KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Kıymetli Başkanım, değerli Komisyon üyelerimiz, sendikalarımızın kıymetli temsilcileri, bakanlıklarımızın kıymetli temsilcileri; öncelikle cümlenizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.

Bir eğitimci olarak, hem ortaöğretim, ortaokul, lise hem üniversitede öğretmenlik yapmış, akademisyen olarak çalışmış birisi olarak öğretmenlerimizin meselelerini, öğretmenlik mesleğinin avantajlarını, dezavantajlarını biliyorum çünkü içinde yaşadım. On yedi yıla yakın bir süre bu görevi şerefle, onurla ifa ettim; öğretmen olmaktan da ayrıca gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Tabii, ben özellikle bu Komisyonu başından sonuna kadar takip etmek isterdim ama biliyorsunuz Genel Başkanlık vazifemiz, tek milletvekili oluşumuz buna çok imkân tanımıyor ama özellikle gelip düşüncelerimi paylaşmak istedim. Zaten bu düşüncelerimizi kamuoyuyla da paylaşıyoruz, bakanlarımızla da paylaşıyoruz, ilgili bütün kurum ve kuruluşlarla, şahıslarla da paylaşıyoruz; burada bir kere daha tutanaklara geçmesi açısından ifade etmek istedim.

Birincisi, öğretmenlik mesleği çok itibarlı bir meslek fakat kendi öğrencilik yıllarımızdan, ortaokul yıllarımızdan bugüne geldiğimizde, yaklaşık bu kırk yıllık süre zarfı içerisinde öğretmenlerimizin gerçekten özellikle ücret, maaş noktasında bir hak kaybı yaşadığını bir gerçek olarak görüyoruz. Daha önce bir ilçede en yüksek maaşı alan öğretmenken, bugün öğretmenlerimiz belki de en düşük maaş alan kesimlerden biri hâline dönüştü; onun için burada mutlaka bir iyileştirme yapılması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Bu öğretmenlik meslek kanunu teklifini çok önemli buluyorum, önemsiyorum; bir meslek kanunu teklifinin getirilmiş olmasını -inşallah, bu Komisyonda görüşüldükten sonra, Genel Kurulda da kabul edilecektir- büyük, önemli ve olumlu bir adım olarak görüyorum. Tabii, bu kanun teklifinin içine baktığımızda özellikle özlük haklarıyla ilgili 3600 ek göstergenin getirilmesi; öğretmenlerimizin öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen olarak belli bir hizmet yılından sonra taltif edilmesi, ücretlerinde iyileştirme yapılması; bunları da önemsiyorum.

Burada dikkat çekmek istediğim bir husus: Tabii, atama bekleyen öğretmenlerimiz var, bazı branşlarda öğretmen açıklarımız var. Öncelikle, bugün Sayın Cumhurbaşkanımız 15 bin öğretmenin daha atanacağını açıkladı; bu da sevindirici, güzel bir gelişme, inşallah en kısa zamanda bu açığın da kapanacağına inanıyorum.

Tabii, burada ücretli öğretmenlerimiz var. Ücretli öğretmenlik daha önce bir ilçede ya da okulda bir dersin öğretmeni yoksa oradaki kaymakamdır -ne bileyim işte- Maliye müdürüdür ya da müftüdür, gelip derse girerdi ve ek ders ücreti gibi normal bir ücret alırdı fakat şu anda ücretli öğretmenlik âdeta bir meslek hâline dönüşmüş vaziyette. 80-90 bin ücretli öğretmen var ve bu ücretli öğretmenlerimizin tamamına yakını -ki sadece buradan elde ettikleri gelirle geçinmeye çalışıyorlar- normal bir öğretmenin girdiği kadar derse giriyorlar, bütün işleri yapıyorlar ama maalesef, aldıkları maaş normal öğretmen ücretinin çok altında olduğu gibi, asgari ücretin de çok altında. Şunu da, bir hakkı da teslim edelim: Daha önce çok düşüktü, geçtiğimiz yıl yapılan düzenlemeyle, Bakanlığımızın girişimleriyle, Hazine ve Maliye Bakanlığının da "olur" vermesiyle bu ücretler yüzde 100 oranında artırıldı. Geçtiğimiz yıl 1.200-1.500 lira alan ücretli öğretmenler bu yıl 3 bin lira seviyesinde alıyorlar ama bu da çok düşük. Bu ücretlerin mutlaka yüzde 100 artırılması ve derse giren normal kadrolu bir öğretmenin aldığı ücretten ayrılarak ücretli öğretmenlerin ücretlerinin yeniden düzenlenmesi ve en azından asgari ücretin üstünde bir ücrete kavuşturulması gerektiğini ifade etmek istiyorum, bunu önemsiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Sayın Başkanım, 27 lira, 2.100 lira alıyor; tam kadro girerse. Bunu 50 liraya çıkarırlarsa...

