| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi (2/4056) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .01.2022 |
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, eğitim sendikalarımızın temsilcileri, eğitim uzmanları, eğitim STK'leri ve sayın bürokratlar; saygıyla selamlıyorum hepinizi.
Evet, eğitim camiasının yıllardır heyecanla beklediği, Hükûmet tarafından da uzun süredir dile getirilip bir türlü hazırlanamayan Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi nihayet geldi. Müjdeler olsun memleketimin toprağına, taşına. Teklifi hazırlayan ve eline teklif verilen veya değerli vekil arkadaşlarımız ne kadar emek sarf etmiş, ne kadar çok zaman harcamış bu teklifi hazırlamak için; tebrik ediyoruz(!) Aylarca herhâlde üzerinde çalıştınız.
(Uğultular)
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Öyle...
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Hanımefendi, lütfen konuşmamı engellemeyin.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Ama hakaret etmeyin.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Hakaret yok.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Sataşma yapmayalım, lütfen bırakın.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Bu teklif öğretmenler için tam bir hayal kırıklığı. Öğretmenlerin görüşlerini aldınız mı? Sendikaların, eğitim uzmanlarının, eğitim STK'lerinin görüşlerini aldınız mı? Bütün sendikalar, eğitim sendikaları birleşti bu konuda "Böyle bir öğretmenlik meslek kanunu olmaz." diye. Bunu duymadınız mı? Kulaklarınızın sağır olmaması gerekiyor. Şimdi, eğitimin paydaşlarının görüşünü almadan öğretmenlik gibi kapsamlı bir mesleği özel bir yasayla düzenlemeye kalkmak, sonunda konuyu tazminat ve ek göstergeye indirgemek, onu da şarta bağlamak ve 2023'e ertelemek, eğitime ve öğretmenlere ne kadar değer verilmediğinin somut göstergesidir.
Değerli Komisyon üyeleri, öğretmenlerin maaş artışı meslek kanunuyla yapılırsa bir dahaki artış için herhâlde bir elli altmış sene beklemek gerekecek. Bu kanun teklifini lütfen geri çekin ve doğru dürüst bir meslek kanununu hep birlikte hazırlayalım veya bir alt komisyon oluşsun, bu alt komisyon görüşler alarak ne gerekiyorsa onun hazırlığını yapsın.
Şimdi, Millî Eğitimde öğretmeni ilgilendiren 5'e yakın kanunda maddeler var. Şimdi, öğretmenlik meslek kanunundan beklenen; atamadan yetiştirmeye, ödül ve disiplinden çalışma şartlarına, izinlerden emeklilik işlemlerine, mali ve sosyal haklardan tazminatlara, haklardan sorumluluklara kadar tüm hükümlerin bu kanunda toplanmış olması. Ne yapıyoruz? 5 tane kanuna 1 tane daha kanun ekliyoruz yani öğretmenlerin tek bir kanunda tüm soru ve sorunlarına cevap bulabileceği bir öğretmenlik meslek yasası burada maalesef görüşülmüyor.
Şimdi, bakınız, 12 maddelik -ki doktorlara bakın, avukatların, mühendislerin meslek yasasına bakın, nasıl olduğunu görürsünüz; bakmış olmalısınız- sözde meslek kanunu neyi çözüyor? Üstelik getirilen maddelerle daha da çok problem ortaya çıkacak. Bakın, bu taslağın 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nda bulunan ve bu teklifle kaldırılan 43 ve 45'inci maddelerden hemen hemen hiç farkı yok; hatta, 43'üncü ve 45'inci madde, daha çok 43'üncü madde, daha çok ayrıntıyı ifade ediyor. İlgili kanun maddelerinde yer almayan tek düzenleme, ek göstergeyle ilgili olan. Taslakta yönetmeliklere havale edilmiş de birçok konu var. AK PARTİ'nin hukuksuz yönetmelikler konusunda sabıkası da çok sayın milletvekilleri.
