MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarımızın bu konuyla ilgili görüşlerini dikkatle dinledik. Esasa itibarıyla, getirdiğimiz bu konuda değerli arkadaşlarımızın üzerinde durması gereken nokta "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bir itibar kaybettirmek" unsuru değil, aslında başka ülkelerin merkez bankalarına güvenmeyen az gelişmiş Orta Afrika ülkelerinin, tuzu kuruların üzerine çöktüğü, çökebileceği ülkelerin paralarının güvenli bir liman olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına saptanmasına imkân verecek bir düzenlemedir.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Güvenmiyor ki Sayın Elitaş, güvence yok; güvence istiyor.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Helal olsun size Elitaş ya, ancak bu kadar anlatılabilir(!)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Böyle bir şey yok vallahi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, Sayın Tatlıoğlu, AB müktesebatının...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Böyle bir şey olmaz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ancak bu kadar anlatılır ya(!)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Arkadaşlar, çok farklı şeylerinizi sabırla dinledik, not aldım. Bir şey olduğunda hep böyle tepki gösterdiğinizde "Ya, ne kadar doğru söylüyorum." diye anlıyorum ben; karşı taraftan tepki gelince, "Demek ki söylediklerimiz çok doğru, onun için refleks gösteriyorlar." diye ifade ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, fikirlerinizi ifade ettiniz, önergelerinizi de birazdan oylayacağız. Müsaade edelim lütfen.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, Sayın Tatlıoğlu "Kara para aklamasıyla ilgili AB müktesebatına aykırı bir durum ortaya çıkıyor." diye ifade etti. Bakın, kara para akladığı ifade edilen ülkeler dünyada sayılı. Bu ülkelerin merkez bankalarının zaten başka ülkelerle irtibatlarında veya onların ticari faaliyetlerinde çeşitli kısıtlamalar var, engellemeler var ki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının o ülkelerle ilgili böyle bir şey yapması zaten mümkün değil, olayı o şekilde değerlendirdiğimiz takdirde farklı noktalara doğru gider ki Sayın Tatlıoğlu'nun da bu konuyu çok iyi bildiği kanaatindeyim. Niye? Dünya devletleri tarafından bu konuda işaretli, mimli, kara listede olan İran gibi başka ülkelerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına... Hatta mal ticareti... Ki belirli ölçülerde sadece gıda ihracatı, ithalatıyla ilgili konulara izin verilen bir ortamda Türkiye Cumhuriyet Bankasının da böyle bir işe gireceğini düşünmek doğru değil.

Sayın Kuşoğlu "Uluslararası mahkemelerden alınacak karar çerçevesinde ne yapacaksınız..." Burada dava edilen, bizim ülkemizin Merkez Bankası değil. Bir ülkenin müteahhidinin, ülkenin başka bir ülkeden alacağı var, yerel mahkemelerde dava etti ve kabul olmadı, uluslararası mahkemeye gitti, uluslararası mahkeme de kararını verdi, dedi ki: "Böyle, böyle, senin borcun var, bunu öde." Önce o ülkeye yaptırımlar yapmaya gayret edecek o uluslararası mahkemenin aldığı karar çerçevesinde. O ülkenin merkez bankası da diyecek ki: "Tamam, benim Türkiye Merkez Bankasındaki olan paramdan sana bu kısmı ödeyeyim." deyip Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bir yazı gönderecek.

Değerli arkadaşlar, bugün bizim ülkemiz Merkez Bankasının başka mahkemelerin davasına konu olacağını söylemek hakikaten doğru bir şey değil.

Sayın Kuşoğlu bir şey söyledi: "Ticaret hukukunda, böyle, haczedilemeyen mallar var mı?" diye. Mesela, bir işletmeye başkası tarafından işlenmek üzere konsinye gönderilmiş mallar o işletmedeki borçlarından dolayı konsinye mallar faturayla tevsik ve tespit edildiyse haczedilemez; bunu maliyeci olarak benden daha iyi bilirsiniz diye tahmin ediyorum.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Bakın, çok özür diliyorum ama bu tam tersi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Müsaade edin Değerli Başkanım.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Çok özür dilerim, bu açıklığa kavuşsun diye çünkü çok önemli.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hayır, ben Sayın Kuşoğlu'nun söylediğiyle ilgili kısmı söyledim, Sayın Kuşoğlu ticaret hukukundan söylediği için ifade etmeye çalışıyorum.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Buradaki şu: Haciz işletmeye gelmiyor. Haciz, o malın orada...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sevgili Başkanım, eyvallah.

