BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Orhan Bey'in samimiyetini bildiğim için bir şey söyleyeceğim şimdi. Orhan Bey, çıkması da sorundur, inmesi de sorundur gerçekten de eğer iş adamıysanız. Bir devlet politikasının öngörülebilir olması lazım, insanların yatırım yapabilir olması lazım, iş dünyasının, yatırımcının. Bir bu var yani inmesi de çıkması da sorundur. İki, dediniz ki: "İnşallah, hazine buradan kazanır." Şimdi, düşmesi hâlinde bu sefer vatandaş kaybedecek, o zaman devlete olan güven yok olacak. Burada kazanma diye bir şey yok yani eğer dolar çok yükselirse hazine çok büyük bir kayba uğrayacak, eğer daha önceki kurun altına düşerse vatandaş kaybedecek, çok büyük bir kayıp var ve devlete olan güven yok olacak maalesef; böyle bir durum var.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, öyle olmayacak, açıklayayım ben size.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani hesabın açıldığı tarih ile kapandığı tarih arasındaki kur daha düşük olursa vatandaş çok büyük kayba uğruyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Aksine vatandaş TL'de olduğu için düşmeyecek...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi, burada yapılan nedir biliyor musunuz? Burada çok net olmak lazım. Dünyada uygulanan kurallar bellidir. Birisi dedi ki: "Tesettürlü faiz uygulanıyor." Bir anlamda öyle, gerek yoktu bütün bunlara. Yani enflasyonun hemen üstünde bir faizle bunlar halledilirdi. Geçmişte yapılmıştı bu, yılbaşında yapılan işti. Burada faizle ilgili olarak biz de konuşamıyoruz, hemen "Faiz lobisi şudur, budur." lafları ediliyor, faizcileri desteklemiş gibi oluyoruz, hâlbuki hiç ilgisi yoktu. Burada idarenin, yürütme erkinin çok büyük bir yanlışı vardır, ülkeyi de çok büyük bir tehlikeye atmıştır ve bunun hiçbir şekilde, maalesef hiçbir şekilde olumlu bir tarafı yok, sonucu maalesef olumlu hiç olmayacak. Ya devlet kaybedecek ya devlete olan güvenini kaybedecek vatandaş, maalesef böyle.