| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Manisa Milletvekili Uğur Aydemir ve 45 Milletvekilinin, Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4092) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .01.2022 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, şimdi...
(Uğultular)
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Garo Bey mi dağıttı bunları? Cemal Bey dağıtacak değil herhâlde.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, Bülent Bey'e söz verdim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Doping kontrolü istiyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nasıl?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Doping kontrolü yaptıralım Sayın Bekaroğlu'na. Tutamıyoruz kendisini.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben konuşursam uzman görüşü kabul edilir bilesin ha.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bari öne gelin.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, Sayın Kuşoğlu'na söz verdim, tekrar süresini başlatıyorum. Lütfen müdahale etmeyin.
Buyurun.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Değerli arkadaşlar, şimdi, teklif sahibi de dâhil olmak üzere herkes bu kanun teklifindeki 2 maddenin geçen haftaki teklife ilave edilebileceğini, orada görüşülebileceğini söyledi. Doğrudur, ben de ifade ettim, öyle olması gerekirdi. Peki, neden olmadı yani neden geçen hafta bunu görüşmedik? Ki ben biriyle ilgili önerge vermiştim, reddedilmişti. Bunun sebebi, bu Komisyonun ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama yetkisine sahip olmamasıdır. Değerli arkadaşlar, bu gerçeği kabul etmemiz lazım. Yasama yetkisine sahip olmaması nedeniyle, bu, geçen hafta reddedildi, gündeme gelmedi, bu hafta gündeme geliyor. Öyle bir yasama usulümüz var ki daha önce parlamenter sistemde tasarı olarak yani hükûmetten gelmesi gereken konular bu dönem yok, biliyorsunuz, tümüyle kaldırıldı, sadece teklif olarak gelebiliyor. Teklif olarak geliyor ama aslında kanunlara ihtiyaç olduğunu tespit etmesi gereken yer yürütmedir, yürütme erkidir; uygulama sırasında, hangi kanunların gerektiği, mevzuatta hangi konularda boşluk olduğu uygulamacı tarafından tespit edilir. Dolayısıyla, geçmiş dönemde olduğu gibi, yüzde 90 oranında tasarı olarak gelen kanunların burada görüşülmesi gerekiyordu. Maalesef, bunu kaldırdık ve bugün böyle saçma bir usulle görüşmeler yapıyoruz, yasama yapmaya çalışıyoruz.
Burada yasanın sahibi olması gereken bakanlar da yok; yasayı savunması gereken, neden ihtiyaç olduğunu anlatması gereken, rakamlar vermesi gereken, ilgili kurumla ilgili olarak bilgi vermesi gereken bakanlar da yok. Siyasi erk sahibi kimse yok daha doğrusu; böyle bir sıkıntı söz konusu. Bizim burada bu mesaiyi yapmamızın sebebi budur, sistemin saçmalığıdır daha doğrusu. Eğer şu mümkün olsaydı: Bir bakan geçen hafta burada olabilseydi, tasarı olarak gelseydi, kendisine sorulduğunda, örneğin, enflasyon muhasebesiyle ilgili olarak görüşünü belli ederdi, sorumluluğu alırdı, kabul ederdi veya etmezdi, bu hafta bu gündeme gelmezdi. Ancak öyle bir kişi olmadığı için, siyasal sorumluluğu alabilecek kimse olmadığı için gündeme gelmedi.
Şimdi, gördüğümüz kadarıyla kanun tekliflerinin arkasında da idare var, ama bakanlık mı var yoksa Cumhurbaşkanlığındaki politika kurulları mı var onu da tam olarak bilemiyoruz. Öyle olunca, yetki çatışması da söz konusu olunca kime sorulması gerektiğini de bilemiyor, burada doğru dürüst kanun yapamıyoruz. İşin doğrusu bu, birbirimizi kandırmayalım. Sonuçta bu çok büyük bir sıkıntıdır, bundan sonra da daha büyük bir sıkıntı olmaya devam edecektir böyle bir sistem.