Sayın Başkanım, şöyle: Ticaret hukukunda alacaklılar herkese yazı yazarlar, "Sayın Tatlıoğlu'nun sizden alacağı var mı? Eğer alacağı varsa sekiz gün içinde haber ver; vermezsen sen bu alacağı kabul etmişsin sayarım." derler, size hacze gelirler. Öyle değil bu iş. Yani Sayın Kuşoğlu hukukçu arkadaşlara ticaret hukukundan söylediği için ben bunu ifade etmeye çalıştım. Yani konsinye mal bendeyse borçlu olan kişinin konsinye malına da birisi haciz koyabilir ama benim işletmemde olan bir konsinye mala benim borcumdan dolayı kimse haciz yapamaz; onu söylüyorum, Sayın Kuşoğlu'nun söylediğini ifade etmeye çalışıyorum.

Değerli arkadaşlar, burada önemli olan mesele... Sayın Başkanım da ifade etti yani "6-7 Ocakta ne oldu ki Türkiye'de birden böyle ihtiyaç hasıl oldu? Çok büyük bir sıkıntı mı var?" diye söyledi. Belki bunu ben söylesem doğru olabilir ama eski bir Merkez Bankası Başkanının bu konulara benden bin kat daha vâkıf olacağını düşündüğümden dolayı "Niye böyle acaba?" diye biraz tereddütle baktım, herhâlde en az benim kadar bilmesi gerekir bu konuyu diye söyledim.

Sibel Hanım da bu konuyla ilgili...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - O zaman bilmediğinizi siz söyleyin de biz de...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar, bir arkadaşımız daha söyledi; bu kanun...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Adalet Bakanlığı yargı bağışıklığıyla ilgili olarak Birleşmiş Milletlerden alınan, henüz onaylanmayan ve diğer ülkelerin yaptıkları düzenlemeyi getirsin...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlayın lütfen Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sevgili Başkanım, ben konuşurken, siz araya girip konuşurken lafınızı kesme saygısızlığını göstermek istemediğim için konuşmuyorum.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Estağfurullah, özür diliyorum. Tamam, buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, bir arkadaşımız söyledi, dedi ki: Bunu niye 6-7'sinde... Siz de bunu tekrar ettiniz, herhâlde Sayın Paylan da bunu söyledi diye hatırlıyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi Beşinci Yasama Yılındayız; geçen yasama yılının son gününde 7333 sayılı Kanun görüşülürken bu maddeyi ihdas etmek üzere Merkez Bankası Başkanımız bize gönderdi; hatırlıyorsunuz. Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyelerinin üniversitelerde öğretim görevlisi oldukları takdirde istifa etmeden görevlerine başlaması kanun teklifi düzenlemesinde vardı. Bunu arkadaşlara sordum "Ne zaman?" diye; 14 Temmuz 2021 tarihinde, kanun teklifinde Merkez Bankası...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Yoktu, bize gelen metinde yoktu.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, işte "Kanun tekliflerini milletvekilleri yapar." hükmü gereğince... Parlamentonun iradesine ne kadar hâkim olduğunu göstermek anlamında bunu söylüyorum. Hani "Gelenleri, yukarıdan gelenleri olduğu gibi kabul ediyorsunuz." diyorsunuz ya, burada ben diyorum ki: Parlamento iradesine o kadar hâkim ki başkalarının bize gönderdiklerini olduğu gibi...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Çok(!)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bunu en iyi Veli Ağbaba bilir.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Çok, hakikaten çok(!)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Veli Bey, size söz vereceğim şimdi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Bekaroğlu, tababet kısmına baktım; tababet kısmına itimat ediyoruz ama şu konuyla ilgili yaptıkları konuşmaları gördükten sonra onun tababet bilgileri de tartışmaya açılır diye tahmin ediyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bizim, 14 Temmuz tarihinde, bu konuyla ilgili -Grup Başkan Vekilimiz Sayın Özgür Özel de vardı herhâlde- saat on bir civarında, şu arkadaki odada Sayın Erhan Usta'yla yaptığımız istişare... Komisyon Başkanımız var mıydı bilmiyorum. Bu maddeyi bize ihdas edilmek üzere gönderdi, Merkez Bankası Başkanına "Olmaz." dedik, "İncelememiz gerekir, dünyadaki örnekleri bulmamız gerekir." dedik. Arkasından, uzlaşarak, anlaşarak Merkez Bankası üyelerinin, Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyelerinin üniversiteyle olan bağlantılarıyla ilgili maddeyi de çektik biliyorsunuz o kanun teklifi üzerinden.