Bu yasa teklifi, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirecek, çalışma şartlarının zorunlu olduğu bölgelerde öğretmen istihdamını ek haklarla özendirecek, mesleğin görev ve sorumluluklarını belirleyecek, ek görev, ek ders ve ücretlere dair hükümler içerecek, liyakate dayalı kariyer yapmalarını sağlayacak, meslek standartlarını ortaya koyacak, nitelikli öğretmen yetiştirilmesini ve hizmet içinde geliştirilmesini sağlayacak, adil bir atama ve nakil sistemine temel teşkil edecek, öğretmenlerin toplumsal statülerini ve saygınlığını yükseltecek ve mesleği özendirecek...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Lütfen...
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Buyurun.
Arkadaşlar, bu bölümü diğer vekillerimize de söz verme adına onar dakikayla sınırlandırırsak...
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ben Hüseyin Bey'in yerine de konuşuyorum.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Tamam, buyurun.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - ...öğretmen ve eğitim yöneticilerine yönelik disiplin hükümlerini açıklayacak, öğretmenlerin şiddete karşı korunmasını sağlayacak, özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerin durumlarını da kapsayacak bir temel yasa olmalıydı diyoruz. Bu, basit bir mevzuat düzenlemesi sayın Komisyon üyeleri. Hani tarihî bir kanundan söz etti Sayın Maviş; güleyim mi ağlayayım mı! Böyle bir kanun teklifinin gelecek öngörüsü, okul ve eğitim anlayışı olması gerekir. Kanun, öğretmenlik ekosisteminin bileşenlerini bir bütün olarak kapsamalı ve rollerini doğru tanımlamalıdır.
Geçen sosyal medyada gözüme ilişti, öğretmenler kendi aralarında bir anket düzenlemişler; yüzde 90'ı "çok kötü", yüzde 6'sı da "kötü" diyor yani 3 bin öğretmen katılmış, yüzde 96'sı "kötü" olduğunu ifade ediyor.
Öncelikle sözleşmeli öğretmenlerden söz etmek istiyorum. 20'inci Millî Eğitim Şûrası konuşmasında Erdoğan'ın dile getirdiği "Kadrolu öğretmeler ile sözleşmeli öğretmenler arasında ayrımı kaldırıyoruz." ifadesi sözleşmeli öğretmenleri çok sevindirdi. Bir kesim sözleşmeli öğretmenlik tamamen kalktı zannetti, bir kesim de en büyük problem olan parçalanmış aile yapısının artık sona erdiğini zannetti. Öğretmenler yine kandırıldı sayın Komisyon üyeleri. Gele gele "sözleşmeli öğretmenler" ibaresinden sonra gelmek üzere tayin gerekçesi can güvenliği ve sağlık mazeretlerine dayandırıldı. Kısaca, sözleşmeli öğretmenlere eş durumlarından tayin hakkı verilmedi.
Aynı işi yapan öğretmenlerin farklı statülerde çalıştırılması, öğretmenlik mesleği açısından onur kırıcı bir durumdur. Kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapan sözleşmeli öğretmenlerin belirli bir süre için daha düşük özlük haklarıyla çalıştırılması asla kabul edilemez. Kadrolu-sözleşmeli ayrımının kaldırılmasının tek yolu, sözleşmelilerin kadroya alınmasıdır. Benzer şekilde, kadro sınırlılığı yani bütçe yetersizliği gibi nedenlerle ücretli öğretmen veya vekil öğretmen uygulamasını da kabul etmiyoruz.
Sayın Komisyon üyeleri, kanun teklifinin 6'ncı maddesiyle getirilen öğretmenlik kariyer basamakları uygulaması yeni değil, biliyorsunuz. Teklifin en önemli çelişkisi -3'üncü maddede yer alan- öğretmenlik mesleğini özel bir ihtisas mesleği olarak tanımlarken kanun teklifiyle yeniden bir uzmanlık tanımlamasına gitmiş olmasıdır. Teklif, yine, 1739 sayılı Kanun'da olduğu gibi üç kariyer basamağı tarif etmektedir. Uzman öğretmenlik için 180 saat, başöğretmenlik için 240 saat eğitim programını tamamlamış olma zorunluluğu getirilmiştir. Bu "180, 240" diye söylenen saatler on yıl içindeki hizmet içi eğitimin toplamı mı yoksa sıfırdan, özel paket bir program mı, bu da belli değil. Bahsi geçen eğitim programlarının ne olduğu, uzunluğuna bakılırsa ne zaman ve nerede tamamlanacağı tam bir belirsizliği işaret ediyor. Eğitim programları dışında, uzmanlık ve başöğretmenlik kariyer basamaklarının sınava tabi tutulmuş olması ayrı bir garabeti ifade etmektedir.