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Yani şöyle: Girdiği ders saatine göre 2 bin lira alan da var, 3 bin liraya yakın alan da var.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - 1.700 lira alan da var.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Yani şimdi, bunların hepsine vâkıfım, hepsiyle de görüşüyorum; benim bu konuda kanun teklifim de var.

Şimdi, tabii, burada bir diğer husus da geçmişte bu ücretli öğretmenlerimizden KPSS'de yeterli puanı alıp atanamayanlardan bir kısmı, 5 bini atanmıştı; bunların da haklı olarak böyle bir atanma talepleri var. Tabii, hepsinin atanması mümkün değil ama gerçekten çok yetkin olan, belli bir puanın üzerinde de puan almış olanlar tekrar değerlendirilebilir ama burada da tabii, yine bir ayrıntı var; o da atama bekleyen öğretmenlerimiz kendi kontenjanlarının burada kullanılmasını istemiyorlar. Bunlar için, mesela, 15 bin artı 5 bin verilerek burada bir iyileştirme, çözüm yapılabilir diye düşünüyorum.

Tabii, bir diğer husus, PIKTES öğretmenlerimiz var; bu, özellikle, mülteci çocuklarına Türkçe öğreten. Bunlar gerçekten tecrübeliler ve bu alanda iyice uzmanlaştılar, "Proje bittikten sonra boşta kalacağız." endişesi yaşıyorlar. Diğer taraftan, ülkemizin belli bölgelerinde hâlâ Türkçe konuşmakta sıkıntı yaşayan vatandaşlarımız var. Şahsen -Büyük Birlik Partisi olarak- benim önerim: Proje sona erdikten sonra kadroya alınarak özellikle Türkçemizi konuşmakta zorluk çeken bölgelerimizde -çünkü bunları sıfırdan Türkçe öğretmekte çok uzmanlaştılar- bunların mutlaka değerlendirilmesi yönünde.

Özel okul öğretmenleri... Özel okulda da çalışmış birisi olarak gerçekten o sıkıntıları da biliyorum. Özel...

SERKAN TOPAL (Hatay) - Evet, kadro verilsin Sayın Başkanım, biz de destekliyoruz.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Efendim?

SERKAN TOPAL (Hatay) - Destekliyoruz.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - PIKTES'lileri destekliyoruz.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Ücretlileri desteklemiyor musunuz? Normal öğretmenleri desteklemiyor musunuz?

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bütün öğretmenler kadrolu olmalı, biz ayrım kalksın istiyoruz.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Yok, şöyle, zaten...

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Bunlar kayıtlara geçiyor arkadaşlar, zamanı gelince hatırlatılır; ben onu da söylemekte fayda görüyorum.

Buyurun Sayın Başkanım.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Şöyle: Arkadaşlar, bu...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında kadrolu olacak zaten bütün öğretmenler.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Burcu Hanım, lütfen... Sözümü kesiyorsunuz, yani televizyon tartışma programında değiliz.

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Sayın Destici, buyurun, tamamlayın.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Şimdi, gerçekten, bir de bu öğretmenlik mesleğiyle ilgili, eğitimle ilgili konuştuğumuzda burada sen, ben, parti ayrımı olamaz; bu hepimizin meselesi, bu, ülkemizin meselesi, çocuklarımızın meselesi, ülkemizin gelecek meselesi. Dolayısıyla da burada biz eğitime, öğretmene ne kadar yatırım yaparsak bu kesinlikle boşa gitmez, ziyadesiyle, fazlasıyla artı olarak döner.

