GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, vallahi iktidar bize bir "cambaza bak" oyunu oynadı arkadaşlar.

Şimdi, bir yandan; dolar uçuyor, zamlar yağıyor, tamam mı? Bir yandan, bir madde getirdi "Vergi dışı bırakacağız." dedi. Çalışma Bakanımız Vedat Bey dedi ki "Efendim, bunlar vergi dışı olacak kökü. Hepsi asgari ücret kadarı." Sonra akşamına dediler ki "Yok bir tek asgari ücrete yapıyoruz." Dört gündür biz şey konuşuyoruz: "Efendim, tümü olsun, öyleyse olsun." Uğur Aydemir daha az önce canhıraş bir şekilde "Bu doğrudur." diye savunmaya çalıştı, hepimize cambaza bak oyunu oynandı maalesef.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çarpıtma Sayın Paylan, çarpıtma. "Şu anda kanun teklifi böyle ama Plan ve Bütçe Komisyonu takdir eder, Genel Kurul takdir eder, değişir." dedim ben bunu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Neyse, karşılıklı...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kayıtlara geçiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, düzelttiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Uğur Bey, takdir bizim. Bakın, irade bizdeyse takdir bizimdir, takdir başka yerden gelmez.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamam, takdir bizim, Plan ve Bütçenin takdiridir işte.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Komisyona gelir...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Önergeyi veren biziz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Takdiri siz vermediniz, maalesef. Elitaş geldi ilan etti ya. Sen daha beş dakika önce savundun mevcut durumu, beş dakika sonra Elitaş geldi.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya Grup Başkan Vekili, sen Grup Başkan Vekilinin haberi olmadan konuşabiliyor musun?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O tartışmayı yaptık Garo Bey, o tartışmayı artık geride bırakalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Eyvallah, tamam, bir şey demiyorum Sayın Başkanım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bir şey demiyorsun ama sataşıyorsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, şu durum şu arkadaşlar: Bu cambaza bak oyununu bırakalım. Bu zaten böyle olacaktı arkadaşlar, başka türlüsü akla ziyan bir şeydi. 4.253 lira alan sıfır vergi alacak, 4.254 alan kökünün vergisini ödeyecek yani böyle bir şey akla ziyan bir şeydi. Yani bir asgari ücretli bir saat mesaiye kalsa -düşün ki yani asgari ücretli zaman zaman mesaiye kalıyor değil mi- "Aman beni mesaiye bırakma patron." diyecek. Niye? Vergi kesilecek çünkü. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Akla ziyan bir şey. Tabii, bugünlerde akla ziyan çok şey oluyor ama herhâlde bu kadar aklınızı kaçırmamışsınızdır yani. Sonuç olarak böyle olacaktı bu arkadaşlar. Bunun uygulanma şartı da yoktu, mümkün değildi ya. Kaos olurdu, size söyleyeyim, iş dünyasında kaos olurdu bu madde böyle geçseydi.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - En geç martta yeni bir kanunla gelecektiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mart değil, on gün dayanmazdı; bunların "maşallah" dediği kırk gün dayanmıyor. Yani o açıdan bunun böyle olması doğru oldu, aklın yolu bir oldu bir şekilde ama şu cambaza bak oyununu bırakalım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Bunların" falan filan derken hitap şekli daha düzgün olması lazım. Ne demek "bunların" falan filan, böyle bir hitap şekli var mı ya Sayın Başkanım?

BAŞKAN - İfade ettiniz, tamam.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Böyle bir şey olabilir mi? "Bunların maşallah dediği..."

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kırk gün yetişemiyor ki.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Bunlar" diye hitap etme.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, yeni ekonomik model...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İktidar de, yürütme de.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yahu iktidar diyorum ya, iktidar diyorum ben.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İktidar de, tamam.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İktidar diyorum ya, size demedim ya. Biz yasamayız arkadaşlar, ben yürütmeden bahsediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, devam edelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yürütme sonuç olarak bu teklifi getiriyor arkadaşlar, buna itiraz edeniniz var mı ya? Sanki İbrahim Aydemir çalışmış da getirmiş bunu yani.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yürütme de, iktidar de, her şeyi söyle ama "bunlar" diyerek...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Allah'ınızı severseniz, yürütme getiriyor bunu, yürütme getiriyor; yürütme getiriyor, yürütme götürüyor, bu kadar. Yürütmeyi eleştiriyorum ben arkadaşlar, sizi eleştirmiyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Nilgün Hanımı'da eleştirmiyor musunuz!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hepsini... Hayır, ben yürütmeyi eleştiriyorum arkadaşlar.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu aslında kendi kendine iftiradır, bühtandır; milletvekili olarak bir defa yani bu kuruma saygısızlıktır. Böyle bir şey olur mu? Günlerdir çalışmıyor muyuz biz Değerli Bakanım? Olur mu öyle bir şey ya?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İbrahim Bey, din kardeşi değiliz ama yapmayın yani, herkes her şeyi biliyor yani.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, devam edelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, artık cambaza bak oyununu bırakalım, hakikatlere bakalım. Arkadaşlar 4.253 lira işçinin cebine ne zaman girecek? 31 Ocak 2022'de girecek öyle değil mi? Ya da 1 şubatta girecek, en erken 1 Şubatta cebine girecek. Daha otuz sekiz gün var. Değerli arkadaşlar, daha cebine girmeden para gitti, biz buna bakalım.

