HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; başta atanamayan öğretmenler olmak üzere, hâlihazırda kadrolu olan veya sözleşmeli olarak öğretmenlik yapan vatandaşlarımız tarafından tarafımıza yüzlerce -hatta sayıyı daha da artırabiliriz- mail ve mesaj gönderiliyor. Bu mesajlarda yaşadıkları sorunları ve sıkıntıları anlatıyor bu arkadaşlarımız, vatandaşlarımız.

Değerli arkadaşlar, öğretmenlerimizin bugün birçok sorunla karşı karşıya kaldığını biliyoruz, birçok sorunla boğuşuyorlar. Bu sebeple, öğretmenlik meslek kanununu önemsiyoruz. Ancak bugün burada görüşmekte olduğumuz teklifin bu sorunları çözmekten, mağduriyetleri gidermekten uzak olduğunu görüyoruz hatta yeni sorunlara sebebiyet verecek bazı maddeleri de bulundurmakta ne yazık ki.

Değerli arkadaşlar, 2021 yılı Kasım ayında eğitim çalışanlarının ekonomik ve meslek sorunları, yüz yüze eğitim süreçleri, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ve toplu sözleşme sürecine ilişkin düşünceleri kapsayan 13.261 öğretmenin katıldığı "24 Kasım Öğretmenleri Anlama" konulu bir anket çalışması gerçekleştirildi. Bu anket sonuçlarına göre, durum hiç de iç açıcı değil ne yazık ki. Anket sonuçlarına göre, liyakat, ücret ve özlük hakları gibi ana başlıklar olumsuz anlamda ve büyük oranlarda başta yer almakta. Yani öğretmenlerimiz mesleğin saygınlığını kaybettiğini, eskisi gibi değer gösterilmediğini, liyakatsiz kadrolaşma olduğunu düşünüyor. Ücret ve özlük haklarıyla ilgili de büyük mağduriyet yaşandığını ifade ediyorlar. Ama en acısı birçok öğretmenimiz mesleki tükenmişlik yaşadığını ifade etmiş. Ankete katılanlardan azımsanmayacak sayıda öğretmenimiz, meslek hayatlarında en az bir defa şiddete maruz kaldıklarını da ifade ediyor. Yapılan ankette "Son zamlardan sonra sizi ekonomik olarak hangisi etkiledi?" sorusuna sırasıyla yüzde 79,5 gıda fiyatları; yüzde 53,4 akaryakıt harcamaları; yüzde 45,3 elektrik, su, doğal gaz maliyetleri; yüzde 29,2 kredi ödemeleri; yüzde 27,8'le kira ödemesi cevabı verilmiş. Tabii, bu, 24 Kasım 2021 tarihi öncesindeki zamları kapsıyor. Aynı soru bugün sorulsa cevapları muhtemelen daha farklı olacaktır.

Değerli milletvekilleri, öğretmenlerimiz insanlık onuruna yaraşır bir ücret talep ediyor. Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yapan, ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesini istiyor. Yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesini talep ediyor. Sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmenlik gibi çeşitlenen bu mesleğe bir kariyer meslek olarak bakılmasını ve hepsinin özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içeriğe sahip öğretmenlik meslek kanunu istiyorlar ve bunda da yerden göğe kadar haklıdırlar. Ama önümüzdeki kanun teklifine baktığımızda öğretmenlerimizin bu haklı taleplerinin karşılandığı bir kanun teklifi göremiyoruz maalesef.

Değerli arkadaşlar, izninizle bir hususu daha arz etmek istiyorum Sayın Başkanım. 2018 yılı Temmuz ayı atamasında atanan, güvenlik soruşturması sebebiyle kadroya geçişleri uzatıldığı için 2021 Ağustos ayında yapılan mazeret tayinine başvuramayan öğretmen kardeşlerimiz üç buçuk yıl bekleyişin ardından kadrolu öğretmenler olarak 2022 Ocak ayında yapılacak olan mazeret nedeniyle yer değiştirme başvurusunda bulunacaklar ancak kontenjanların yetersiz olması sebebiyle binlerce öğretmen arkadaşımızın tayini gerçekleşmeyecek maalesef ki. Binlerce öğretmenimiz aile birliğini sağlamak adına il emri uygulamasını talep etmektedirler. Öğretmen arkadaşlarımızın tarafımıza iletmiş olduğu bu konuyla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmasını ve bunların mağduriyetlerinin giderilmesini de bilgilerinize arz ediyorum.

Söz verdiğiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.