Evet, bugünkü konularımıza gelecek olursam, ilk maddeyle ilgili olarak şunu söyleyeyim: Ben geçen hafta bu konuyla ilgili olarak önerge vermiştim, reddedilmişti. Enflasyon muhasebesinin TÜRMOB tarafından bildirildiğine göre ertelenmesi gerekiyor çünkü meslek mensupları buna hazır değil, mükellefler de tam olarak hazır değil ama benim teklifimde bu bir yıldı çünkü enflasyonun tespit edildiği, son üç yılın enflasyonunun tespit edildiği 2021 kazançları için uygulanmayacaktı bu. Uygulanmayacaksa bir yıl ötelenebilir, daha sonra uygulaması 2022'den başlatılabilirdi. Ancak şimdi gördüğüm kadarıyla, 2023'ün sonuna kadar yani hiç uygulanmaması için, enflasyonda bir düşme olması hâlinde hiç uygulanmaması ihtimaline yönelik bir kanun teklifi hazırlanmış. Bu farklı tabii ki yani 2021 kazançlarına uygulanmayacaktı normalde, 2022'den itibaren, şubat ayında verilecek beyannameler için, geçici vergi beyannamesi için hazırlanacaktı ama gördüğümüz kadarıyla "Hiç uygulanmasın." şeklinde bir düzenleme yapılmış durumda burada. Sayın Başkan, bu konuda meslek kuruluşlarının, Maliye Bakanlığının görüşleri nedir bilmiyorum, onları da almamız lazım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Maddeye geçince öncelikle onlardan görüş isteyeceğiz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama tabii, normalde, öncelikle kurumsal olarak Maliye Bakanlığının bu konuda görüşünü özellikle almamız gerekirdi, TÜRMOB'un görüşünü almak gerekirdi, onlar üzerinden bizim de tartışmamız gerekirdi. Bunları maalesef hiç yapamıyoruz. Yani enflasyon muhasebesiyle ilgili olarak bizim görüşümüzden daha farklı bir teklif var şu anda burada.
Onun haricinde 2'nci maddeyle ilgili olarak geçen hafta yine kurumlar vergisi... Aşağıda, Genel Kurulda görüşmekte olduğumuz kanun teklifinde gerçek kişiler için olan kur korumalı mevduat hesabı tüzel kişiler için de getiriliyor. Bunun biz birkaç yönden Anayasa'ya aykırı olduğunu söylemiştik. Anayasa'nın vergi kanunlarının geriye yürütülmemesi ilkesine aykırılığının olduğunu, Anayasa'nın hukuki öngörülebilirlik ilkesine aykırı olduğunu, eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurgulamıştık. Aynen tüzel kişiler için de bu geçerlidir.
Burada şöyle bir durum var, Sayın Aydemir, siz teklif sahibi olarak üzerinde düşünmüşsünüzdür: Kur korumalı mevduat hesabında sadece 31/12 itibarıyla döviz hesabı bulunan gerçek ve tüzel kişiler -buradaki kanunda- Türk lirası mevduat hesabına geçebiliyor ve bu, kurumlar vergisinden ve gelir vergisinden muaf tutuluyor. Burada, bir eşitsiz durum var.