Tabii, özel okulda, atanan öğretmenlerimiz, idarecilerimiz... Tabii ki Millî Eğitim Bakanlığımızın kontrolünde bu işler yapılıyor ama özel okulların bu anlamda, bence... Özel okulda öğretmen olarak çalışan arkadaşlarımızın çoğu maalesef devletin verdiği normal ücretin de altında bir ücretle çalışmak konumunda kalıyorlar, hatta biliyorum, çoğunun sigortaları bile eksik yatırılıyor. Dolayısıyla da dönem dönem sağlık hizmetlerinden yararlanmakta dahi güçlük çekiyorlar. Ben şahsen -tabii ki özel sektörü destekleyeceğiz, özel okulları destekleyeceğiz; tamam, bunlar doğrudur ama- bizim burada öğretmenimizi, eğitimcimizi korumamız ve bu denetimlerin bu anlamda yapılması ve daha kontrol edilir hâle gelmesini de ifade etmek istiyorum.

Tabii, biraz önce de ifade ettim; eğitim her şeyin başı. Bizim bugün ülkemizde yaşadığımız pek çok meselenin temelinde eğitim problemi olduğunu biliyoruz. Bu sadece bugünün mevzusu değil, bu onlarca yılın bir mevzusu. Dolayısıyla da bugün burada gerçekten öğretmenlik mesleğiyle ilgili meslek kanununun Cumhurbaşkanlığımız tarafından hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmesi, burada Plan ve Bütçe Komisyonumuzda görüşülmesi... Burada bir eksiklik, noksanlık varsa ya da ilave edilmek istenen bir şey varsa bu eksikliklerin de burada tamamlanacağını biliyorum. Genel Kurulda da ben inanıyorum ki bütün siyasi partilerimiz buna destek verecektir ve inşallah bu anlamda da güçlü bir adım olacaktır diye düşünüyorum.

Bu kanunu biz destekliyoruz ama tabii, biraz önce dile getirdiğim... Ben sadece burada dile getirmiyorum, bunu her ortamda dile getiriyorum ve önemli... Mesela bir şeyi söylemek istiyorum müsaadeniz varsa.

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Toparlarsanız iyi olur.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Mesela, öğretmenlik mülakatları en çok konuşuluyor, şu anda da gündemde.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Buyurun.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Mesela 2018 öncesine gidersek gerçekten öğretmenlik mülakatlarıyla ilgili hiçbirimizin adalet duygusu bakımından kabul edemeyeceği birtakım uygulamalar gerçekleşti mi? Gerçekleşti. Ama bu sadece bu iktidar ya da Hükûmet dönemine ait değil, geçmiş yıllarda da bunlar yapıldı yani her dönem herkes kendi adamını almak istedi. Bu bir gerçek ama 2018 yılında -ben şuradan bir hakkın teslimi açısından bunu burada açıkça da ifade edeyim- Sayın Cumhurbaşkanımıza ben bu konuyu aktardım, Sayın Cumhurbaşkanımızla görüştüm ve kendisi derhâl müdahale etti ve bakın, 2018 yılından beri yapılan öğretmenlik mülakatlarında yarım puan dahi artı eksi oynanmıyor.

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Son mülakat hariç.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Sadece küsurat tamamlanıyor ve orada sadece yapılan -tabii bu da değerlendirmeye tabidir- şu var: Burada belki hukukun henüz neticelendirmediği ya da işte terör örgütleriyle iltisaklı olduğu konusunda birtakım bilgiler elde edilen kişilerle ilgili düşük puan verme yoluyla eleme gibi birtakım iddialar var ama ben 2018 yılından sonra takip ettim ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da burada talimatıyla, yarım puan dahi bir oynama yapılmadı, sadece küsurat tamamlandı. Yani 70,01 almışsa 70 oldu, 70,09'sa 71 oldu. Dolayısıyla bu hakkı da teslim etmek gerektiğini düşünüyorum.

YILDIRIM KAYA (Ankara) - On birinci ayda yapılan mülakatların tamamında sizin söylediğinizin tersi oldu.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Bütün öğretmenlerimizi, eğitimcilerimizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Burada bulunan bütün hazırunu da, Başkanımız başta olmak üzere kıymetli hocamızı ve diğer Komisyon başkan yardımcılarımızı, üyelerimizi; hepinizi tekrar saygıyla muhabbetle selamlıyor, hayırlı akşamlar diliyorum.