KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, bu madde de açıkçası önemli bir düzenleme. Burada yine işte yaşadığımız TL'nin değer kaybı, dövizin aşırı yükselmesinin sonuçları neticesinde bir düzenlemeye ihtiyaç doğmuş. İşte başvurucunun, yüklenicinin başvurusuyla, ilgili kamu kuruluşunun onayıyla Başkana devredilmesine de olanak sağlanacak ama burada Cumhurbaşkanına aşırı bir yetki tanınması bence önemli bir detay ya da tartışılması gereken nokta o çünkü bütün kural, koşul, kaide, her şey Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.

Kamu alımları, Kamu İhale Yasası -Ergün Vekilim de burada- Avrupa Birliği sürecinde de en çok tartışılan yasalarımızdan bir tanesi; bu kamu alımlarındaki bu şeffaflık, kurumun yapısı, kurumun atamasının tamamen Cumhurbaşkanı tarafından olması, hâlâ tek bir çerçeve yasanın olmaması ve bu kanun tartışılırken ben de bunu dip not olarak eklemek istedim. Bu, bizden beklenen bir düzenleme açıkçası.

Şimdi, Komisyona katılacağımı duyan birkaç milletvekilimizden... Öncelikle Gürsel Erol, Elâzığ Milletvekilimizin kendisine Elâzığ'dan iletilen birkaç detay ve düzenlemeye katkı sunmak için öneriler vardı, ben de sizlerle paylaşacağım izninizle.

Bir, şu düzenlemeyi talep etmişler: "Sözleşmesinde fiyat farkı öngörülmeyen işlere kalıcı olarak fiyat farkı verilebilsin." gibi bir öneri sunmuşlar gerekçelerini de ileterek. 1 Haziran 2021 tarihinden itibaren işin sonuna kadar bu farkın verilebilmesini iletmişler. Diğer bir talep: Fiyat farkına esas temel endeks, ihalenin yapıldığı ayın endeksi değil, ihalenin yapıldığı aydan önceki aya ait endeks olarak belirlenmeli, buradaki zararı daha da minimize etmek için sanırım. "Ödenecek ek fiyat farkının da zararı kurtarmadığı işlere koşulsuz tasfiye hakkı tanınmalıdır." diye bir talebi iletmiş Elâzığ'da bu çalışma içerisinde olan vatandaşlarımız. Bu kanun değişikliğinden kaynaklı olarak devredilecek işlerde sözleşme, damga vergisi, KİK payı ve ihale karar pul bedelinin alınmaması noktasını da iletmişler ve ihalesine 1/7/2021 tarihi ile 30/11/2021 tarihleri arasında yapılacak olan ihale süreci devam ettiği için sözleşmesi henüz yapılmamış işlerde bu madde hükümlerinin sözleşme yapıldıktan sonraki bir ay boyunca da saklı kalması gibi bir talep iletmişler, ben de kanun yapıcı ve teklif sahibi vekilimize iletiyorum.

Bir de Sayın Kaboğlu Hoca, Anayasa Komisyonu başkanımız, İstanbul Milletvekilimiz ve Anayasa profesörü; o da bana bilgi notu olarak bu maddenin de özellikle Anayasa'ya aykırılığı noktasında bir değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Anayasa'nın 2'nci maddesi özellikle, belirlilik, erişilebilirlik, öngörülebilirlik, zorunluluk; bunların her biri farklı anlamlar içeren ve haklarımızı koruyan maddeler. Sayın Öztürk, ama burada -benim de atıf yaptığım gibi- bütün kural ve koşullar, kaide, genel çerçeve, ölçüt, denetime tabi olmayacak şekilde yürütmeye sınırsız bir takdir yetkisi veriyor ve bu yetkiyi de Cumhurbaşkanının bu alanda alacağı kararlar ve bunların Anayasa'yla bağdaşamaması geliyor. Bu nedenle de özellikle ek fiyat farkı belirlenecek alım türlerinde ürün ve girdiler, ek fiyat farkı hesaplamalarına ilişkin esas ve usulleri belirleme yetkisi hiçbir nesnel, somut ölçüt olmadan, kanunda belirlenmeden Cumhurbaşkanını haiz olduğu hükmü, söz konusu alan bakımından kuşatıcı bir öngörülemezlik taşımasının yanında, Cumhurbaşkanının kanunca çerçevelenmemiş keyfî kararlar almasını mümkün kılacaktır; bu nedenle, Anayasa'nın 2'nci maddesini ihlal olarak...

Yine Kaboğlu Hoca, bu noktada keyfî iradeye bırakılmasının da Anayasa'nın 2'nci maddesine aykırılığını dile getiriyor. Ayrıca, 11'inci maddenin, bu düzenlemenin Anayasa'nın 35'inci ve 13'üncü maddelerine aykırı olduğunu iletiyor, ben bunu takdirlerinize sunuyorum. Çünkü diyor ki: "Sözleşmenin devri için idareye başvuru süreleri ile devir işlemlerinin tamamlanacağı süreye veya sözleşmenin devrine ilişkin esas ve usulleri tespite Cumhurbaşkanının yetkili kılınması Anayasa'nın 'İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.' hükmünü içeren 123'üncü maddesinin ilk fıkrasına aykırılık teşkil ediyor. Sözleşme devrine ilişkin esas ve usulleri belirleme yetkisi mülkiyet hakkı üzerinde sınırlayıcı sonuçlar doğuracaktır. Cumhurbaşkanına tanınan bu belirsiz ve öngörülemez, kapsamlı mülkiyet hakkını sınırlama yetkisi maddi ve şeklî anlamdaki kanunilik ilkesine aykırıdır. Bu madde de bu gerekçelerle 35'inci ve 13'üncü maddeleri ihlal etmektedir."

Son olarak -izninizle Sayın Başkanım, son bir dakika ise- bu maddenin Anayasa'nın 104'üncü maddesine de aykırılığını dile getiriyor. Burada da ek fiyat farkı verilebilecek alım türlerini, ürünleri, girdileri yine sözleşme devrine ilişkin esas ve usulleri belirleme yetkisi mülkiyet hakkı üzerinde sonuçlar doğuracağından, böylece temel bir hak olan mülkiyet hakkının düzenlenmesi söz konusu olacağından ihtilaflı teklif 104'üncü maddeye de aykırılıktır. Ben bunu kanun koyucunun, sizlerin takdirine sunuyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.