Yine, hazırlanan yönetmeliklerle kariyer basamaklarının sınırlı mali kadrolara bağlanacağı da görülmektedir. Madde 6 (b) bendindeki "uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için öngörülen asgari çalışmalar" ibaresinden kastedilenin de ne olduğunu anlamadım. Sizin devriiktidarınızda kendi yarattığınız sorunlara çözüm bulmaya çalışıyorsunuz ama bu teklif asla çözmüyor, yeni problemleri ortaya koyuyor. İşte, 2006 yılında uzman öğretmen olanlar ve diğerlerinin imtihana girememiş olması öğretmenler arasında büyük huzursuzluğa sebebiyet vermiş ve bu probleme yıllarca, on altı yıl kulaklarınızı tıkamışsınız. Ya, niye uzman öğretmen veya başöğretmen diyelim?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Buyurun, on dakika daha söz veriyorum.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - On yılını doldurmuş, belirlenen hizmet içi programlarını almış, sosyal sorumluluk projelerinde görev almış, sicili temiz öğretmenlerin hepsine bir derece ve bin lira verin. Aynı şekilde, yirmi yılını doldurmuş, kriterlere uyanlara da "başöğretmen" deyin, 2 bin lira verin. OECD ülkelerinde, yeni başlamış öğretmen ile emekliliği gelen öğretmen arasındaki maaş farkı ortalaması yüzde 60-65. Bizdeyse yeni öğretmen ile emekliliği gelmiş öğretmen arasındaki maaş farkı yüzde 12. Eğer bu maaş farkını biraz daha iyileştirmek istiyorsanız on yılını doldurmuşlara ve yirmi yılını doldurmuşlara iki derece verirsiniz. Değerli Komisyon üyeleri, öğretmenlik zaten bir ihtisas mesleği; kıdemi olan her öğretmen ilgili tazminatlardan yararlanmalıdır. Uzman öğretmenlik için on yıl öğretmenlik, başöğretmenlik için on yıl uzman öğretmenlik yapan kişilere birer derece, yirmi yılını dolduranlara da iki derece vermek zaten gayet doğrudur.
Bir de bu teklifle sanki tüm öğretmenlerin maaşlarına şu anda bin, 2 bin lira zam yapıldığı şeklinde de algı oluşturdunuz, her zaman yaptığınız gibi, bravo sizlere demek lazım. Teklifin 8'inci ve 11'inci maddesindeki hem 3600 ek göstergenin hem de kariyer basamaklarına ilişkin tazminat düzenlemesinin 2023 yılında yürürlüğe girmesi ayrı bir garabet. Teklifte açık olmayan diğer bir konu ise 3600 ek göstergenin başöğretmenlik kariyer basamağına bağlanıp bağlanamadığı konusu ki öğretmenler bunu da çok soruyor. 3600 ek göstergenin sadece 1'inci derecedeki öğretmenlere verilmesinin de büyük huzursuzluklara yol açacağını düşünüyorum. Açıklama yaptınız, diğer öğretmenlerin de buna göre düzenleneceğini ifade ettiniz ama çok akla uygun değil. 3600 ek göstergeden emekli öğretmenlerin de...
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - 8'inci maddedeki tabloda var, orada gördüyseniz, dikkat edin, ona göre derecelendirme var.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Gördüm ben o tabloyu, gördüm ama 1'inci derecede 3600 yani öyle diğerlerinin ona göre yükseltildiğini ben anlamadım.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Derecelere göre, ben onu söyledim.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet.
