuz, yapamıyor musunuz?" diye sorarım ama Sayın Aydemir'e bunu soracak hâlim yok, onun sorumluluğu yok çünkü, yürütme sorumluluğu yok.

Şimdi, sadece asgari ücret alanlarla ilgili olarak bunu madde getiriyor, böyle bir istisna tanıyor. Peki, asgari ücretin üzerinde, örneğin 5 bin küsur lira net alacak olanların durumu ne olacak? Bunların asgari ücrete doğru kayacağını, asgari ücretli sayısının artacağını biliyoruz. Şu anda nedir asgari ücretten vergi ödeyenler ya da asgari ücret üzerinde, asgari ücret alarak çalışanların sayısı tam olarak kaçtır; bunu bilmemiz lazım. Bu, gördüğüm kadarıyla SGK kayıtlarında farklı, Maliye Bakanlığı kayıtlarında farklı. Bunu hesaplarken bir aylık olarak hesaplama var, bir de ay içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen gün sayısı itibarıyla, çalışılan gün sayısı itibarıyla ele almak var; bunlar farklı konular. Bunları da tam olarak bilmiyoruz.

Bize verilen -sözcüler olarak demin arkadaşlarımız ifade etti- bazı bilgilere göre, SGK'nin yaptığı bir hesaba göre 17,5 milyar liralık bir gelirden vazgeçiliyor; 17,5 milyar lira. Maliye Bakanlığı hesaplarına göre bunun daha fazla olduğunu biliyoruz. Kaç olduğunu ifade etmediler galiba ama 20 milyarın üzerinde olduğunu biliyorum. Eğer tümüyle ilgili olarak yani tüm ücretlilerle ilgili olarak bu istisna tanınırsa Sosyal Güvenlik Kurumunun kayıtlarına göre 37,5 milyar liralık bir istisna söz konusu olacak, Maliye Bakanlığı bunu yıllık 49 milyar lira olarak hesaplıyor yani arada 10 küsur milyar liralık bir fark var. Tümüyle, sadece asgari ücret üzerinden istisna tanınması durumunda ise...

(Uğultular) Arkadaşlar, müsaade eder miyiz.

Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sükûneti sağlayalım lütfen, hatibi dinleyelim, rica ediyorum.

Buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sadece asgari ücret üzerinden vergi alınması, istisna tanınması ile tüm ücretliler üzerinden istisna tanınması arasında yani aşağı yukarı 1 misli bir farklılık söz konusu gördüğümüz kadarıyla yani hem Maliye Bakanlığının hem de SGK'nin hesaplaması onu getiriyor. Ancak şöyle bir durum da var değerli arkadaşlar: Böyle bir durumda sadece asgari ücret geliri elde edenleri mahdut ve istisna tutarsak çalışanların çok büyük bir bölümü asgari ücrete kayacağı için ayrıca ilaveten bir kayıp da söz konusu olacak. Birçok kişi, birçok çalışan, birçok işveren kayıt dışılığa kayacak; bu da teşvik edilmiş olacak. Bu, büyük sakıncalar getirecektir. Yani aslında asgari ücret üzerinden vergi alınmaması, Türk Vergi Sistemi açısından devrim niteliğinde bir konu olduğu hâlde biz bunu bir kayıt dışılık, bir sıkıntı mevzusu hâline getireceğiz, bir vergi kaçakçılığı sebebi hâline getireceğiz.

Bunun denetimi de çok zordur, burada meslekten gelen arkadaşlarımız var. Maliyeci arkadaşlarım da takdir ederler ki -Sayın Aydemir de öyledir- bunun denetimi de aşağı yukarı mümkün değildir; kayıt dışılığı çok çok artıracak bir durumdur bu, büyük sıkıntılar getirecektir. Hele enflasyonist ortamlarda bunun denetimini yapmak hiç mümkün değildir, büyük sıkıntılar getirecektir. Onun için burada hem işverenler açısından hem çalışanlar açısından hem Maliye Bakanlığı açısından hem genel ekonominin sağlığı sıhhati açısından tümüyle ilgili bir düzenleme yapmak çok daha doğrudur. Ben burada hemen hemen herkesin de bu görüşte olduğuna inanıyorum. Eğer Sayın Başkanın biraz önce söylediği şekilde, Meclisin iradesi varsa bunu böyle yapmamız lazım. Eğer Meclisin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gerçekten iradesi varsa bunu tümüne, tüm çalışanlara, ücretlilere şamil kılmamız lazım çünkü gerçekten büyük sıkıntılar doğuracaktır. İşte biraz önce söylediğim gibi, kayıt dışılığı artıracak, denetimi güçleştirecek, hesaplamada sıkıntılar getirecektir, meslek mensuplarına, TÜRMOB mensuplarına da büyük sıkıntılar getirecek bir düzenlemedir; maliyeciler için de aynı şekilde, Maliye Bakanlığı için de büyük sıkıntılar getirecek, gereksiz iş gücü harcanmasını gerektirecek bir durum ortaya çıkacaktır. Onun için tümüne şamil kılınması gerekir Sayın Başkanım eğer Meclisin iradesi var ise.

