MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Evet.

Değerli Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Bakanlığımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri; kanunun sonuna geldik, bir öğretmen olarak da son konuşma bana düştü, eksik hissederdim kendimi. Çünkü öğretmenlik meslek kanunu gündeme düştüğü andan itibaren hepinizin heyecanlandığı gibi -ben buna inanıyorum- burada muhalefetten de iktidardan da bulunan bütün eğitimci vekil arkadaşlarımızın Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun sadece başlığını duyduklarında bile büyük heyecan duyduklarına ben canı gönülden inanıyorum. Bu hissiyatla da burada hem muhalefet partisindeki bütün vekil arkadaşlarımız hem de sivil toplum kuruluşlarımız bu kanunun daha iyiye gitmesi adına teklifler, öneriler sundular, bizler de dinledik, bu noktada paylaşımlar yapıldı. Ama şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Burada atılan önemli bir temel var, bu kanunu itibarsızlaştırmak bize yakışmaz, burada bazı arkadaşlarımızın bu konuda beyanları oldu, bu da doğru değildi.

Bu kanun, işte, birçok milletvekilimizin beklentilerini; aylardır, yıllardır seslendirilen, dillendirilen birçok beklentiyi içinde karşılıyor. 3600 ek göstergeden tutun, özlük haklarımızla alakalı, öğretmenlerin özlük haklarıyla alakalı, kariyer basamaklarıyla alakalı ve adaylık süreçleriyle alakalı, görevleriyle alakalı birçok meseleyi kendi içinde, bir bütünlük içinde ele almış. Eksik kalan yanları elbette ki dillendirildi, daha süreç tamamlanmış değil, Genel Kurul aşaması var. Bu aşama sürecinde de ben inanıyorum ki söylenen hiçbir şey kulak arkası edilmez, birçok noktada daha da iyileştirilerek, inşallah, öğretmenlerimiz adına, eğitim camiamız adına dört başı mamur, en iyi bu öğretmenlik meslek kanununu çıkarmış olacağız. Ben burada bu meseleyi siyasi irade olarak gündeme koyan, neticelendiren başta Cumhurbaşkanımıza, Millî Eğitim Bakanımıza, teklifi hazırlayan vekil arkadaşlarımıza ve Komisyon çalışmalarında ve sürecek çalışmalarda katkı sunan tüm arkadaşlarımıza hassaten öğretmenlerimiz adına da teşekkür ediyorum.

"Öğretmenler memnun değil." dediler. Hayır, ben her hafta ilime gittiğimde okul ziyaretleri muhakkak yapıyorum, öğretmenler odasında öğretmenlerimizle çay içiyoruz. Mesela daha bu hafta, geçen hafta öğretmenlerimizle bu meseleyi öğretmenlik meslek kanununu birlikte tartıştık.

SERKAN TOPAL (Hatay) - Bütün kurumlar konuştu, bütün sendika temsilcileri konuştu burada.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Ben bir bitireyim.

Öğretmenlerimizden aldığım izlenim öyle bahsettiğiniz gibi bir hava görmedim. Kanunun içeriğiyle alakalı, beklentileriyle alakalı bugün de ifade edildi. Yirmi yıllık öğretmenlerimizin başöğretmenlik hakkından mahrum kalışları, bu ifade ediliyor, doğrudur. Bunları da iletiyoruz. İnşallah bir netice alınabilir.

Sendikalarımızın ifade ettiği meseleler elbette önemli ama ben onların da "Yetmez ama evet." dediklerini görüyorum, benim algım da bu yönde. Külliyen reddettiklerini söylediler. Ben böyle bir şey hepsinden duymadım. Benim algım bu yönde gelişti. Hepsinin tavsiyeleri var kanunu iyileştirmeye yönelik olmak üzere.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sendika genel başkanları burada "Yetmez ama evet." demediler.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Ben şu konuya değinip bitireceğim. Hocalarım bahsetti özellikle öğretmenliğin, öğretmenin niteliğinin artırılmasına yönelik çalışmaların ne kadar elzem olduğunu. Yapılan da bu, bir teşvik esasında bu. Öğretmeni hem akademik çalışmaya, kendi alanında kendini geliştirmeye... Kariyer basamaklarını o kadar eleştirdiniz bir yandan, bir yandan da öğretmenlerin bu noktada teşvik edilmesini söylediniz. Gelen kanun da bunu öngörüyor. Uzmanlığa geçiş ve başöğretmenliğe geçiş basamaklarını şöyle objektif gözle değerlendirirseniz... Hizmet içi eğitim diyoruz. Vekilimiz "Boş işler." dedi. Ben öğretmen olarak ona kesinlikle katılmıyorum. Öğretmenlerimiz hizmet içi eğitimden çok ciddi fayda elde ediyorlar eğitim öğretim metot ve teknikleri anlamda, kendilerini geliştirme anlamında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Buyurun.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Hizmet içi eğitimlerin önemsiz olduğu vurgulandı, boş olduğu dillendirildi, ben buna üzüldüm. Kanun bunu öngörüyor. Bir hizmet içi eğitim ön plana çıkarılıyor yani öğretmenlerin kendi kendini geliştirmesi, mesleki olarak donatması anlamında imkân istiyor, bu gayreti görmek istiyor. Verilen kurslardan sonra ikinci aşamada öğretmenin her anlamda desteklenmesi ve önünün açılması noktasında teşvikler öngörüyor, yüksek lisans eğitimi teşvik ediliyor, doktora eğitimi teşvik ediliyor. Bundan mutlu olmak lazım. Bütün meslek gruplarında var olan uzmanlıklarla alakalı öğretmenlerin uzman olması, uzman öğretmen olması, başöğretmen olması bizi rahatsız etmemeli, bir nevi bu çok önemli bir teşvik mekanizmasıdır. Bunu geçirmiş oluyoruz.

Öğretmenlerimize, eğitim camiamıza meslek kanunumuz hayırlı olsun diyorum. Genel Kurulda da inşallah yeni müjdelerle, yeni ilavelerle de teklifimizin millî eğitimin, camiamızın, öğretmenlerimizin beklediği önemli bir kanun olarak kanunlaşacağına ben inanıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.