ORHAN YEGİN (Ankara) - Herkesten özür diliyorum.

Özetle söylemek istediğim şey şu, iki cümleyle özetleyeyim: Ekvatorda her yıl üç yüz altmış beş gün aynı derecede mevsim geçiren bir ülke değiliz. Dünya kadar hadisenin yaşandığı bir bölgede, pandemi yaşanan bir süreçte bir şeyler yaşıyoruz. İnsanız, noksanlıklarımız var, her şeyi tam ve mükemmel tasarlayamayız. Bugün iyi olan bir şeyin yarın kötüye dönme ihtimali var mıdır? Vardır. Ama bize düşen nedir? Bu kötü gidişat neyse, hangi konuysa Allah'ın bize verdiği aklı, fikri ve beraber tartışabilme ortamını oluşturup tartışıp doğru olan bir şeyi istişareyle isabet etmeye gayret etmek ve bunu uygulamaya koymak; bugün yaptığımız şey budur. Ayın 20'si ile bugün arasında dövize, ekonomiye -hani "öngörülemezlik, belirsizlik." dediniz ya- kıyasen baktığınızda bile yapılan şeyin pozitif etkileri gözükmektedir. Bu işlerin niye buraya geldiğiyle ilgili konuşmanıza hiçbir itirazımız yok, siyaset yapıyorsunuz, bize sorumluluk atabilirsiniz. Benim itirazım şuna: "Bundan sonrası kötü olacak, daha berbat olacak." diye konuşmayalım.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Yegin, tamamlar mısınız.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Benim itirazım bu; yoksa başka diyeceğim bir şey yok.

Teşekkür ederim.