Şimdi, ben size iddiayla söylüyorum: biz önerge de vereceğiz, 4.250 lira yetmez diyeceğiz, 6 bin lira yapalım diyeceğiz, ben size iddiayla söylüyorum. Böyle giderse arkadaşlar, bu kar bu güneşe dayanmaz. 10 bin lira diyelim asgari ücret, ne olacak? O da iki ay sonra boş bu enflasyon, devalüasyon sarmalında, biz buna bakalım. Yani parayı kaç para dediğin meselesi değil, paranın alım gücü yani asgari ücretli, asgari ücretle kaç ekmek alabilecek -Uğur Bey'in yumurta hesabı vardı- kaç yumurta alabilecek, kaç litre ayçiçeği yağı alabilecek? Mesele bu, mesele bu arkadaşlar. Yani fiyat istikrarını sağlayamadığımız sürece Sayın Başkan -bakın, fiyat istikrarı ekonomiler için hayatidir; Merkez Bankası Başkanımız Durmuş Bey de burada, fiyat istikrarı, fiyat istikrarı diyor- 4.250 demişiz, 6 bin demişiz, 8 bin demişiz bir anlamı yok. Bakın, rahmetli Demirel ne derdi ya -hepimizin yaşı müsait değil mi- ne derdi? "Ne veriyorlarsa 10 puan fazlası." derdi değil mi? "Yüzde 50 veriyor, ben yüzde 60 veriyorum, yüzde 70 veriyor, ben yüzde 90 veriyorum." derdi işçiye, memura, emekliye. Ne olurdu? Fazlasını verirdi ama iki ay dayanırdı, üç ay dayanırdı, o zammı geri alırdı arkadaşlar. Yani mesele, bu "yeni ekonomik model" dediğimiz şeyi şapkamızı önümüze koyup düşünmek. Yani temel çürükse arkadaşlar -bakın, her binanın temeli sağlam olması gerekir- temel çürükse -bu modelin temelinin çürük olduğunu düşünüyorum- o bina ayakta duramaz. O açıdan, biz buna odaklanalım, fiyat istikrarını sağlamaya bakalım. "Ha, buna bakamayız biz." diyorsanız, "Yürütme bilir, Sayın Cumhurbaşkanı bilir. O ekonomi profesörüdür, ordinaryüstür; biz ona bir şey diyemeyiz." diyorsanız, ben sizi göreve davet ediyorum çünkü bizim görevimiz dengelemek ve denetlemektir arkadaşlar. Bu durum sizin de sorumluluğunuzdadır bunu unutmayın, bunun vebali büyüktür arkadaşlar. Bakın, çöpten ekmek topluyor yurttaşlarımız. Yarın daha da çoğalacak, yokluk olacak, bakın iddiayla söylüyorum, yokluk olacak, yokluk olacak...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sürekli bunu empoze etmek...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama öyle...

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bunu söylemeyelim mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben görüyorum, ben bunu görüyorum siz de görün, yokluk olacak arkadaşlar. Şimdi, bu açıdan fiyat istikrarına odaklanalım bence ve bakın, 275 dolardı daha geçen ilan ettiğimde ya şimdi hesap ettim 230 dolar. İşçinin cebine girinceye kadar 200 doların altına düşecek. Yarın doların 30 lira olmasının önünde hiçbir engel yok arkadaşlar bunu unutmayın, hiçbir engel yok.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neye dayanarak söylüyorsunuz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, ben bir ay önce Merkez Bankası Başkanımız geldiğinde, bu dolar 18'e gider dediğimde siz "Neye dayanarak?" diyordunuz, tutanaklara bakın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır bunda sizin payınız var mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 15-18 olacak diyordum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Oluşturulan güvensizlik...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 15-18 olacak diyordum, oldu. Ee, şimdi de 30 olacak diyorum, olmasının önünde hiçbir engel yok çünkü. Ya, Türk lirası bastığınız sürece yani Türk lirası tükeninceye kadar Türk lirası bastığınız sürece o para dolara gidecek arkadaşlar çünkü Türk lirası şu anda geçersiz para hâline geldi. Herkesin -sıcak patates derler buna- elinde çıkarmaya çalıştığı bir para hâline geldi. Herkes ya ev almaya çalışıyor, ya bir şeye yatırmaya çalışıyor, ya bir malzemeye yatırmaya çalışıyor. Sabah örnek verdim, emekli teyze 5 paket mercimek alıyor, 8 paket nohut alıyor niye? "Ya, bir daha bu fiyata bulamam evladım." diyor, evine koyuyor. Niye? Türk lirasından kaçmaya çalışıyor. Ya, bu durumu devam ettirmemiz.. Neyse bundan sabah da bahsettim, devam etmiyorum arkadaşlar, aklın yolu bir olsun aynı bu konuda olduğu gibi, bu yeni ekonomik modelden vazgeçmemiz gerekir, bu bir.

