| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4031) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 20 .12.2021 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
Zaten değerlendirmem kısa olacak.
Yani tabii, şimdi, bu bir yönüyle iyi, en azından bunları geçmiş uygulamalarda olduğu gibi, hiçbir şekilde burada bir kanun yapmadan harcaması yapılır, geliri toplanabilirdi; o yapılmıyor. Ancak tabii, bunun bir ek bütçe, hani "Kanunu yaptık." şeklinde de düşünmemek lazım yani ek bütçe kanunları böyle değil. Yani orada ek bütçe kanununda... Çünkü biz bütçeyi nasıl yapıyoruz? İşte, hangi kuruluşa veya hangi programa, hangi ekonomik sınıflandırmaya para vereceğiz tahsisleri yapılıyor. Şimdi, tabii, burada çok torba olarak Sayın Cumhurbaşkanına bir yetki veriliyor, bu paraları harcama yetkisi veriliyor. Ben doğrusu tam bunun şeyini anlayamadım yani geçmiş pratiklerde olduğu gibi, bunu yine harcama imkânı varken böyle yapılması, acaba hukuken burada daha farklı bir şey var, bir zorlukla karşılaşılacak da onu biraz gidermeye yönelik bir şey mi onu bilmiyorum, ona ilişkin de bir açıklama yapılmadı ama keşke, bunu daha böyle torba nitelikli bir düzenlemeyle değil de daha düzgün bir düzenlemeyle, işte "Şu kuruma şu kadar, bu kuruma bu kadar ödenek ilave edilmiştir, karşılığında kaynağı budur." şeklinde yapmış olsaydık, hem Anayasa'ya hem de 5018 sayılı Kanun'a daha uygun bir iş yapmış olurduk.
Tabii, bir de şu var: Ben sabah eleştirimde bunu bir miktar söylemiştim, onların belki burada bir kısmı karşılanıyor. Hani, biz "Bütçe açıklarımız filan iyi gidiyor." diyoruz ama bir kısım harcamalar işte bütçe şeyin dışına alınıyor. İşte, kamu bankalarına sermaye benzeri birtakım nakit dışı tahviller veriliyor ama onu hiçbir şekilde gelir giderle ilişkilendirmeksizin yaptığımız için bütçe açığımızda gözükmüyor. İşte bekleyen ödemeler vardı; Karayolları, DSİ ödemeleri, medikal sektör sarf malzemeleri, fiyat farkı kararnamesi, kamu-özel iş birliği kur farkları olacak, buradan muhtemelen bunlar da verilecek -2002'nin başında mı gelecek o, başında gelecek- ondan sonra, işte BOTAŞ var demiştim, kamu bankalarına nakit dışı tahvil filan yani buralara bir kısmı harcanacak, ne kadar harcanacağını bilmiyoruz.
Bir de şu var tabii: Yani bizim borcumuz bir yandan artıyor mu? Artıyor. Çünkü biz, hem faiz dışı anlamında hem de normal denge olarak açık veriyoruz. Dolayısıyla, eğer bizim hakikaten bir şekilde ekonomi performanstır, yapılandırmadır, hani bir defalıktır veya sürekli gelirdir... Eğer gelir performansımızda bir artış varsa hani bunu da mutlaka bir yerlere harcayalım diye bir gayret içerisinde olmamak lazım, başka türlü borç stokunu aşağıya çekme imkânımız olmaz yani "disiplin" dediğimiz bu, bence bu şekilde hareket edilmesi lazım. Yani bu tür uygulamaların bütçe disiplininden bizi uzaklaştıracağını düşünüyorum, yapılmasının doğru olmadığını düşünüyorum.
Teşekkür ederim.