3600 ek göstergeden emekli öğretmenlerin de yararlandırılacağı hususu da açıklık göstermiyor Sayın Başkan.
Şimdi, kanun hazırlama tekniği açısından birçok meslek grubunu ilgilendiren düzenlemenin siyasi bir propaganda aracına dönüştürülmemesi gerektiğini bir kere daha ifade ediyorum yani öğretmenlik meslek kanununun içine böyle şeyleri sıkıştırarak göz boyamanın bir anlamı yok. Ben yıllarca öğretmen yetiştirmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum, yıllardır bekleniyor bu meslek kanunu. 3600 ek gösterge, uzman ve başöğretmenlik sorunu 657 sayılı Yasa'da yapılacak küçük bir değişiklikle rahatlıkla çözülebilecek bir mevzuydu. Zaten 2023'e atmanızın sebebi de o. Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilirken il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinde yöneticiliğe atanan şube müdürlerinin, ilçe müdürlerinin, il millî eğitim müdürlerinin ek göstergelerinin 3000 olarak kalması önemli eksikliklerden biri. Teklifte buna ilişkin bir düzenleme yok, bu açıdan teklifin öğretmenlerin atanacakları idari görevler ve müfettişlik gibi görevleri de kapsaması gerekirdi; bir daha tekrar ediyorum.
Komisyon beni dinlemiyor, yani teklifi getirenlerin bizi dinlemesi lazım. Sayın Maviş... Yani böyle bir şey olabilir mi? Biz niye, kime konuşuyoruz Sayın Maviş?
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Hocam, bana konuşuyorsunuz, ben dinliyorum sizi.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Hayır, dinlemiyorsunuz.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Dinliyorum, dinliyorum.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, aday öğretmenlik mevzusu. Bakın, bu önemli bir şey. Siyasetüstü meseleye bakmamız gerektiğini bir kere daha hatırlatıyorum.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Hocam, öğrenciniz değilim ben de.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Yani nasıl olsa "Muhalefet konuşur, biz de işimizi yaparız." mı? Amaç o mu?
Teklifin 4'üncü maddesi aday öğretmenlikle ilgili. Yürürlüğe girmesiyle kaldırılacak olan 1739 sayılı Kanun'un 43'üncü maddesi tekliftekinden çok daha ayrıntılı ifadeler içeriyor. Bakın, teklif bu ayrıntıları ortadan kaldırmış, yerine ucu açık ifadeler koymuştur. Burada en büyük belirsizlik, aday öğretmenlerin Adaylık Değerlendirme Komisyonunun nasıl oluşacağıyla ilgilidir. 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nda komisyonun oluşumu çok net ifade edilirken teklifte komisyonun nasıl oluşacağına hiç değinilmiyor. Yazılı imtihan kaldırılıp oluşacak komisyonda yine yandaş vakıf, sendika, dernek listeleri mi devreye girecek? Süreç yönetmeliğe havale edilmiş, bilindiği gibi, yönetmelik kanuna uygun olarak çıkarılmak zorundadır. Kanunda belirtilmeyen bu sürecin yönetmelikle belirlenmesi keyfiyete açık bir durum oluşturmaktadır.