Şimdi, diğer konular var, bunlara da kısaca değineyim. 5'inci maddede -katma değer vergisiyle ilgili, 13'üncü maddesinde- Savunma Sanayii Müsteşarlığıyla ilgili bir düzenleme getiriliyor. Teslim ve hizmetlerin, Savunma Sanayii Müsteşarlığına yapılan teslim ve hizmetlerin istisna kılınmasını...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devam edin lütfen, beş dakika içinde toparlarsanız memnun olurum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi, burada yalnız şöyle bir durum var Sayın Aydemir, Sizin delaletinizle sorayım ilgili arkadaşlara. Şimdi maddeyle "Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen savunma sanayii projelerine ilişkin olarak bu Kuruma ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler" ibaresi ekleniyor, muafiyet bunlar için getiriliyor ancak gerekçede şöyle diyor: "Kuruma ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler ile bu teslim ve hizmetleri gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan, miktarı ve nitelikleri Başkanlıkça onaylanan teslim ve hizmetlerin istisna kapsamına alınması sağlanmaktadır." Yani sadece kuruma değil kurum dışında da projelerle uğraşanlara yapılacak yani diğer kuruluşlara yapılacak teslim ve hizmetler. Maddede "Kuruma ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler" ibaresi, gerekçede daha farklı bir şekilde anlatılmış; bilmiyorum izah edebildim mi?

Evet, 6'ncı maddede çok önemli bir konu... 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu'na bir geçici madde ilave ediliyor. Şimdi değerli arkadaşlar, bu 6'ncı madde ile 7'nci madde birbiriyle bağlantılı; bunu bilmiyorduk ama. 7'nci maddede aslında bütçe hakkı gasbediliyor dedim ya, Meclisin bütçe hakkı gasbediliyor; bu BOTAŞ için yapılıyor, şimdiye kadar BOTAŞ'la ilgili olarak yapılan bazı harcamalar söz konusu yani bazı gelirlerin BOTAŞ'a aktarılması söz konusu imiş. 6'ncı madde de BOTAŞ'la ilgili. BOTAŞ'ın -biraz sonra herhalde anlatılacaktır- 30-35 milyar liralık bir borcu terkin ediliyor. Bu bir tahkim maddesi. Yalnız, Sayın Başkanım, dediniz ki: "Bu, sadece bir yıla şamil." Daha önce de BOTAŞ'la ilgili birkaç kere tahkim söz konusu olmuştu yani bu yıllıklandırıldığında aslında yani üç beş senede bir, maalesef, BOTAŞ'la ilgili tahkim söz konusu oluyor, BOTAŞ'ın borçları terkin ediliyor, edilmişti geçmişte de. Maalesef, bir yıla mahsus değil, geçmiş yıllarda da bu yapılmış olan bir durum. Şimdi, tam olarak terkin edilen BOTAŞ borçları ne kadardır? 7'nci maddeyle aktarılan meblağlar ne kadardır? Bunları da öğrenmemiz lazım. Tüm bunların, krizden dolayı, pandemiden dolayı bu duruma gelmesi mümkün değil arkadaşlar, burada yanlış yönetim de söz konusu. Sayın Aydemir, sizin bunu bilmeniz mümkün değil ama BOTAŞ yetkililerinin bunu anlatabilmesi lazım. Ne oluyor BOTAŞ'ta? Neden üç beş yılda bir bu borçları, bir anonim şirket olan BOTAŞ'ın borçları terkin ediliyor? Nedir sıkıntı? Yanlış olan nedir? Nasıl bir yanlış düzenleme yapılmıştır? BOTAŞ'ta bir özelleştirme mi söz konusu olacak? Yani, Sayın Bakan açıklamıştı, "BOTAŞ'ın aslında yapısı 2'ye bölünmesini gerektiriyor ya da 3'e bölünebilir hatta." demişti kendi ifadesiyle. Böyle bir bölünme söz konusu olacak da bazı bölümleri özelleştirilecek mi? Bunları da bilmemiz lazım. Hangi amaçla yapılıyor bu? Hem hazineden para aktarıyoruz bütçeyle -ki bu Anayasa'ya aykırı, biraz sonra onu da açıklayacağım- hem de borçlarını terkin ediyoruz. Tümü, terkin edilen borçları, tahkime tâbi olan borçları ve aktarılan meblağlar ne kadardır tam olarak bilmemiz lazım.