Şimdi, nas konusunda Sayın Bekaroğlu'na "Öyle demeyin." falan dediniz ama Sayın Cumhurbaşkanı nas konusunu ortaya atan, bu konuyu istismar eden, dini istismar eden bir tutum sergileyen kişidir yürütme erkinin tek temsilcisi olarak. O sırada da sürekli olarak işte, "Türk lirasına dönün, dövizden vazgeçin." denildi iktidar tarafından. Peki, o tarihte, 31/12 itibarıyla Türk lirası hesabında olanların, mevduat hesabında olanların günahı ne? Şimdi, burada, diyelim ki fazla bir ödeme yapılacak, Türk lirası mevduatı olanlar için böyle bir şans yok, sadece o tarihte döviz mevduatı olanlar için getiriliyor yani bir eşitsizlik durumu var. Kurumlar vergisinden bunu muaf tutuyoruz, gelir vergisinden muaf tutuyoruz, sadece o tarihte döviz hesabı olanlar için yapıyoruz bunu.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kambiyo kârı açısından muafiyet ve istisna getiriyoruz. Dövizde kambiyo kârı, TL'de bir şey yok ki.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama o tarihte Türk lirası olanlar kurumlar vergisine dâhil etmiş oluyor o kazançlarını.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Onların dövizden elde ettiği bir kâr yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Dövizden elde etmiş olduğu bir kâr yok ama faizden elde etmiş olduğu bir kâr var, TL mevduatı dolayısıyla elde ettiği...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Faize istisna getirmiyoruz, sadece kambiyo kârına.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey, sonunda size söz vereceğim, notlarınızı alırsanız...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Doğru tespitlerinden çok faydalanıyoruz Sayın Kuşoğlu'nun da acaba yanlış mı anlıyorum diye anlamaya çalışıyorum Sayın Başkanım, doğru cevap vereyim diye.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani bir kurumlar vergisi istisnası getiriliyor. Burada, kurla ilgili getirilen istisna dolayısıyla Türk lirası mevduat hesabı olsa da oradan elde edeceği kâr kadar da kurumlar vergisi istisnası getiriliyor; tümüyle geliyor çünkü hiçbir şekilde "Türk lirası faizi olsaydı, oraya kadar..." diye bir sınırlama yok, alt sınır da yok. Dolayısıyla bir haksızlık söz konusu, eşitsizlik söz konusu çok net olarak. Şurada şöyle diyor: "Kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paraları 4'üncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilmesi tarihine kadar kurumlar vergisinden istisnadır." Yani bir alt sınır söz konusu olsaydı, Türk lirası mevduatı olanların -onlar kurumlar vergisine tabi- "onların tabi olduğu kadar kısmı kadar" denilseydi tamam ama burada bir eşitsizlik söz konusu olmuş olacak.
Evet, onun haricinde, bugün -açıklandığı kadarıyla- 2021 yılıyla ilgili bütçe gerçekleşmeleri açıklandı. Maliye Bakanlığı temsilcileri var burada.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsanız...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.
Sayın Maliye Bakan Yardımcısı en azından açıklama yapabilirse konuyla ilgili, memnun oluruz. Çünkü gördüğümüz kadarıyla yıl başında belirlenen bütçe ödeneklerinin yani Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından belirlenen bütçe ödeneklerinin çok çok üstünde aşımlar var. Ek bütçe de yapılmadığı hâlde -ki yapılması gerekiyordu, ek bütçe yapılmadı- müthiş aşımlar var; harcamalar, gelirler bunların çok çok üzerinde ama bütçe açığı bunun altında kalmış. Gördüğümüz kadarıyla vergi gelirlerinde de özellikle KDV'de, harcama vergilerinde büyük bir artış var.
Sayın Aydemir, 2021 bütçesinde harcama vergilerindeki artış, -anormal artış- bütçe açığının tahminden biraz daha aşağı olması, harcamaların, gelirlerin çok yüksek olması adaletsizliği gösteriyor, sadece adaletsizliği. Demek ki biz, sadece fakirleri, yoksulları vergilendiriyoruz, bu, bunu gösteriyor; 2021'le ilgili bütçe gerçekleşmeleri bunu gösteriyor. Şimdi, burada yaptığımız işlemlerle bunu daha artıracağız maalesef. Yani bu, Türkiye'nin daha fazla yoksullaşmasına -özellikle son asgari ücret nedeniyle daha da olacak- orta gelir kitlesinin azalmasına, hemen hemen büyük kitlenin alt gelir grubu olarak, asgari ücretli olarak hesaplanmasına sebep olacak. Orta gelir grubu düşeceği, zayıflayacağı için Türkiye ekonomisi de çok çok zayıflayacak.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu yapılanlar sonuç olarak buna hizmet etmektedir. Bunun ekonomik etkileri çok olumsuz olacaktır, olmaktadır da. Bu yaptığımız işlerin onun için sonuçlarını çok iyi irdelememiz gerekiyor.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.