Şimdi, öğretmenlerin ve öğretmenlik mesleğinin en temel sorunlarından biri, mesleki onurun Başbakanlık döneminde Erdoğan'ın "On beş saat çalışıp çok maaş alıyorlar, üstüne üstlük iki ay tatilleri var." minvalinde söyledikleri sözler, Alo 147 öğretmeni şikâyet hatları, öğretmenleri rencide edici diğer sözlerle de artan itibarsızlaştırılma sorunudur. Bu kanun teklifi bu soruna yönelik en küçük çözüm sunmamaktadır. Yıllardır çözüm bekleyen bu, kültür dersi öğretmenlerin maaş karşılığı on beş, okul öncesi sınıf öğretmenlerinin on sekiz, meslek derslerine giren öğretmenlerin yirmi saat uygulamasının sonlandırılarak tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saatlerinin on beş saate eşitlenmesi olmalıdır; bu teklifte bu da yok. Öğretmen yetiştirme, seçme, atama, performans değerlendirme, nakil, alan değiştirme; yani bunlar olmadan, öğretmen yetiştirme üzerine bir şey yok bu kanun teklifinde. Öğretmenlik, bir uzmanlık mesleği olmasının yanında kişilik niteliklerinin de uygunluğunu gerektiren bir meslektir Sayın Komisyon üyeleri. Bir başka deyişle, öğretmenlik, yalnızca lisans diplomasına indirgenmeyecek kadar değerli ve belirleyicidir. Doğal olarak, öğretmenlik mesleği, kapatılan öğretmen liselerinin açılmasına tekrar ihtiyaç duyan lisans süreci öncesinde ve eğitsel süreçleri gerektiren bir meslek olarak düzenlenmelidir. Teklifteki bu eksiklik öğretmen yetiştirmeye verilmeyen önemin bir işareti olarak kayda geçilmiştir. Öğretmenliğin kabul sürecinde mülakat sistemi mutlaka kaldırılmalıdır. Öğretmenlik gibi son derece kutsal olan bir meslek, hiçbir nesnel ölçütü olmayan mülakat sisteminin süzgecinden geçirilerek uygulanamaz. Kamuoyundaki paylaşımlarda mülakatın liyakate göre değil biate yönelik olduğu kanaati hâkimdir. Bu kanaati ortadan kaldırmak için, sayın milletvekilleri, mutlaka ve mutlaka burada bu kanun teklifinde mülakatın kalkmasını sağlamak durumundayız.
Özel öğretim kurumları: Ya, Millî Eğitim Bakanlığının Özel Eğitim Genel Müdürlüğü yok mu? Sayıları 200 binin üzerinde olan özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerin de mesleki standartlarda ücret almalarına ve çalışma koşullarına ilişkin maddelerin bulunması gerekmez mi? Bu taslak, özel öğretim kurumlarında çalışan ve diğer kamu kurumlarında görev yapan öğretmenlere yönelik hiçbir düzenlemeyi içermiyor. Bu yaklaşım hem eksikliktir hem de ayrımcılıktır. Okul yönetiminin eğitim ve öğretim hizmeti ve öğretmenlik mesleğiyle olan zorunlu ve gerekli bağlantısına rağmen eğitim kurumu yöneticiliğinin yasal bir statüye kavuşturulma imkânı göz ardı edilmiş, teklifte eğitim kurumu yöneticiliği ve yöneticilerine ilişkin hükümlere yer verilmemiştir, neden; onu soruyorum.
Ödül ve disiplin hükümleri yok. Çok önemli bir konudur özellikle ödül ve disiplin hükümleri ama bunda o da yok. Bakın, disiplin mevzusu daha önce ilkokullar ve ortaokullarda ayrı ayrı kanunlardaydı, onu da siz kaldırdınız ve öğretmenler 657'nin genel hükümlerine tabi tutuldu; bu da doğru değil.
İstihdamda güçlük çekilen yerlerde nasıl bir teşvik uygulanacak? Bu kanun teklifinde o da yok. Öğretmenleri şiddete karşı koruyacak hükümlere yer verilmemiş bu kanun teklifinde.
Şimdi, değerli Komisyon üyeleri, söylemek istediğim: Özellikle 657 sayılı Kanun, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞENOL SUNAT (Ankara) - ...652 sayılı KHK gibi öğretmenlerin hak yetki, görev ve sorumluluklarını düzenleyen muhtelif hukuki düzenlemelerdeki öğretmenlere ve öğretmenliğe dair hükümlerin yeni baştan düzenleme konusu edilmesi beklentisi mevcutken bu hâliyle yukarıda sayılan öğretmenlik mesleğini düzenleyen birden çok sayıdaki kanuna bir yenisi daha eklenmiştir. Gelin, yekpare bir meslek kanunu çıkartma fırsatını kaçırmayalım, hep birlikte bu kanun teklifini geri çekin, yeni baştan... Veya bir alt komisyon oluşturalım, yeniden bu kanun teklifini ele alalım diyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.