Evet, 7'inci maddeyle de çok önemli bir konu arkadaşlar, biraz önce anlatmaya çalıştım; merkezî yönetim bütçesi içerisinde, genel bütçe içerisinde kalemler arasında ödenek aktarılıyordu. Bu fazla da olsa kesin hesaba eklenen bir maddeyle "tamamlayıcı ödenek" adı altında bunu denkleştiriyorduk, Meclis o yetkiyi kullanıyordu ama burada şöyle bir durum var: Genel bütçeden özel bütçeli bir idareye aktarılan bir meblağ söz konusu, bu ilk defa yapılıyor. Bu, Meclisin bütçe hakkının gaspıdır, Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen bütçe hakkının gaspıdır. Bütçe, biliyorsunuz, tek tek, rakam rakam bellidir; hangi kurumun ne kadar bütçesi olduğu, gelirinin giderinin ne olduğu. Şimdi, burada ne kadarlık bir meblağdan bahsediyoruz, bunu bile bilmiyoruz. Şuna bakın, maddeye bakın...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Vakit bayağı hızlı ilerliyor, maddeler bazında detaya girmezseniz sevinirim, genel fikrinizi söyleyip detayları maddelere bırakırsanız sevinirim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, önemli konular...

Bakın, diyor ki: "2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda yer alan genel bütçe gelir tahmini üzerinde gerçekleşen gelir kadar..." Ne kadar? Bütçede böyle bir şey olur mu? "...tahmini üzerinde gerçekleşen gelir kadar..." Ya, Allah aşkına, burada meslek mensupları var, böyle bir şey yazılabilir mi? Ya, özel bir şirketin bütçesinde bile böyle bir ifade olmaz arkadaşlar, böyle bir ifade olmaz, özel bir şirketin bütçesinde bile olmaz! Bunu getiriyoruz, Meclisin önüne getiriyoruz, olacak şey midir? Bunu kim yazdı?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İbrahim Bey gibi Türkçe konuşan birisi!

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "...bütçe gelir tahmini üzerinde gerçekleşen gelir kadar..." Allah Allah, ne kadardır bu, nedir, bu bile belli değil! Burada ek bütçe gelmesi lazım arkadaşlar, ayıptır, günahtır! Yani tamam Türkiye'yiz...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Günahını bilmem de, ayıptır!

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yine, 9 ve 10'uncu maddelerle büyükşehir ve belediyelerle ilgili olarak bu taşıma konusunda bir düzenleme yapılıyor. Belediyelerin taşımacılıkla ilgili olarak ücretsiz veya indirimli olarak yararlananlara ilişkin, taşıma birlik veya kooperatiflerine bir gelir desteği ödemesi yapılması getiriliyor değerli arkadaşlar, Değerli Başkanım. Bunun genişlemesi lazım; bunun sadece ücretsiz veya indirimli olarak yararlananlara değil de İbrahim Bey... Aslında, mesela, İstanbul, İzmir, Antalya gibi yerlerde deniz yoluyla taşımacılık da söz konusu olabiliyor. Bunun sadece ücretsiz veya indirimli olarak yararlananlara değil de genel bir destek olursa, bundan çıkarılıp genel hâle getirilirse anlamlı bir hâle gelmiş olacaktır. Böyle bir maddeye ihtiyaç var hakikaten hem belediyelerimizde ihtiyaç var hem büyükşehirlerde ihtiyaç var ama sadece ücretsiz veya indirimli olarak yararlananlarla ilgili değil, herkesle ilgili uygun görülecek bir meblağ olabilmesi lazım, o hâle gelmesi lazım düşüncemiz var.

Yine, 11'inci maddede 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na geçici bir madde ilave ediliyor. Kamu, üniversite sağlık hizmeti sunucularının 31/12 yani bu yıl sonuna kadar sözleşme kapsamında verdikleri tedavi hizmetlerine ilişkin toplam tahakkuk tutarının götürü bedel sözleşme tutarından düşük olması durumunda aradaki farkın terkini getiriliyor. Bunun da meblağını bilmemiz lazım. Nedir bu?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Üniversitelere geçince isteyeceğim onu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, üniversite hastaneleri bazında, sadece, totalini değil de, hastaneler bazında da üniversite sağlık hizmeti sunucuları bazında da bu meblağı bilebilmemiz lazım, ona göre de düşüncelerimizi ifade edeceğiz.

Çok teşekkür ediyorum.