MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, sayın Bakanlık personelleri, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, konuşmamın başında şunu söylemek lazım: Sayın Başkan, bu ortamı siz mi sağlıyorsunuz veya bakanlıklar mı? Tüm bakanlık çalışanları bütçe döneminde sağlıklı koşullar altında dışarıda çalışmayı izleyemiyorlar ve dışarıda sağlıklı ortam olmadığı için not alamıyorlar. Yani buradaki çalışmaya bir katkıda bulunamıyorlar. Onun için sizlerden istirhamım, her bakanlık için, dışarıda bulunan bakanlık personeli arkadaşlarımızın özellikle çalışma ortamının sağlıklı bir şekle dönüştürülerek sağlıklı bir ortamın sağlanması.

Ve Sayın Bakana ben teşekkür ederim, sağında solunda üst yönetici 2 kadın arkadaşımızın bulunması beni gerçekten sevindirdi. Ama dilerim ki aynı şeklide kadın arkadaşlarımızın tüm bakanlıkların üst düzey kadrolarına, gerek genel müdür gerek bakanlık yardımcısı gerek müsteşar olarak -pozitif ayrımcılık demeyeceğim de- hak ettikleri yere gelmesi lazım aslında. Bu pozitif ayrımcılık ayrı bir olay. Yani burada bu dışlanmanın, bu ötekileştirmenin son bulmasını istirham ediyorum. Çünkü kadınlar açısından ekonomik fırsatlara erişimin artırılması lazım. Bu erişim engelleniyor diye düşünüyorum.

Şimdi, burada hemen oradan çocuklarla ilgili geliyorum, evet, cezaevinde bulunan çocuklarla ilgili. Çocuk dizileri oynatılmıyor cezaevlerinde, çocuk televizyon kanalı var biliyorsunuz, onlar yok, yasak. Bilimsel anlamda çocuklara bilimsel dizi ve o kanallarla ilgili... Onlar yok. Ben İnsan Hakları Komisyonu üyesiyim. Cezaevlerine gittiğimizde çok talepte bulunduk, Bakanlığa talepte bulunduk, bu olayı başaramadık. Sizden istirham ediyorum. O çocuklar bizim çocuklarımız. O çocukların dışarı çıktıktan sonra sosyalleşmesi gerekirken sosyalleştirilmiyor, yani topluma kazandırılması gerekirken âdeta daha nasıl profesyonelce suç işleyebileceğinin yol ve yöntemleri öğretiliyor. Bu, sağlıklı bir gelecek için, sağlıklı bir toplum için olabilecek bir husus değil.

Engellilerle ilgili hemen başta şunu söyleyeyim: Dışarıda engelli kardeşlerimizin medeni ihtiyacı olabilecek tuvalet ihtiyaçlarını göremiyorlar. Camilerde engellilerin ibadet yapabileceği alanlar da yok, ona da ulaşamıyor. Yani inanç erişimi hakkına da ulaşamıyor, dışarı çıktığı zaman tuvalete erişemiyor. İş alanına değerli arkadaşlarımız değindi, bu konuyu ben tekrarda bulunmayacağım. Sizden istirham ediyorum, engellilerle ilgili gerek özel gerek kamuda yasanın belirlemiş olduğu yüzde 3, yüzde 4'lük kotayı uygulamayan tüm kurumlar için bir cezai yaptırım getirelim. Nedir cezai yaptırım? Yani hatta denilir ya "Bu muhalefet hep konuşur." Öneri: Gayet rahat para cezası ve hürriyeti bağlayıcı ceza.

Bunlar önemli olan hususlardır. Bunları yapmakta yarar var. Mesela avukat olan engelli arkadaşlarımız var. Müvekkilleriyle görüşmek istiyor "Efendim, gel senin göz retinanı okutacağız." diyor. Adamcağız göremiyor ki zaten, göz retinası okunamıyor ki. Veya tekerlekli sandalyeler mevcut emniyet şeyinden geçemiyor, ona göre yapılmamış. Orada tartışmalar, ellerin arasına alınıyor. Orada o engelli olan vatandaşımız düşse, bir tarafı kırılsa ne yapacağız, ki sorumlu olacak? Onun için, sizden istirhamım bu konuların, ne olur, ele alınması.

Sorunlarımızın eş cinsellerle ilgili... Eş cinseller dışarıda ne oluyor? Seks kölesi. Seks ticaretine atılmış durumda. O insanların talepleri var. Bir: "Bizi bu seks ticaretinden, seks işçiliğinden, köleliğinden çekin." diyorlar. Neyi istiyorlar? "Bize barınma hakkını sağlayın." diyorlar. Neyi istiyorlar? "Bize iş imkânını sağlayın." diyorlar. Neyi istiyorlar? "Biz okullarda okumak istiyoruz." diyorlar ve çoğu da eğitimsiz insanlar ve bu alanda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Tanal, lütfen toparlayın.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bu alanda, hani kadın sığınma evleri nasıl varsa eş cinsellerle ilgili sığınma evlerini açmak en azından barınma hakkı açısından geçici dönemde olsa, onlara da pozitif ayrımcılık açısından, hani nasıl Anayasa'mızın "pozitif ayrımcılık" ilkesi var, işe girme açısından, eğitim açısından bunları sağlamakta fayda var.

Evet, kadınların öldürülmesiyle ilgili her davayı takip ediyorsunuz. Ben kutluyorum ama sizden bir istirhamım daha var: Eş cinsellerin öldürülmesiyle ilgili de Bakanlığın müdahale etmesi lazım. Burada çifte standart uyguluyorsunuz. O insan da bizim insanımız, o insanların da aldığı ekmekte vergi var, vergiyi ödüyor, içtiği suda vergi var, vergiyi veriyor. Bu insanlara bu imkânı niye sağlamıyoruz? Bundan niye mahrum bırakıyoruz? Bu açıdan gerçekten bunlar önemli. Netice itibarıyla evet, eğitimlerle ilgili söyledik, barınmayla ilgili söyledik...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, Sayın Tanal, son cümlenizi alayım lütfen.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Son cümle: Pozitif ayrımcılık yaparak bize önceden söz verdiğiniz için ben size ve Komisyon üyesi arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.