Şimdi, bu bize geldi, biz Hazine ve Maliye Bakanlığına gönderdik, ilgili bakanlıklara gönderdik AK PARTİ Grubu olarak çünkü gelen kanun tekliflerini, isteklerini, taleplerini bütün kurum, kuruluşlara gönderdik. Hazine ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü ve diğer kurumların da bize bu konuda itirazları olmaması üzerine bu kanun teklifine koymaya karar verdik. Nitekim, Cemal Bey kardeşimiz de zaten bu yaptığı açıklamayla... Merkez Bankasının yaptığı açıklamaları da buraya koyduk.

Sibel Hanım haklı bir soru sordu. "Ya, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı buraya geldiğine göre, demek ki çok önemli bir hadise var, Türkiye ölmüş, bitmiş." Arkadaşlar, hep demiyor musunuz, "En üst düzeyde bir açıklamayı biz istiyoruz." demiyor musunuz? İşte, en üst düzeydeki bir açıklamayı getirdik.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Tabii öyle diyoruz. Merkez Bankası Başkanlarını...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ve de sen cüzdanını kaybeden adamsın, sen cüzdanına sahip olamayan adamsın. Kürsüde unutmadın, başka yerde kaybettin, cüzdanı buldum ben. Sen cüzdanına sahip olamayan adamsın, Merkez Bankası hakkında konuşma.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Onu söyleyeceğim, dur, onu söyleyeceğim. Elitaş geldi, siz cüzdanınıza sahip çıkın, bürokratlar dâhil. Elitaş geldi cüzdanlara sahip çıkın.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Elitaş, cüzdanı sen mi çektin cebinden?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Elitaş, son sözlerinizi alalım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum ama Sayın Başkanım yani...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok müdahale olduğu için ben de müsamaha gösteriyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, izin verin, izah etmeye çalışıyorum, en üst düzeydeki Başkan Yardımcısı izah etmeye çalışıyor. AK PARTİ Grup Başkan Vekili, kanun teklifine "evet" deme hakkı, salahiyeti olan ve milletvekili arkadaşlarımızla beraber kaç gündür tartışan, enine boyuna değerlendiren, bütün bürokrasiyi sorguya çekip "Nedir, ne anlama geliyor?" diye ifade eden... Yani kusura bakmayın, "Gelen kanunlar oradan geldi, tamam kabul edelim." değil, keşke mümkün olsa aynı şeyi de gösterseniz kanun teklifi çalışmalarında sizleri de alsak. Yani orada sadece muhalefet güdüsüyle değil, engelleme gayretiyle değil veya olumsuz göstermek amacıyla değil, katkı sağlamak amacıyla keşke kanun tekliflerinde sizi alsak.

CAVİT ARI (Antalya) - Çağırdınız da gelmedik mi Başkanım? Çağırdınız da gelmedik mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Biz eskiden alt komisyon çalışmalarında Sayın Hamzaçebi'yle de çok çalıştık, Sayın Kılıçdaroğlu'yla da...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, bir dakika daha verin lütfen.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki. Hızlıca tamamlayalım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, değerli arkadaşlar, kanun tekliflerine hakikaten çok gayretli çalışıyoruz. Dün, arkadaşımız Cemal Bey "Başkanım böyle böyle, bu konuyla ilgili arkadaşlarımız bize sordular." dedi. Tekrar aradık, tekrar sorduk; ben bunun doğru olduğu kanaatini getirdim, tekrar Merkez Bankası Başkanımıza "İzah et bu konuyu, nedir?" dedik. "Bizim tereddütlerimiz var." diyor arkadaşlarımız, bizim arkadaşlarımız da dâhil." dedik ve arkasından geldik, konuştuk, anlaştık. Dedik ki "Yarın en üst düzeyde Merkez Bankası Başkan Yardımcılarından birisini buraya gönderin, değerli milletvekili arkadaşlarımızı da bu konuda ikna etsinler, açıklayıcı bilgi versinler." dedik. Ben, bu açıklayıcı bilgilerin uygun olduğu kanaatindeyim, kendilerine teşekkür ediyorum ve şunu da ifade ediyorum: Değerli arkadaşlar: Bu, "Türkiye oldu bitti, öldü bitti." anlamında değil veya "6-7 Ocak tarihinde ne oldu?" anlamında da değil; bu, 14 Temmuz tarihinden itibaren bizim gündemimizde olan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bizden olan talebini ancak bu kanun çerçevesinde değerlendirme imkânı bulduk, ondan bu şekilde gelişti.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Başkanım, teşekkür ediyorum sabrınız için.