KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Burada, tabii, iki tane yönü var bu işin: Komisyonun gerçekten çabası takdire şayan. 500 küsur anlaşmayı bir şekilde görüşmüş, 282 tanesi kanunlaşmış ama 245 tanesi de Genel Kurul gündeminde kalmış ve buraya -işte, 250 dediğim oydu- geri gelmiş durumda. Yani burada gerçekten beraberce de hareket edebiliriz, ortak bir zemin de çıkarabiliriz. Meclis İçtüzüğü'nde... İşte, bu anlaşmaları görüyorsunuz. Bugün görüşeceğimiz 16 anlaşmayı bile mesela "Cibuti" başlığı altında görüşsek aslında 4 tanesi birleşmiş oluyor, "enerji" başlığı altında görüşsek 6 tanesi birleşmiş oluyor. Bu, gerçekten irrasyonel bir durum ama bir şekilde yapmak durumundayız. Yani ben sonuna kadar açığım. Buradaki arkadaşlarımız da bu konuda eğer destek olurlarsa tekrar bir teklifle gidip şunu normalleştirecek bir yere çekmemizin faydalı olduğunu düşünüyorum. Yani bunun için gerekirse özel bir oturum da yapabiliriz. Hem Hükûmet temsilcilerini buraya çağırıyoruz. Eminim ki ben vakit olsa, şurada 3 anlaşma görüşmek durumunda kalsak ya da 3 tane tematik görüşme yapsak birçok soru gelecek. Ama 16 tane anlaşmanın olduğu yerde ister istemez biraz daha hızlı hareket etmek durumunda kalıyoruz. Şu yükü bir eritelim. Ben orada hepinizin gerçekten yardımını rica edeceğim. Sonuna kadar biz açığız. Yani bunu ne kadar hızlandırıp... Ama hayata geçirmek şartıyla. Dediğim gibi Komisyon, üzerine düşeni yapmış zaten, 500 taneyi geçirmiş ama Genel Kurulda... Bunların bir kısmı da insanların gerçekten hayatına değen sorunlar, geçen haftaki Belçika meselesinde olduğu gibi. Yani orada biz bambaşka bir tartışma yaptık ama konu oradaki belki 20-30 insanın on üç-on dört aydır hayatını zehir etmiş durumda, böyle krizler var. Ben olumlu bir hava görüyorum. İnşallah bunu gündeme getirip bir değişiklik yapabilirsek bu da Komisyonun uzun yıllar sonra belki önemli bir farkı olabilir bizim dönemimize denk gelen. Bunun için şimdiden teşekkür ediyorum.