| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ve 85 Milletvekilinin, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4058) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 07 .01.2022 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Aslında önemli değerlendirmeler oldu ve bu kanun teklifi metninde de teklif sahibi Sayın Öztürk de kaygı duyarak getirilen maddenin bu olduğunu zaten kendisi iletti. Bizim anlatmak istediğimiz buydu yani gerekçe olarak, siz bunu hazırlarken Sayın Öztürk, kanun teklifinin gerekçesinde değil, "genel diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven" diye bir genel tanım ortaya koyup bugün bu kanun teklifi görüşülürken Merkez Bankasından bilgi aldınız -o metni bizimle paylaştınız ki çok önemli bir metin- ve Sayın Başkan Yardımcısı da bugün buraya davet edildi. Yani bu süreç dahi bu kadar önemli bir maddenin hazırlık süreci konusunda kaygıları ortaya koyuyor.
Merkez Bankası en çok tartışmalı kurumlarımızdan biri hâline geldi, özellikle de bu sistem değişikliğiyle beraber. İşte, üç yılda 4 Başkan değiştirmesi, Başkan Yardımcılarının değişmesi, bugün dahi bir gece yarısı, sabah kalktığımızda, yönetimin değişmesi beklentisini ve uluslararası alanda ciddi anlamda güven kaybeden, itibar kaybeden, tartışılan bir kurum hâline geldi. Bu, bugün uluslararası raporlara da yansıdı. İsmail Hocam, Sayın Tatlıoğlu atıf yaptığı için... Avrupa Birliği, kurumsal raporlarında, aslında yine bu iktidarın yaptığı, bağımsız ve özerk kurumların yapılanması noktasındaki en önemli düzenlemelerden, o kazanımlardan ne kadar geriye gittiğimizi... Bugün son raporda da en çok tartışma yaratan kurum Merkez Bankası, en çok tartışılan kurum.
Şimdi biz ne yapıyoruz bu maddeyle aslında? Merkez Bankasının uluslararası alanda itibar kaybettiğini, güven kaybettiğini aslında bu maddeyle biz onaylıyoruz. Bu, aslında ciddi kaygı verici bir durum. Yani uluslararası raporlarda eleştirilen Merkez Bankasının itibar kaybını, biz buraya bu güvenceyi vererek uluslararası yatırımcılara... Swap yatırım yapmak isteyen ve buradan, endişe duyan ülkeler olduğu ortaya çıkıyor sanırım Sayın Başkan Yardımcısı. Bu endişe duyan ülkelerin talepleri doğrultusunda biz böyle bir maddeyi getiriyoruz ve bu, aslında ülkemize, kurumlarımıza, bağımsız ve özerk kurumlarımıza olan güven kaybını da itibar kaybını da tescilliyor gibi. Bence, bunun, bu yönden de bir değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü zaten bu kurumlara gerçekten uluslararası süreçte, özellikle Avrupa Birliği sürecimizde bu iktidarın yaptığı ve önemli düzenlemeler yaptığı noktada güvenceler sağladığı ve biz çok ciddi bir dış kaynak elde ettik.
Aslında bu kanun teklifinin geneli, bu iktidarın kurumsal tahribatı, TL'nin değer kaybetmesi; gerçekten, ekonomik istikrarsızlığımızı kabul eden maddeler içerdiğini görüyorum ben. Gerçekten, biz bunları kabul ediyoruz ve biz bu tahribatı ortadan kaldırmak için geçici çözümler getiriyoruz. İşte, bir taraftan, TL değer kaybettiği için vatandaşlarını TL'ye yönlendirmek için bir ülke yeni bir finansal araç devreye koyar mı? Biz bunu yapıyoruz şu an, gerçekten ilginç. Kamu ihaleleri... Bir defa, neden onlar döviz garantili ve neden o fiyat farkları ortaya çıkıyor? Yani temel sorunları aşıyoruz.
Ben bir de kısaca, İbrahim Kaboğlu Hoca -Anayasa profesörü, Anayasa Komisyonu üyemiz- bu maddenin, özellikle Anayasa'ya aykırılığı, Anayasa'nın 10'uncu maddesine aykırılığı... Çünkü -Sayın Kuşoğlu da belirtti- farklı mevduatlar arasında farklı güvenceler veriliyor. Bunun, özellikle haciz, ihtiyatı tedbir ve ihtiyati haciz, mülkiyet hakkı bakımından sınırlama oluşturacağını kendisi bize bir bilgi notu olarak iletti ve bunu da gündeme getirmemizi istedi: "Bu düzenleme, yabancı ülke merkez bankaları kategorisi ile Merkez Bankası nezdinde para, alacak, mal, hak ve varlıkları bulunan diğer kişilere ilişkin kategori arasında mülkiyet hakkını sınırlaması bakımından haklı nedene dayanmayan bir ayrım ve muamele farklılığı yapmaktadır. Madde gerekçesinde işaret edilen 'diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven' anayasal ilkelerden sapılmasını meşru ve haklı kılan bir neden olamaz. Teklifin bu maddesi bu açıdan Anayasa'nın 10'uncu maddesine aykırıdır." Kendisine atıf yaparak bunu da geçirmek istiyorum.
Sayın Başkan Yardımcısı, siz buradayken, gerçekten, şu rezervlerimizle ilgili bugün itibarıyla bir bilgi verebilir misiniz? Eksi 56 milyar dolarda olan rezervlerimizdeki bu SDR payları, IMF SDR'leri ve swaplar sonrasındaki şu anki net rezervlerimizi de açıklayabilir misiniz?
Teşekkür ederim.