ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben açıkçası ümit ediyorum ve inşallah diyorum, bu düzenleme hazineye yük bindirmez, hatta hazinenin yükünü alacak bir neticeye doğru bizi götürür diye düşünüyorum. Çünkü dinlediğim kadarıyla, bütün tezlerde, dövizin çok yükselmesi, çok yükseleceği, çok yükseldiği için bu faiz gelirlerinin üzerinde çok ciddi bir rakama geldiği için hazinenin ve hatta işte Merkez Bankasının bunu karşılaması, dolayısıyla ekstra yüklerden bahsediliyor. Özellikle, bazen bakıyorum, konuşmacılar senaryoyu kendi yazıyor, ihtimalleri, koşulları kendi oluşturuyor, ondan sonra sonunu da kendileri tahmin ederek sermayeyle ilgili ne diyor? "Sermaye kontrolü getirmek zorunda kalacaksınız." diyor.

CAVİT ARI (Antalya) - Yaşanmışlıklardan yola çıkarak.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi bunu daha önceki konuşmalarınızda da defaatle söyledik. Eğer felaket tellallığı yaparsak, bu dönem yapılan işlerin daha iyiye doğru gitmesine dönük bir şeyler söylemeyip de -bir önceki toplantıda yaptığınız gibi- "Dolar, göreceksiniz 30 TL olur." dersek, onun üzerine bir kurgu yaparsak elbette söyledikleri doğru çıkabilir ama inşallah, iş oralara gitmeyecek.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Saraydakiler yaptılar, yazdılar onları.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, ben buradan şunu anlıyorum: Dövizin bir yükselişi, yükseltilmesi söz konusu. Vatansever vatandaş da küçük, büyük sermayesi olan vatandaş da "Ya, ben TL'de kalmak istiyorum, paramı seviyorum ama döviz de yükseliyor, bunun karşısında da param eriyor, gücüm eriyor, birikimim eriyor, bu erisin istemiyorum." deyip o da o dövizin yükseltilmesiyle beraber oraya doğru bir meyil gösteriyor. Dolayısıyla çarpan etkisiyle daha hızlı bir şekilde yükselmesini getiriyor beraberinde. Devlet burada ne yapıyor? Getirdiği bu kanun teklifiyle, daha önce 20'sinde açıklanan ve bugün de burada konuştuğumuz mevzuyla, vatansever vatandaşa, küçük, büyük sermayesi olan insana diyor ki: "Kardeşim, sen dövize gitmek gibi bir ihtiyaç duyma. Gel, bankaya TL olarak paranı yatır, alacağın şeyi oradan al, vadesiyle alakalı. Bu döviz geldiği kurun altında kalırsa merak etme senin o zararını biz bir şekilde karşılayacağız." Dolayısıyla aslında dövize yönelmek istemeyen, kendi birikimini yabancı bir parayla garanti altına almak istemeyen vatandaşa çok güzel bir kapı açmış oluyor. Dolayısıyla ne oluyor?

CAVİT ARI (Antalya) - Dolaylı faiz...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dövizde hepimizin istemediği, vatandaşın da yönelmek zorunda kaldığı, az önce bahsettiğim o nedeni ortadan kaldıran bir neticeye gidiyor. O gün bu açıklandığında, akşam burada dövizdeki ateşi durdursa yeter gözüyle belki de kendi aramızda konuşurken, bakarken bırakın dövizin ateşinin yükselmesini, durmasını aşağı doğru hareket ettiği bir süreç başladı o günden bugüne. Bundan kim kazandı? Yani hazine bundan zarar etti mi; vatandaş zarar etti mi; küçük, büyük yatırımcı bundan zarar etti mi? Etmedi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Potansiyel zarar var.

CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi etmedi, sonradan edecek.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bakın, hepimizin kazandığı bir şey oldu. Sizin bütün konuşmalarınızın, doların 25-30 olması üzerine yaptığınız bu senaryonun tersinden bakın. Döviz bugünkü kurunda kalırsa, üç aşağı beş yukarı küçük hareketlerle belli bir aralıkta gider gelirse bundan kim kazanacak? Kim kazanacak?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kalırsa işte... Kalmazsa ne olacak Orhan Bey?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, beyefendi, sen onu sordun, ben de size başka bir şey soruyorum. Ya, kalırsa ne olacak?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kalmazsa ne olacak?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Kalmazsa bu ümidimin gerçekleşmediği için ben size karşı mahcup olacağım. Peki, kalırsa siz ne diyeceksiniz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi, ben memnun olacağım.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Tamam, o zaman işte buradaki bütün gayret de o, bu memleket hepimizin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kalmazsa bedelini kim ödeyecek Orhan Bey?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bunun gerçekleşmesi için hep beraber gayret etmeli, hep beraber psikoloji oluşturmalı; toplumu, piyasaları, her şeyi buradan hep beraber çıkmaya yönlendirici ifadeler kullanmalıyız. "Göreceksiniz dolar 30 olacak ve buradan korkunç bir maliyet çıkacak." dememeliyiz. Söylemek istediğimiz şey bu. Bugün iyi olan şey yarın -Allah vermesin- kötüye dönebilir, hiçbir şeyi garanti edemezsiniz ama bir akıl yürütürsünüz, bir strateji ortaya koyarsınız ve bu stratejiyle beraber bazı yol haritaları geliştirir, uygulamalarını yapar, kontrolünü yapar, takibini yapar, neticeyi gözlemler, ona göre hedeflerinizi güncellersiniz. Yani ben sizin ne dediğinizi anlamıyorum. Dolar yükseliyor sorun, döviz düşüyor sorun, yatırımcı korunuyor sorun, korunmuyor... Anlamak mümkün değil Başkanım, her şeye karşı bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Diyeceğim budur.

Ben hayrolacağı kanaatindeyim inşallah, hayrolacağı kanaatindeyim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ederim Sayın Yegin.

Sayın Kuşoğlu...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Orhan Bey, paramızı başka bir ülkenin parasına bağlamak sizin canınızı acıtmıyor mu? Benim canımı acıtıyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sorduğunuz için, sürem bittiği için size cevap vereyim. Paramızı başka bir ülkenin...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, Sayın Kuşoğlu konuşuyor, lütfen...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, yarım dakika müsaade eder misiniz?