İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim.

Ben önce bu Avrupa Birliği müktesebatıyla ilgili söyleyeyim: Buradaki müktesebatta edindiğimiz yer bozuluyor yani bizim duruşumuz bozuluyor ve kararlılığımız soluklaşıyor. Bütün bu açıklamalarla geldiğimiz yer şurası: Bu düzenlemeye niçin ihtiyaç duyulduğu konusunda ortada bir cevap yok. Bakın hiçbirimizi -sizi de bizi de- tatmin eden bir cevap yok ve bu, ister istemez bizim kurumlarımızın, Merkez Bankası gibi en üst düzey kurumlarımızın etrafında bir kara para ve hukuken takip edilecek bir sermaye hareketi konusunda...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Başkanım, devlet parası ama bu.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Bakın, devlet parası... Donduruyorlar, dondurma kararı veriyorlar. Bu zamana kadarkilerle ilgili işlem yapamayız. Bizdeyken... Buna ihtiyaç şöyle: Biz diyoruz ki şimdi, bizim anladığımız şey şu: "Bize bunu yatırırsanız ve arkasından uluslararası hukukla bir takip gelirse bizim hukukumuz bunula ilgili bir işlem yapmaya müsaade etmiyor." diye bir çağrı yapıyoruz esasında.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sevgili Başkanım, dondurmak başka, haczetmek başka.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Tabii ki başka. Ben bunu bir örnek olsun diye veriyorum ama her hâlükârda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası dünyaya şöyle sesleniyor: "Ben, varlıklarımla ve hukukumla değil, böyle ayrıcalıklarımla sizden para toplayabiliyorum." Bu bizi rencide ediyor; gelin, bunu çekelim Sayın Başkan.