KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bir, ön 2 sorun, Başkanlık Divanına ilişkin olarak ve bir de Sayın Maviş'e ilişkin olarak...

Sayın Başkan, Anayasa'ya uygunluğu biraz alaya alır gibi bir yaklaşımınız oldu. Hiçbir zaman anayasa fetişizmi yapmadım. Anayasa madde 81, Anayasa'ya sadakat andı konusunda özellikle çok önemli 2 temel kavram: Namusum ve şerefim üzerine söz veririm. Bundan daha ağır bir söz olamaz herhâlde. Bu, bizi asgari olarak birleştirecek olan ögelerdir. Bu açıdan baktığım zaman, Anayasa'ya aykırı bulduğum şeyi söylemezsem o zaman kendi kendimde namus ve şeref sorununu, çelişkisini yaşarım. Bu bakımdan, bu "fetişizm yapmak" demek değildir, hafife alınmamalı.

Şimdi, Sayın Maviş -tabii, biraz daha mütevazı bir dille- "Her şeyi yazamayız ki." dedi. Biz de zaten her şeyin yazılmasını savunmuyoruz. Eğer burada 3 ayrı öğretmenlik kategorisi oluşturuluyorsa -biri öğretmen olacak, biri başöğretmen, biri uzman öğretmen- o zaman burada ciddi bir nitelik testi söz konusu. Bu nitelik testinin -görevin gerektirdiği özellikler- Anayasa madde 70'e uygun olması gerekiyor.

Bakın, daha 2017'de Anayasa'yı değiştirdiniz, değiştiremediğiniz hüküm yoktu; 70'inci maddeyi değiştirirdiniz ama değiştirmediğinize göre, madde 81'e göre 70'inci maddeye bizim uymamız gerekir. O zaman, kanuna sınavın nasıl yapılacağına dair bir cümle koymak yerine hepsini yönetmeliğe havale ettiğimiz zaman, işte o 70'inci maddedeki nitelik koşulunu gerçekleştiremeyiz. Gerçekleştiremediğimiz zaman da bu yaptığımız ayrımlar -uzmanlık, başöğretmenlik- bunlar yarın öbür gün siyasal amaçlara elverişli kullanım alanlarına dönüşür. O nedenle, bizim, burada vurgulamaya çalıştığımız husus, kesinlikle anayasa fetişizmi değildir, hepimizi birleştiren anayasal hükümlerin asgari gereklerinin yapılması, gerçekleştirilmesidir.

Şimdi, bu açıdan bakıldığı zaman, 6'ncı maddede -çok kısa olarak, sadece 1'İnci ve 2'nci fıkralarıyla yetineceğim- uzman öğretmen ve başöğretmen unvanlarının alınması için yapılacak yazılı sınavların somut olarak, kimin tarafından ve hangi kapsamda yapılacağı belirlenmemiştir; maddenin 8'inci fıkrası da "Öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." hükmünü öngörmektedir. İşte, bunun burada kanunla belirtilmesi gerekir -uzun uzun cümlelere gerek yok, ölçütü koyarsınız- kanunla belirtmediğiniz sürece 128'inci maddeye aykırılık oluşturur. Hâliyle, böyle bir yetki, yasayla yapılması gereken düzenleme yönetmelikle yapılacağı için 7'nci maddeye, "yasama yetkisinin devredilmesi" ilkesine aykırılık oluşturur; öğretmen, çalışacağı alanda hangi yönetmeliğin uygulanacağını bilemeyeceği için -nasıl bir içerik olacağına dair- o zaman "hukuki belirlilik" ve "hukuki güvenlik" ilkelerine aykırılık oluşturacağından Anayasa madde 2'ye de aykırıdır; bunu söylemek asgarisidir yoksa kesinlikle anayasal fetişizmle ilişkisi bulunmamaktadır.

Teşekkür ederim.