ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli üyeler; çok teşekkür ediyorum. Ben çok kısa konuşacağım.

Yani, şu an açıkçası kanunun ilgili maddesi gelince mi söz alayım yoksa geneli hakkında görüşme olurken mi söz alayım tereddüdü yaşadım.

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Geneli hakkında konuşuyoruz şu anda.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Ancak, neticede ilgili madde de genele belirli noktalarda temas ettiği için ve bilhassa Kamil Hocamın da dile getirdiği husustan hareketle ufak bir şeyi gündeme getirmek istedim.

Bu, sözleşmeli öğretmelere ilişkin mesele, Komisyon üyeleri olmamız hasebiyle bizim sıklıkla karşımıza gelen durumlardan biri. Burada, Sayın Taşar da belirtti kendi bölgesine dönük durumlarda... Burada "sözleşme" dediğimiz şey esas itibarıyla karşılıklı irade beyanıdır yani dolayısıyla, herhangi bir kişi, bir sözleşme içine giriyorsa bunun şartlarını bilerek bu sözleşme içerisine girer. Dolayısıyla, aslında 652 sayılı KHK'de de özü itibarıyla sözleşmeli öğretmenlik çok açık ve sarih bir biçimde düzenlenmiştir. "Kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde..." ifadesi geçer. Burada, Kamil Hocamın ifade ettiği, 3+1 yani 4+4+4 sisteminde öğretimin akamete uğramaması açısından aslında devletin aldığı çok yerinde bir tedbirdir bu, bilhassa dezavantajlı bölgelere dönük olarak. Ve burada, sadece Sayın Taşar'ın bölgesindeki değil, Ankara Çamlıdere'deki öğrencilerin de Güdül'deki öğrencilerin de hakkını savunmak istiyorum. Yani, İzmir Ödemiş'teki öğrencinin hakkını savunmak istiyorum, Giresun Alucra'daki öğrencinin de hakkını savunmak istiyorum. Dolayısıyla burada çok sınırlı, tahdidi bir süre içerisinde kanunun öngördüğü yani kararnamenin öngördüğü gerçekten önemli bir değerlendirme var öğrenimin akamete uğramaması adına. Vicdanen ve adaletin aslında tesisi açısından, fırsat eşitliğinin sağlanması açısından çok değerli bir mesele bence. Burada popülizme asla kurban edilmemesi gerektiğini düşünüyorum oradaki çocuklarımızın geleceğinin. Yani bu sadece belirli bir bölge için değil, Ankara'da da biz aynı problemi yaşıyoruz. Dolayısıyla ben Ankara'daki çocukların hakkını savunmak adına çok kısa da olsa söz alma ihtiyacı hissettim.

Çok teşekkür ediyorum.

Zamana riayet hususunda da zaman zaman katıldığımız uluslararası toplantılarda, komisyonlarda da farklı yerlerde de asamblelerde süreye ve konuya çok sıkı sıkıya bağlı kalındığını görüyorum. Bu, tartışma usulü açısından da bence akışı çok daha iyi sağlayan bir husus. Dolayısıyla bu noktada zamana riayet etmek bence hepimizin işini çok daha fazla kolaylaştıracaktır.

Çok teşekkür ediyorum.