İkincisi, benim söyleyeceğim arkadaşlar bu maddeyle ilgili ulaştığımız seviye iyidir Sayın Aydemir ama şunu söyleyeceğim, size şunu sormak istiyorum: Engellilerin durumuyla ilgili bir pozitif ayrımcılık vardı bu meselede. Yürütmeye de tabii ki, bürokratlara da sormak istiyorum. Onların bir vergi indirim belgesi hakları vardı ve bu sayede daha erken emekli oluyorlardı ve maaşlarında bir pozitif ayrımcılık vardı. Arkadaşlar, şimdi biz ne yaptık biliyor musunuz? Bütün dezavantajlı durumları, dezavantajlı olmayan gruplarla eşit hâle getirdik. Arkadaşlar, eşit değiliz. Şimdi, ya 5 çocuklu bir aileyle, eşi çalışmayan bir kişiyle tek başına asgari ücretli olan bir kişi eşit midir arkadaşlar ya? Ya, 5 çocuk yetiştirmeye çalışan bir insanla, evli 5 çocuk yetiştirmeye çalışanla bir insanla bekâr bir asgari ücretliyi aynı hâle getirdiniz. Adalet mi bu arkadaşlar? Şimdi, niye dünyada "çocuk yardımı" diye bir şey var.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, son otuz saniyeniz var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Benim kaç dakikam oldu... Beşinci dakika mı?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - On beş dakika, on beş dakika.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nasıl on beş dakika?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Maddelere gelemedin Sayın Paylan, maddelere bile gelemedik.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır ya on beş dakika olmadı. Olmadı ya, beş dakika konuştum ben en fazla.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır ya.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Olur mu ya? Zaman çok hızlı gidiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - On beş dakika mı oldu gerçekten? Yok on beş dakika kurmadı efendim yok, mümkün değil. Yok olmadı ya, olmadı yani olmadı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Geneli üzerine kaç dakika konuştun o kadar konuştun işte geneli kadar konuştun ya.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Neyse.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, neyse ben toparlayacağım bir-iki dakikada.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - On ikinci dakikaymışsınız şu anda.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O zaman üç dakikam var, tamam. Şimdi...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - O engellilerle ilgili bir şey var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, şunu demek istiyorum arkadaşlar: Asgari ücret üzerinden -tamam küçük rakamlardır belki ama- evli çocuklu olana bir ayrıcalık getiriliyordu AGİ üzerinden veya engelli olanlara bir ayrıcalık, pozitif ayrımcılıktır bu yani ve dünyada da bu vardır, çocuk sahibi olana çocuk yardımı; evli olana, eşi çalışmayana, engelli olana. Şimdi, biz ne yaptık? Herkesi eşitledik. Ya, bu doğru değil. Yapmamız gereken madem vergiyi kaldırdıysak onlara nasıl destek vereceğimizi düşünmek yani artı bir şey nasıl veririz. Tamam vergiyi kaldırdık ama eşitlemek, herkesi eşitlemek doğru değil uğur aydemir; bunu düşünelim derim yani bunun üzerine çalışalım derim, bu bir.

İkincisi, şimdi bu, işin finansman meselesi. Arkadaşlar, bakın, ben size söyleyeyim mi? Vergiyi kaldırdığınız anda yeni vergi koymazsanız bunu yine aynı insanlara yüklersiniz, iddiayla söylüyorum. Şimdi, işçi seviniyor, vergi kalktı değil mi? Şimdi, Gelir İdaremiz kimden vergi alacak? Nasıl yerine koyacak? Ya, vergi alacak ya da enflasyon yaratacak, başka yolu yok. Yani, almadan vermek Allah'a mahsus, devlet de aynı durumdadır. Vergi almadığı zaman ne yapacak? Ya vergi koyacak daha zenginlere ya da aynı kişileri vergilendirecek ya da enflasyon yaratacak yani daha çok enflasyon olacak, yine yoksuldan alacak. Yapılması gereken benim hesabıma göre 60 milyar maliyeti var bunun arkadaşlar, 55-60 milyar lira. Uğur aydemir bu 60 milyarı nasıl yerine koyacaksınız?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bana bakıp Uğur'a deme.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İbrahim Aydemir, nasıl yerine koyacağız? Sayın Başkan, şimdi, bu torbada bunu finanse edecek bir madde ben görmedim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederiz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani "Biz asgari ücretliden vergi almayacağız, bunun yerine Panama'daki, Man Adası'ndaki, efendim, yandaşlardan vergi alacağız." demediniz, bunu çalışmalıyız arkadaşlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Garo Bey, sağ olun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu açıdan, bunun etki analiziyle ilgili soruyorum: Gerçek rakam nedir? Nasıl finanse edilecek?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sorularımızı not edelim, topluca cevap vereceğiz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kimden vergi alacağız arkadaşlar, aynı yükü kime yükleyeceğiz? Herkesi eşitlemek doğru mudur? Dezavantajlı gruplarla ilgili nasıl bir tedbir alacağız sosyal politikalar çerçevesinde?